ANTALYA (A.A) - Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdür
Yardımcısı Mustafa Erdoğan, 2010 yılında dünya hububat fiyatlarında yaşanan
yükselişi hatırlatarak, 2010 yılında dünya hububat fiyatlarında yükseliş
yaşanırken Türkiyede TMOnun başarılı regülasyonu ile halkımız bu artıştan hiç
etkilenmedi. Hatta birçoğumuzun bu artıştan haberi bile olmadı dedi.
Depolanmış gıda maddelerinin, zararlı böcek ve diğer organizmalardan
korunması konusunda 4 yılda bir düzenlenen 9. Uluslararası Depolanmış Ürünlerde
Kontrollü Atmosfer ve Fümigasyon Kongresi (CAF), Beldibindeki Rönesans Otelde
başladı.
Ankara Üniversitesi ve Toprak Mahsulleri Ofisinin organize ettiği kongrenin
açılış oturumunda konuşan TMO Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Erdoğan, TMOnun
1938 yılında devlet eliyle kurulan bir piyasa düzenleme kurumu olduğunu anlattı.
TMOnun temel görevinin, başta hububat olmak üzere değişik tarım ürünlerinde
piyasa düzenlemesi yapmak olduğuna değinen Erdoğan, böylelikle fiyatların
üreticiler açısından belli bir limitin altına düşmesi engellenirken, tüketiciler
açısından da belli bir fiyatın üzerine çıkmasının önüne geçildiğini vurguladı.
Erdoğan, 2010 yılında dünya hububat fiyatlarında yaşanan yükselişi
hatırlatarak, 2010 yılında dünya hububat fiyatlarında yükseliş yaşanırken
Türkiyede TMOnun başarılı regülasyonu ile halkımız bu artıştan hiç etkilenmedi.
Hatta birçoğumuzun bu artıştan haberi bile olmadı dedi.
Kurumun, hububat ve diğer tarımsal ürünler alanında yürüttüğü başarılı
çalışmaların yanında haşhaş, morfin ve türevlerini de başarılı şekilde ürettiğine
değinen Erdoğan, bu ürünlerin sağlık alanında kullanılmak üzere dünyanın dört bir
yanına ihraç edildiğini kaydetti.
Tarımsal ürünlerin sürdürülebilir üretimi ve gıda güvenliğinin sağlanmasının
öneminin yanı sıra üretilen ürünlerin sağlıklı muhafazasının da önemli olduğunu
belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
Ürünlerin sağlıklı depolanması, zararlılarla mücadele, depolanmadan
kaynaklanan ürün kayıplarının en aza indirilmesi, dünya üretiminin yıldan yıla
ciddi şekilde dalgalandığı son yıllarda önem arz etmektedir. Son yıllarda
özellikle petrol fiyatlarının artmasıyla buğday, mısır ve diğer hububatlar
bioetanol olarak kullanılmaya başlandı. Diğer taraftan birçok yağlı tohum da
biodizel üretiminde kullanılıyor. Bu durum, tarımsal ürünlerin fiyatlarında
artışa neden olmuştur. Daha çok üretmek ve ürettiğimizi iyi şekilde muhafaza
etmek, gittikçe önem arz etmeye başlamıştır. Dünyada belli bölgelerde açlık
çekilmesi, açlıkla karşı karşıya kalınması, mevcut üretimin yetersizliğinden
değil, bu ürünlerin düzenli şekilde dağılımının ve ulaşımının sağlanamamasından
kaynaklanmaktadır.
Erdoğan, gelişmiş yöntemleri kullanan ve bu amaçla personeline iyi eğitim
veren bir altyapılarının bulunduğunu da vurgulayarak, bu tecrübenin pratik
hayatta sürekli uygulandığını bildirdi.
-Depolama sürelerinin uzatılması zorunluluk-
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak, gıdanın
gen materyaline endekslendiği uygulamaların, genetik varlığın ve çeşitliliğin
öneminin her geçen gün daha da anlaşılmasını sağladığını kaydetti. Tarımsal
emtianın son yıllarda sürekli fiyatlandığına değinen Çolak, Türkiyedeki farklı
alanlarda yapılan üretimde de fiyat artışı gözlendiğini söyledi.
Bunun dünyadaki gıda krizinin devam ettiğinin göstergesi olduğunu savunan
Çolak, Birim alandan elde edilen ürün miktarının artması birinci derecede
önemli olmakla, üretimden tüketime kadar ürünün uygun şekilde korunması da önemli
bir aşama olarak karşımızda durmaktadır. Tarımsal ürünlerin depolanma sürelerinin
uzatılması ve hasattan tüketime kadar en az düzeyde kayıpla korunması, artık hem
ticari hem de yaşamsal bir zorunluluk olmuştur dedi.
-Metil bromite alternatif geliştirilmeli-
Ege İhracatçılar Birliği Genel Sekreteri Sezmen Alper, Türkiyenin kuru
incir, kuru üzüm ve kuru kayısıdaki potansiyeli hakkında bilgi verdi. Bu ürünler
arasında en çok kuru incirin zararlılardan etkilendiğine değinen Alper, bu
nedenle zararlılarla mücadelede kullanılan metil bromite alternatif
geliştirilmesinin önemini vurguladı.
Sezmen Alper, kuru incirin Türkiye için önemli bir gıda maddesi olduğunu
belirterek, Ürün yetiştiricileri ellerinden geleni yapıyorlar ancak metil
bromit kadar etkili araçlar kullanmak istiyorlar. Bu konferansın da kurutulmuş
incir ve diğer meyvelerin konmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz diye
konuştu.
-Her 18 dakikada bir kişi açlıktan ölüyor-
CAF 2012 Başkanı Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Güray Ferizli, dünyanın en önemli konularından birisinin gıda kıtlığı
olduğunu kaydetti. Dünyada her 18 dakikada bir kişi, her gün ise 24 bin kişinin
açlık nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkati çeken Prof. Dr. Ferizli, gıda
depolamasının da bu açıdan çok önemli olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Ferizli, Depolanmış ürünlerin açlığa karşı bir savaş açtığını
düşünmemiz gerekiyor. Türkiye bu konuda önde gelen ülkelerden bir tanesi.
Depolanmış ürünlerin ihracatını yapıyor, fındıkta birinci, kuru incir ve kuru
üzümde önde geliyor. Unda da önde geldiğini söyleyebiliriz dedi.
Kongrenin açılış oturumunun ardından katılımcılar için kısa bir sema
gösterisi sunuldu.
Arjantin, Avustralya, Bangladeş, Kanada, Şili, Çin, Mısır, Hindistan,
Endonezya, İran, İsrail, Japonya, Yeni Zelanda, Filipinler, Güney Afrika, Güney
Kore, Siri Lanka, Tayland, İngiltere ve ABDnin de arasında bulunduğu 45 ülkeden
400ün üzerinde bilim adamı ve uzmanın katıldığı kongre, 19 Ekimde sona erecek.
Muhabir: Güç Gönel
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu