TRABZON (A.A) - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırım, TANAP Projesi tam bir barış ve kardeşlik projesidir.
Avrupanın enerji güvenliğini temin edecek Azerbaycandan başlayıp, Anadolu
üzerinden Avrupaya uzanacak doğalgaz projesidir. Bu proje de fiilen
başlamıştır dedi.
Yıldırım, 5. Türk Dünyası Mühendislik, Mimarlık ve Şehircilik Kurultayının
Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezinde düzenlenen açılış töreninde yaptığı
konuşmada, Bakü-Tiflis-Ceyhan Projesinin, insanlığın ortak projesi olduğunu
belirterek, Kafkasyadan, Azerbaycandan alınan petrolü Mersin Limanına
aktarılmasıyla buradan Avrupaya, Afrikaya, dünyanın her tarafına hizmet verir
hale getiriyoruz. Aslında İpekyolunun Anadolu topraklarında tek bir güzergahı
yok. Baktığınız zaman doğudan batıya, kuzeyden güneye İpekyolu, Anadoluyu en az
üç koridorda katetmiş. Burada amaç sadece doğudan batıya kıtaları birleştirmek
değil, etrafı denizlerle kuşatılmış Anadolu topraklarını kuzeyden, güneyden
Avrupaya, Afrikaya da bağlamak olmuştur. Akdenizde Alanya ve Antalya
limanları, Egede Efes ve Milet limanları, Karadenizde Trabzon ve Sinop
limanları asırlar boyunca bu görevi ifa etmiştir diye konuştu.
Bir başka projenin de Şahdeniz Projesi olduğunu ifade eden Yıldırım, Yine
Azeri gazının Erzuruma taşınması ve buradan bütün Anadoluya hizmet verir
şekilde dağıtılmasıdır. Yeni bir proje. Çok önemli bir proje de TANAP
Projesidir. TANAP Projesi tam bir barış ve kardeşlik projesidir. Avrupanın
enerji güvenliğini temin edecek Azerbaycandan başlayıp, Anadolu üzerinden
Avrupaya uzanacak doğalgaz projesidir. Bu projede fiilen başlamıştır. Geçtiğimiz
ay Azerbaycana yaptığımız ziyarette sayın Başbakanımızın başkanlığında çok
önemli bir karara vardık. Nedir bu karar- Yeni bir demir yolu projesi. Bu proje
Kars, Susuz, Dilucu ve Nahcivan projesi. Böylece artık Nahcivanda demir yoluyla
Türkiyeye ve oradan Avrupaya, Orta Doğuya bağlanır hale gelecek dedi.
-Yolları böldük, milleti birleştirdik-
Bakan Yıldırım, yol ve suyun medeniyet olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam
etti:
Yol demek, ekonomi demektir. Yol demek, insanların açlığını gidermesi
demektir. Yol demek, şehirleşme demektir. Yol olmayan yerde hiç bir şey olmaz.
Her şey yolla başlar, yolla biter. Onun için Türkiyenin yollarını açmak için 9
yıldır, 10 yıldır gece gündüz demeden çalışıyoruz. 16 bin kilometre bölünmüş yolu
ülkemize kazandırdık. Cumhuriyet tarihinde yapılan toplam yolun 2.5 katını 9 yıla
sığdırdık. Yolları böldük, milleti birleştirdik, yolları böldük, hayatları
birleştirdik. Sadece Türkiyede değil, kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde
de adanın her tarafını bölünmüş yollarla donattık. Kıbrıs için bizim tek bir
ilkemiz var. Türkiyede ne varsa, Kıbrısta da o olacak. Bu düşünceyle çalıştık,
bu şekilde bugüne kadar hiçbir hizmetten, hiçbir şeyden kaçınmadık.
Katılımcılara, değişim, gelişim, gelecek deyince aklımıza ne gelir
sorusunu yönelten Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
Yine bizim önemli bir şairimizin önemli bir sözü aklıma geldi. Gelecek,
gelenekleri muhafaza ederek değişmektir. İşte bunu başarmamız lazım. Nasıl bir
Süleymaniye, Sultan Ahmet, Mimar Sinan, Selimiye ile övünebiliyorsak, işte
bunları bir yanda muhafaza ederken, bir yandan da boğazın iki yakasına
gerdanlıkları takmakla da övünmeliyiz. Marmaray Projesi, Avrasya Tüneli ile
Boğaziçi Köprüsüyle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile güzel İstanbulun siluetini
değiştirecek, alameti farikalarından biri olacak eserleri de ülkemize
kazandırmalıyız.
Bakan Yıldırım, artık İstanbula üçüncü gerdanlığı takmak için de harekete
geçtiklerini belirterek, Bunun çalışmalarına da başladık. 3 yıl sonra Asya ile
Avrupa arasında Karadeniz kıyılarında İstanbulumuz bir başka gerdanlığa sahip
olacak. Bir başka projemiz İstanbul İzmir Otoyol Projesidir. İstanbul İzmir
Otoyol Projesini İzmit Körfez Geçiş Projesi dünyanın 3. büyük köprüsünü de
içinde barındırıyor. 3 yıl sonra orada da bir köprünün yükseldiğini göreceğiz.
Seneye bu vakitlerde Ankaradan İstanbula 3 saatte yüksek hızlı trenle seyahat
etmenin de mutluluğunu hep birlikte yaşayacağız. Ankara-Konyayı,
Ankara-Eskişehiri, önümüzdeki günlerde de Ankara-Eskişehir-Konyayı hizmete
alıyoruz dedi.
-Yüksek hızlı trenle 7 milyona yakın insan taşındı-
Bu güne kadar yüksek hızlı trenle 7 milyona yakın insanın Eskişehirden
Ankaraya, Ankaradan Konyaya seyahat ettiğini ifade eden Bakan Yıldırım,
Amerikada hızlı tren yok, Türkiyede hızlı tren var. Türk insanı artık ezik,
mahcup dolanmıyor. Avrupaya, Amerikaya gittiğinde alnı ak, başı dik, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan gurur duyarak dolanıyor. İşte bu da 75 milyon
insanımızın, milletimizin bize verdiği destektir, bu ülkenin kazandığı güven ve
istikrardır diye konuştu.
Bakan Yıldırım, güven ve istikrarın ne anlama geldiğinin bugünlerde daha iyi
anlaşıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
İşte Amerika, işte Avrupa krizle pençeleşiyor, bir türlü çözüm üretemiyor.
Ama buna rağmen etrafı ateş çemberi olan Türkiye hız kesmeden çalışmalarına,
yatırımlarına, üretmeye devam ediyor. Türkiye ve Türk dünyası olarak amacımız,
insanlığın ortak değerlerine, barışa, huzura katkı sağlamak. Yoksa hiçbir zaman
eski rüyalarımızı hatırlamak, eski rüyalarımızı görmek değildir. Bundan sonra
hizmet insanlığın geleceği için, insanlığın ortak kaygıları için, küresel barışın
kalıcı olarak sağlanması için çalışmak olmalıdır. Bunun dışında yapılacak şeyler
bize yine savaşı çağrıştıracak, yine kaosu çağrıştıracaktır.
-Bu yanlış yoldan, bu yanlış hesaptan dönmeleri lazım-
Bir yandan ülkemizi, çevre ülkeleri ihya ederken ama ne yazık ki
Suriyede, Irakta tarihimizin, kültürümüzün, inancımızın değerleri birer birer
yok ediliyor, harabe hale getiriliyor diyen Bakan Yıldırım, şunları kaydetti:
İki savaş geçiren Bağdat, dünyanın 7 harikasından biri ne hale geldi ve
şimdi Şam harabe haline geldi. Halep aynı şekilde. Acı olan bunu düşman yapmıyor,
o ülkenin iktidarı kendi ülkesini harap hale getiriyor, insanlarını da
öldürmekten geri durmuyor. Bu ibret verici bir şeydir. Bu insanlık adına utanç
verici bir şeydir. Bu işlerin aklı selimle daha fazla Müslüman kanı dökülmeden
çözümü için hırsı ve bencilliği bir tarafa bırakarak, buradaki yöneticilerin bu
yanlış yoldan, bu yanlış hesaptan dönmeleri lazım. Artık bade harabül Halep
olmasın, bade harabül Şam olmasın, binlerce insan hayatından olmasın, gözyaşları
dinsin. Bu ülkeleye destek verenler de bugün ve yarın kısa vadeli hesapları
olabilir ama unutmasınlar ki insanlığın, ölen o insanların acıları, arkada
bıraktıkları yakınları onlara her zaman bu konuda davacı olacaktır, hesabını
ilahi indide soracaktır.
İnsanlık çok önemli sınavdan geçiyor. BMnin uzun süreden beri küresel
sorunlarda çözüm konusunda düştüğü acziyetin ortadan kalkması ve bu küresel
organizasyonun 5 biradere teslim edilemeyecek kadar önemli olduğunun insanlık
tarafından bugün beklendiği en önemli gündür. Bugün görevini yapamazsa bundan
sonrada asla küresel barış adına bu organizasyon itibar kaybetmeye devam
edecektir.
(Bitti)
Muhabir: Tuğba Yardımcı: Mısır
Yayıncı: Murat Kaban