Tuba Karahan - Eşi öldükten sonra, kirasını bile ödeyemediği 2 göz evde 8 çocuğuyla birlikte
yaşam mücadelesi veren 34 yaşındaki
genç anne Hediye Çağlar, kendine uzanacak
yardım eli bekliyor.
Hediye Çağlar, 7 bin lirayı bulan su borcu nedeniyle, yaklaşık bir yıldır camiden ya da komşularından aldığı
taşıma suyu, yemek yapımında, banyoda kullanıyor.
Henüz 34'ünde olmasına rağmen 8 çocuğuyla bir başına yaşam mücadelesini sürdüren anne, içinde bulunduğu durumun ümitsizliğiyle ''ben ölürsem onlara kim bir lokma yemek verir'' düşüncesiyle yaşıyor.
15 yaşında evlendiği eşini 6 yıl önce kaybeden ve en küçüğü babası öldüğünde henüz 10 günlük olan 8 çocuğuyla yaşam savaşı veren Çağlar, komşularının yardımıyla ayakta durmaya çalışıyor.
Çağlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6, 7, 8, 9, 13 ve 15 yaşındaki 6 çocuğuyla birlikte yaşadığını, 19 yaşındaki kızının evli olduğunu, 17 yaşındaki büyük oğlunun da cezaevinde bulunduğunu anlattı.
9 yaşındaki Dilara'nın doğuştan gelen engeli nedeniyle
ameliyat olmasına karşın bir kolunu kaldıramadığını, 5 yaşındaki Gamze'nin de gözüne batan cam yüzünden bir gözünün görmediğini belirten Çağlar, 6 çocuğuyla çok zor şartlarda yaşadıklarını söyledi.
Çocuklarının 4'ünün okula gittiğini ancak onlara defter, kitap, çanta bile alamadığını ifade eden Çağlar, komşularının ve her ay düzenli olarak belediyenin yaptığı
gıda yardımıyla ayakta durmaya çalıştıklarını dile getirdi. Çağlar, ayrıca Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan
kömür yardımı aldığını belirtti.
-BİR YILDIR SULARI DA KESİK-
Faiziyle 7 bin lirayı bulan su borcu yüzünden bir yıldır sularının da kesik olduğunu anlatan Çağlar, her gün camiden ya da komşulardan taşıma suyla yemek yaptıklarını, yıkandıklarını ve
çamaşır yıkadıklarını belirtti.
Çocukların çevreden topladığı odunları sobada yakarak yemek yaptığını dile getiren Çağlar, eşini kaybettiği günden beri kendilerine hiçbir akrabasının yardım etmediğini, anne babasının da çobanlık yaptığını ve kendilerini ancak geçindirebildiklerini kaydetti.
-İŞLERİ 15 YAŞINDAKİ GAMZE YAPIYOR-
Bel fıtığı nedeniyle ağrılar yaşadığını, bu nedenle bir işe girerek çalışamadığını anlatan Çağlar, evlerinde neredeyse her işi 15 yaşındaki kızı Gamze'nin yaptığını dile getirdi.
Mutfak tezgahı bile bulunmayan evde sabah kalktıklarında unun, bulgurun içinde lağım fareleri bulduklarını anlatan Çağlar, farenin bulaştığı kısmı attıktan sonra geri kalan kısmıyla çocuklarına yemek yapmak zorunda kaldığını söyledi.
Çağlar, ''Başımızı sokacak bir ev istiyoruz. Gece gündüz Allah'a yalvarıyorum 'bana bir ev alsınlar' diye. Bana bir şey olsa bu çocuklara bakacak kimse yok. Kimse bir parça ekmek getirip vermez. Başımızı sokacak bir evimiz olsun, çocuklarım mutlu huzurlu bir yemek yesinler. Bir yemek yapıyorum farelerle birlikte yiyoruz. Çayın, şekerin, bulgurun hepsinin içine fare girdi. Ama üstündekileri döküp yine kullanıyoruz bu yemekleri. Mecburuz çünkü'' diye konuştu.
Kirasını ödeyemediği 2 göz odalı
baraka gibi evinde çıkartılma korkusuyla oturan Çağlar, kendisine uzanacak yardım elini bekliyor.
-MUHTAR EDE: ''YARDIM EDİLİRSE MUTLU OLURUZ''-
Ailenin yaşadığı mahallenin
muhtarı Murtaza Ede, maddi durumu yetersiz olan
ailenin sosyal yardımlaşma ve
dayanışma vakfından kömür yardımı, belediyeden de
gıda yardımı aldığını belirtti.
Belediye yetkililerinin eve ziyarette bulunduğunu ve buranın ''oturulamaz durumda'' olduğu için yıkılacağını söylediklerini aktaran Ede, ancak aile yaşayabilecekleri ev bulamadığı için buranın yıkılamadığını dile getirdi. Ede, evin suyunun, kanalizasyonunun ve elektriğinin sorunlu olduğunu da belirterek, ''Bu ailenin herkes gibi iyi şartlarda yaşamasını isteriz. Bunlara bir ev bulunması için yardım edilirse biz de mutlu oluruz'' dedi.
(TBK-AY-OSM)16.09.2011 14:11:25