2011 –
Samsun Barosu Başkanı Necat Anıl, ''
Adli Yıl açılışları Türk
Yargı Sisteminin gelmiş bulunduğu noktanın, mevcut sorunların ve dolayısıyla çözüm önerilerinin ele alındığı çok ama çok önemli platformlardır'' dedi.
Yeni
adli yılın açılışı dolayısıyla Anıt Park'ta düzenlenen törende
Atatürk Anıtı'na
çelenk konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu.
Baro Başkanı Anıl, törenin ardından Adalet Sarayı'ndaki baroda yaptığı açıklamada, hep birlikte mutluluk ve heyecan içinde yeni bir adli yılın açılışını gerçekleştirmenin kıvancında olduklarını söyledi.
''Adaletin tecellisi için
hizmet vermiş ve ebediyete uğurladığımız, yitirdiğimiz meslektaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyor, Türk yargısına yaptıkları katkılardan dolayı şükranlarımı sunuyorum'' diyen Anıl, konuşmasına şöyle devam etti:
''Adli yıl açılışları Türk yargı sisteminin gelmiş bulunduğu noktanın, mevcut sorunların ve dolayısıyla çözüm önerilerinin ele alındığı çok ama çok önemli platformlardır. Bu platformda sunulan görüşlerin ve yapılan eleştirilerin ulaşmak istediği tek bir
hedef vardır o da demokrasinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğünün adil
yargılanma hakkı ve hukuk devleti ilkelerinin bir an önce tam ve eksiksiz olarak hayata geçirilmesidir. Bu çerçevede çok kutsal saydığım meslek kuruluşumuz barolar ve üst kurulu
Türkiye Barolar Birliği sav,
savunma ve yargı üçlemesinde yüce bir rol üstlenmiş bulunmaktadırlar. Konuşma sırasında değineceğimiz konuların yargının kurucu bir unsuru olan savunma tarafından dile getirildiği ve onun adına yapıldığını bir kez daha hatırlamak isterim.''
Anayasa değişikliğinin Türkiye'nin ve yeni kurulan meclisin muhakkak ki gerçekleştirmesi gereken mühim bir meselesi olduğunu da ifade eden Anıl, şunları kaydetti:
''Devletin temel yapısını, vatandaşlar il
e devlet ve devlet organlarının ilişkisini ve yetkilerini düzenleyen, belirleyen bu
toplumsal mukavelenin yapılma usulünün en az içeriği kadar önem taşıdığı geçmişteki tecrübelerimizle sabit olmuştur. Bu açıdan, uzlaşma mantığı içinde her kesime
kulak veren
Meclis Başkanlığı çatısı altında milletvekillerinden, anayasa profesörlerinden oluşturulacak bir kurulun, partizanlığı bir tarafa bırakarak çalışmaları kararlılıkla yürütmesi ve bu çalışmaların meclis tarafından kısa sürede sonuçlandırılmasının yerinde olacağına inanmaktayız. Bu nedenle bütün kamu kurum ve kuruluşları ile
sivil toplum örgütlerinin katılımının sağlanması, daha da ileriye gidilerek tüm bireylerin
meclis başkanlığına anayasa ile ilgili olarak fikirlerini gönderebilmesi ve tüm bunların kurul tarafından değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Bu şekilde yapılan anayasalar halkın anayasası olacaktır. Hakların, özgürlüklerin güvence altına alınması ve kuvvetler ayrılığı ilkesi anayasanın olmazsa olmazıdır. Yine Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu değerleri olan demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti ilkeleri hiçbir şüphe yaratmadan yeni anayasada yer almalıdır. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğünü esas alan,
eylem ve işlemleri yargı denetimine açık bulunan devlettir. Hukuk devletinde devlet, öncelikle kendi koyduğu kurallara kendisi uymak zorundadır. Hukuk devleti, kişinin hak ve özgürlüklerini koruyan, insana insan olduğu için değer veren devlettir. Hukuk devletinde yönetilenler gibi, yönetenler de hukuk kurallarına uymak zorundadır.''
(EDİ-DLK-ST)06.09.2011 15:06:18