Ergenekon davasında,
merhum Baş
bakan Bülent Ecevit'in
Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde
tedavi olduğu sırada öldürülmeye çalışıldığı iddiaları üzerine
mahkeme tarafından tedavisine ilişkin görüşü sorulan
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi, 26 sayfalık
rapor hazırladı. 6 Ocak 2011 tarihli mahkeme yazısına 13 gün kadar kısa sürede 19 Ocak 2011 tarihli yazı ile verilen raporda, Ecevit'in
Parkinson hastalığı için uygulanan tedavinin uygun olmadığı, diğer şikayetlerine bağlı tedavilerin ise uygunluğu belirtildi. Rapor, 11 kişilik heyette 6'ya 5 oy çokluğu ile hazırlandı.
Ergenekon davasına bakan
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi, alınan ara karar gereği 6 Ocak'ta
Adli Tıp Kurumu'na yazdığı yazıda dönemin
Başbakanı Bülent Ecevit'in, 17
Mayıs 2002 ile
27 Mayıs 2002 tarihleri arasında
Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde bulunduğu sırada yapılan tetkik ve tahlillerin nevi ve sayı itibari ile uygun olup olmadığı sorulmuştu. Aynı yazıda konulan tanı ve uygulanan tedavinin o tarihteki hastalığı, hastalıkları ve yaşı ile uyumlu olup olmadığı konusunda da rapor hazırlanması istenmişti.
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından 19 Ocak tarihinde hazırlanan rapor, İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaştı. Yazıda Bülent Ecevit'in, belirtilen tarihlerde tromboflebit, sol 9. kaburga kırığı, pulmoner tromboemboli, Parkinson hastalığı, myastenia gravis, blefarit,
osteoporoz, kontrole
hipertansiyon tanıları ile yatırıldığı, önerilerle
taburcu edildiği hatırlatıldı.
12 Haziran 2002'de gece evde düştüğü belirtilen Bülent Ecevit'in muayenesinde omurilik zedeleme bulgusu olmadığı, aynı
hastanede yataktan düşme, kasılma, bilinç kaybı nedeniyle yatırıldığı, yapılan tetkiklerle epilepsi tanısı konulduğu, hem epilepsi hem de anemi tedavisi yapıldığı bilgisi verildi.
Bülent Ecevit'in diğer şikayetleriyle ilgili uygulanan tedavi yöntemlerinin uygun olduğu belirtilen raporda, Parkinson hastalığı açısından hastane ve evdeki tıbbi kayıtlar ve takiplerde tutulan notlarda eksikliklerin dikkati çektiği belirtildi. Yazıda ayrıca Parkinson hastalığının düzeyi, komplikasyon (
unutkanlık, hipotansiyon, uyku problemleri) gelişip gelişmediğinin, ilaç kullanımı ile ilgili sorunlarının olup olmadığının not edilmediği anlatıldı.
Yazının devamında "Bunlardan dolayı hastanın son muayene bulgularının düzenli olarak değerlendirilmediği ve detaylı olarak bildirilmediğinden hastanın kliniğine göre dopaminerjik tedavi ve tedavinin dozlarının yeterli olup olmadığı hakkında kesin bir yorum yapılamamakla birlikte evdeki takipte düşmelerin ön planda olduğu, iki taraflı Parkinson hastalığı olan olgunun orta veya ileri evre (Moehn and Yahr Skorlaması sonucu en az 3) Parkinson hastalarında görülebilen bir durum olduğu, bunu destekler biçimde
GATA taralından yapılan takipte ilaç dozunun yükseltilmiş olması ve klinik bulguların daha iyi olduğunun not düşülmesi düşünüldüğünde dopaminerjik tedavinin yetersiz kaldığının kabülü gerektiği oy çokluğuyla mütalaa olunur." ifadesi kullanıldı.
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in Parkinson şikayetine bağlı olarak yapılan tedavi şeklinin yanlış olduğu belirtilen raporda Başkan
Yüksel Aydın Yazıcı'nın da aralarında bulunduğu 4 uzman doktor, 6 profesor doktor ile bir de doçent doktorun imzası bulunuyor. Ancak imzası bulunan 11 Adli Tıp uzmanından Başkan Aydın'ın da aralarında bulunduğu 6 kişi, bu görüşte oy kullandı.
Heyette bulunan 5 kişi ise Bülent Ecevit'in hastaneye müracaatından önceki süreçte olduğu şekilde aynı dozda tedavi uygulanmasının tıp kurallarına uygun olduğunu belirterek, oy çokluğu ile alınan karara muhalefet ettiklerini belirttiler.
Raporun tamamı incelendiğinde Bülent Ecevit'in, birkaçkez yere düştüğü ve birkaç kez de duvara çarparak kemiklerinde deformasyona neden olduğu dikkat çekiyor.