5. Uluslararası Türkiye Mozaik Corpusu Sempozyumu Başladı

5. Uluslararası Türkiye Mozaik Corpusu Sempozyumu Başladı

Dünya Mozaik Araştırmaları Merkezi (AIEMA) Başkanvekili Prof. Dr. Jean Pierre Darmon, ''5. Uluslararası Türkiye Mozaik Corpusu Sempozyumu''nda elde edilecek sonuçların Venedik'te konuşulacağını ve Kahramanmaraş'ın mozaiklerini dünyanın tanıyacağını söyledi. Kahramanmaraş'ta düzenlenen '5. Uluslararası Türkiye Mozaik Corpusu Sempozyumu'' Ramada Otel'de başladı. AIEMA Başkanvekili Prof. Dr. Darmon, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, sempozyumu çok önemsediklerini ifade ederek, bundan sonraki sempozyumun 2012'de Venedik'te yapılacağını bildirdi. Prof. Dr. Darmon, şöyle konuştu: ''Bugün burada elde edeceğimiz sonuçlar Venedik'te konuşulacak ve Kahramanmaraş'ın mozaiklerini dünya tanıyacak. Türkiye'de henüz yer altından çıkartılmamış olan mozaiklerin dünya genelinde bilinmesini istiyoruz. Türkiye'de böyle bir sorun var. Bizim de AIEMA olarak yapmaya çalıştığımız şey bu. Mozaikler dünya mirası ve aslında çok değerli olmakla beraber Türkiye sınırlarının dışında bilinmiyor. Dünyanın pek çok yerinde bu çalışmalar yapıldı. Avrupa'da, İtalya'da bazıları tamamlandı. Zaten merkezimin amacı dünya genelindeki bu çabaları artırmak. Bu çalışmaların Türkiye'de de yapılmaya başlanması bizim için çok değerli. Çünkü bu bir miras.'' Türkiye'deki mozaiklerin en önemli özelliğinin o döneme ait yaşamsal durumu, sahneleri yansıtması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Darmon, bütün motiflerde çiçek ve geometrik desenlerin kullanılmasının ve bu mozaiklerin bulunan bir vazodan çok daha fazla anlam ifade ettiğini vurguladı. Prof. Dr. Darmon, şöyle devam etti: ''Çünkü o dönemin yaşamını anlatıyor. Türkiye'deki mozaiklerin bir diğer özelliği de yaşam alanları çöktüğünde, ortadan kaybolduğunda, binalar yıkıldığında bina duvarlarının yıkılışı mozaiklerin aslında tamamıyla korunmasına yol açmış durumda. Ne zaman bir kazı yapılsa mozaikler ortaya çıkartılsa görüyoruz ki hepsi çok iyi durumda. Binaların duvarlarının üzerlerini kapatmış olması onların korunmasını sağlamış. Dolayısıyla bütün bunların yeryüzüne çıkması dünyanın bu konuya ilgi göstermesi ve Türkiye'deki corpus çalışmalarının tamamlanması çok önemli. Bu konuda 22 kitap yayımladık. Amaçlarımızdan biri de Türkiye'deki bu yayınların artmasını sağlamak. Bu mirasın paylaşmasını sağlamak istiyoruz.'' AIEMA Başkanvekili Prof. Dr. Darmon, Türkiye'de Roma dönemine ait çok önemli değerler bulunduğunu ve bunların dünyanın ilgisini çekeceğini vurguladı. -MOZAİKLERLE İLGİLİ VERİ BANKASI- Uludağ Üniversitesi Mozaik Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin ise Türkiye Mozaik Corpusu Sempozyumu'nu 2004 yılından bu yana düzenlediklerini ifade ederek, iki yılda bir gerçekleştirilen sempozyumların Türkiye'deki mozaikleri dünyaya tanıtma imkanı sağladığını söyledi. Prof. Dr. Şahin, şunları kaydetti: ''Ayrıca merkezimiz Türkiye'deki mozaiklerle ilgili veri bankası oluşturmaktadır. Kahramanmaraş mozaik konusunda tarihinde ilk kez böylesi bir önemli toplantıya ev sahipliği yapıyor. Böylece kentteki mozaiklerin dünyadaki önemini masaya yatırma imkanı bulacağız. Türkiye, mozaik sanatı konusunda kendisini ifade edebilmiş durumda değil. Mozaik sanatı konusunda Türkiye dünyanın en önemli merkezlerinden birisi. Mozaik sanatının ilk ortaya çıkmış olduğu M.Ö 8. yüzyılda örneklerinin görüldüğü kesintisiz bir şekilde mozaik sanatına ev sahipliği yapmıştır. Buna rağmen bir Tunus, Mısır yaptığı yayınlarla mozaiklerini dünyaya tanıtmıştır. Biz bunu henüz başarabilmiş değiliz. Bundan yola çıkarak 2006'da Bursa'da Mozaik Araştırmaları Merkezi'ni kurduk. Merkezimizin amacı Türkiye mozaiğini hak ettiği ölçüde dünyaya tanıtmak.'' Prof. Dr. Mustafa Şahin, Kahramanmaraş'ta bulunan mozaiklerin üzerinde mitolojik desenler ve geometrik desenler bulunduğunu, mozaiklerde genellikle günlük hayattan konuların yer aldığını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Baktığımız zaman villalar var, villalarda yaşanan hayatlar var. Daha da önemlisi villaların sahiplerinin ismi var. Bu bize sahiplerinin kim olduklarını hem de sosyal statülerini gösteriyor. Günlük hayattan sıradan konular var. Örneğin kazılarda ortaya çıkan bir mozaik var. Bunlardan birisi herkesin dikkatini çeken bir horoz ile tilkinin muhabbeti. Bu kompozisyonda horoz ile tilki muhabbet ediyor. Horozun ağzında dala benzer birşey var. Tilki ısrarla o dalı istiyor ki horoz ayağını öne uzatmış 'hayır olmaz' diyor. Bunu görünce La Fontaine'nin meşhur karga ile tilki hikayesini anımsıyoruz. Biliyorsunuz tilki karganın ağzından peyniri almaya çalışır. Bununla ilgili oyunlar düzenler. Ancak burada La Fontaine'nin neredeyse bin 500 yıl öncesine ait bir belge var. Burada karga yerine horoz var. Bu hikayede tilki ile horoz mu vardı acaba diye düşünüyoruz. Bu hikayenin kaynağı acaba Kahramanmaraş mı? Bu soruyu soruyoruz. Bu hikaye ile ilgilenen edebiyatçıların dikkatini çekebilir.'' Prof. Dr. Şahin, Kahramanmaraş'ın şu anda güneyin en önemli ticaret merkezlerinden biri olduğunu ve kültürel değerlerle bunun daha da gelişebileceğini dile getirdi. Kahramanmaraş'ın kültürel değerler açısından Gaziantep'ten geri olmadığına işaret eden Prof. Dr. Şahin, ''Gaziantep, Zeugma'yı kullanarak ön plana çıkmıştır. Turizm merkezine haline gelmiştir. Kahramanmaraş'ta şu anda büyük bir fırsat yakalamış durumda. Çünkü Kahramanmaraş'ta bulunan mozaikler kesinlikle Gaziantep'te bulunan mozaiklerden daha önemli, seçilen kompozisyonlar açısından. Zaten bu sempozyumda da ortaya çıkacaktır. Zeugma mozaiklerinden daha da önemli bir yere sahiptir. Bu mozaiklerin hak ettiği şekilde kazılarak çıkartılması ve gelecek nesillere aktarılması, Kahramanmaraş'ı turizm ve kültür açısından önemli yere getirecektir'' dedi. -''KÜLTÜR KENTİ KAHRAMANMARAŞ'' Kahramanmaraş Valisi Şükrü Kocatepe de konuşmasında, Kahramanmaraş'taki mozaikleri gelecek nesillere aktarmanın görevleri olduğunu söyledi. Kocatepe, mozaiklerle başlayan süreçte Kahramanmaraş'ın sahip olduğu diğer tarihi eser ve kültür varlıklarıyla da bir ''kültür kenti'' olarak daha fazla anılır ve ziyaret edilir hale geleceğini vurguladı. Belediye Başkanı Mustafa Poyraz ise Kahramanmaraş'ın zenginliğinin yavaş yavaş farkına varıldığını ve çalışmaların tamamlanmasıyla mozaik alanının açık hava müzesi olacağını söyledi. Kültür ve Turizm İl Müdürü Seydi Küçükdağlı da Kahramanmaraş'ta kaçak kazı sonrasında ortaya çıkartılan mozaiklerin bugün 146 hektar alanı kapsadığını ifade ederek, bu alanın 2010 yılında 3. derece arkeolojik SİT alanı olarak tescillendiğini anımsattı. 3 gün devam edecek olan sempozyuma 37'si yurt dışından gelen toplam 90 bilim adamı katılıyor. Katılımcılar öğleden sonra da mozaik alanında incelemelerde bulunacak. (İHD-CNR-SEÇ-SEM)28.06.2011 13:38:22
<< Önceki Haber 5. Uluslararası Türkiye Mozaik Corpusu Sempozyumu Başladı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER