Ankara Su ve
Kanalizasyon İdaresi (
ASKİ) Genel Müdürü Kamil Kılıç, tarımsal alanların susuz kalmaması ve tarımı desteklemek amacıyla Çamlıdere,
Kızılcahamam,
Kazan ve
Çubuk Baraj havzaları ile derelerden
kontrollü olarak sulama suyu verildiğini söyledi. Meyve ve
sebze yetiştiriciliği gibi tarımsal faaliyetleri
teşvik etmek amacıyla
barajlardan arazilere sulama suyu verdiklerini ifade eden Kılıç, "ASKİ tarafından işletilen barajların bulunduğu bölgelerde tarımsal alanlara verilen su çiftçiliğin gelişmesine katkı sağlıyor. Ayrıca bu ilçelerdeki derelerde yapılan çalışmalarla da taşkınların ve
toprak erozyonlarının önüne geçiliyor." dedi.
Başkent'in içme suyu ihtiyacının karşılandığı barajlardan tarımı desteklemek amacıyla
meyve ve sebze yetiştiriciliği yapan vatandaşlara sulama suyu veriliyor. ASKİ Gene Müdürü Kamil Kılıç konuyla ilgili şunları söyledi: "Barajlardan ve derelerden kontrollü olarak vatandaşlarımızın ihtiyacı olan suyu fazlasıyla bırakmaktayız. Bu bölgelerdeki vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla tarımsal faaliyetlerine devam edebilir ve her türlü sebze-meyveyi yetiştirebilirler."
Yağışların bol olduğu mevsimlerde dere sularının artarak, taşkınlığa neden olduğunu ifade eden Kamil Kılıç, bu nedenle ASKİ'nin bu derelerde
ıslah çalışmaları gerçekleştirerek boşa akan suları baraj havzalarına yönlendirdiğini, Başkent'in içme suyuna katkı sağladığını söyledi. Ankara'da gerçekleştirilen su projeleri sayesinde uzun yıllar su sıkıntısı yaşanmayacağının altını çizen Kılıç, Ankara'nın su sorunu olmamasına karşın kaynakların daha verimli kullanılması için sürekli yeni su kaynaklarını tespit ederek kontrol altına aldıklarını kaydetti.
Dere ıslah çalışmalarını da bu kapsamda değerlendireceklerini belirten Kılıç yapılan çalışmalar hakkında şu bilgeleri verdi: "Barajlara yakın olan ancak suyu barajlara ulaşmayan ve boşa akan dereleri tespit ettik ve barajlarımıza yönlendirdik. Maalesef bu başarılı çalışmamız bazı çevrelerce haksız bir şekilde eleştirildi. Çalışmamızla sanki o derelerin suyunun hepsini barajlarımıza aktardık ve dereleri tamamen kuruttuğumuz yönünde suçlamalara maruz kaldık. Oysa yapılan tüm çalışmalar için DSİ'den izinler alınarak yapıldı. Sadece yağışların bol olduğu kış ve ilkbahar aylarında taşkın suları barajlara yönlendirdik. Derelerin normal su miktarlarına asla dokunmadık. Yağışlarla artan su miktarını kontrollü bir şekilde barajlarımıza aktardık. Bu çalışmamızla su miktarı çok artan dereleri kontrol altına aldığımızdan bu bölgelerde yaşanan sel baskınlarının ve toprak erozyonlarının da önüne geçtik. Suyun kontrollü bir şekilde akmasını sağladık.
Yağmur mevsimi biter bitmez de su alımını durdurduk. Hatta bazı dereleri barajlarımızdan da takviye ederek su seviyelerinin azalmasını önledik. Bu bölgedeki vatandaşlarımız hiçbir şekilde
mağdur edilmediği gibi aşırı yağışlardan zarar görmeleri de engellenmiş oldu."