Sarıçam Belediye Başkanı Ahmet Zenbilci, her dönemde başkanın etrafını siyasi, ticari ve bürokratik yalakaların sardığını belirterek, bunlara karşı uyanık olunması gerektiğni söyledi.
Adana'nın Sarıçam Belediye Başkanı Ahmet Zenbilci,
Çukurova Mahalli İdareler
Araştırma Geliştirme ve Eğitim Derneği (CUMİGED)'in konuğu oldu. Zenbilci, belediye çalışanlarına, belediyecilik deneyimini anlattı.
CUMİGED Başkanı Abdullah Ayan,
dernek olarak belediye çalışanlarının değişen mevzuat hakkında sürekli bilgilendirmek amacı ile eğitim seminerleri düzenleyeceklerini, bunu yaparken de tecrübeli belediye başkanlarının deneyimlerinden faydalanacaklarını söyledi. Çelemli Belediye Başkanı Hüseyin Özaydın ile
Ceyhan Birkent Beldesi Belediye Başkanı Mustafa Öz'ün de hazır bulunduğu toplantıda Başkan Zenbilci, ilk belediye başkanı olduğunda söylediği bir sözün bugün için de geçerli olduğunu kaydetti.
Belediye başkanlığı makamının ya
hizmet ya da zulüm makamı olduğunu belirten Zenbilci, "Belediye Başkanlığı makamına geldiğinizde kişinin egosu ve enaniyeti kabarabilir. Bu da siyasetçilerin etrafında oluşan yalaka takımı tarafından oluşturulur. Siyasetçilerin etrafında üç çeşit yalaka ve yardakçı grubu oluşur. Bunların birisi siyasi yalaka, ne yaparsan yap hep alkışlarlar. İkincisi ticari yalaka üçüncüsü de bürokratik yalaka grubu. Siyasi yalakalar seçimde seni gerçekten destekleyenleri göstermemek için önünü kapatırlar. Seni destekleyenleri sana göstermek istemezler. Ticari yalakalar menfaatleri ne ise onu yapar. Hep kendi menfaatini düşünür. Onun için menfaati her şeyin önünde. Bürokratik yalakalar da ne dersen hep tamam der. Beş para etmez projelerine bile çok iyi proje bu der. Belediye başkanı bu yalaka gruplarını feraseti ile aşmalı. Ayrıca belediye başkanı kendi egosuna kapılırsa, her şeyi ben biliyorum havasına girer ve çalışanlara zulmetmeye başlar. Bir de milletin imtihanı var.
Millet de yasal hizmetler dışında kendi şahsi işlerini belediyeden istemesi yanlış. Bunu yapmak isteyenler çıkar, adam ev yapmak istiyor, belediyenin kepçesini, personelini, kumunu, çakılını, çimentosunu ister. Bu da kul hakkıdır. Bunu milletin bazı kesimlerine sunmak diğer halkın hakkını yanlış yolda kullanmak olur."