Arife Yıldız
Ünal - Eşi hapse girdikten 6 ay sonra 9 yaşındaki kızının beyninde
tümör olduğunu öğrenen anne, kaymakamlıktan aldığı yardımla çocuklarıyla yaşama tutunmaya çalışıyor.
14 yıl önce eşiyle kaçarak evlenen Serap Korkmaz AA muhabirine yaptığı açıklamada, aralarında şiddetli geçimsizlik bulunan eşinin geçen sene işlediği bir suçtan dolayı cezaevine konulduğunu söyledi. Eşi hapse girdikten sonra 3 çocuğuyla geçinmeye çalıştığını anlatan Korkmaz, bir gece kızının ateşlendiğini, ertesi gün gözünde kayma olduğu için doktora götürdüğünü belirtti.
Kızını muayene eden doktorun bir şeyleri olmadığını söylediğini, ancak aradan 1-2 hafta geçtikten sonra
küçük kızın kolunun güçsüzleştiğini dile getiren Korkmaz, ''Kızım kolunu kaldıramıyor ve hareket ettiremiyordu. Bunun üzerine tekrar doktora gittim. Doktor muayenesinde MR çekilmesini istedi ve kızımın beyninde tümör olduğunu söyledi. Bunu duyunca dünya başıma yıkıldı, doktora inanmadım. Kayseri'de bir
hastaneye gittim. Orada, kızımın kurtulma şansının olmadığını söylediler'' diye konuştu.
Adana'da kızına 5 kez ışın tedavisi uygulandığını, ancak kızının sağ gözünün görme yetisini kaybetmeye başladığını ve sol bacağının da güçsüzleşmeye başladığını anlatan anne Korkmaz, ''Bunun üzerine doktor bizi
Ankara'daki Demetevler Onkoloji Hastanesine sevk etti'' dedi.
Hatay'ın
İskenderun ilçesinden kızının tedavisi için Ankara'ya yerleşmeye karar verdiğini belirten Korkmaz, Ankara'ya geldikten sonra
Çankaya Kaymakamlığı'ndan aldığı 500 lira yardımla, 350 liraya ev tuttuğunu, geriye kalan parayla da geçinmeye çalıştığını anlattı.
Serap Korkmaz, kızının yaklaşık 1 aydır Ankara İl
Sağlık Müdürlüğünce her hafta çarşamba günleri ambulansla hastaneye götürüldüğünü, ışın tedavisi uygulandığını ve tekrar ambulansla eve getirildiğini belirterek, şöyle konuştu:
''Kızım bu hastalıktan sonra iyice güçten düştü. Benim ya da kardeşlerinin yardımı olmadan evin içinde gezemiyor bile. Tek başına yürümeye çalıştığında 5-6 adımdan sonra düşüyor. Sağ koluyla hiçbir şey tutamıyor. Bu nedenle yemeğini ben yediriyorum. Tuvalete gidemediği için altını bezliyorum. Hem maddi, hem de manevi zorluk yaşıyorum. Kaçarak evlendiğim için ailem, 'eşinden boşan, çocuklarını bırak gel diyor', ama hasta kızımı ve diğer iki çocuğumu nasıl bırakayım. Daha çok küçükler. Çaresizim.''
11 yaşındaki oğlu Doğukan'ın 11. sınıfta, 9 yaşındaki hasta olan kızı Filiz'in 3. sınıfta, 8 yaşındaki kızı Eylem'in ise 2. sınıfta okuduğunu ifade eden Korkmaz, çocukları için ayakta kalmaya çalıştığını dile getirerek, ''Ben çocuklarım için yaşıyorum,
Allah kimseyi çocuklarının acısıyla
terbiye etmesin'' dedi.
-''ARKADAŞLARIMI ÇOK ÖZLEDİM''
5 aydır beyinindeki tümör ile mücadele eden 9 yaşındaki Filiz Korkmaz ise hastalandıktan sonra annesinin yanından hiç ayrılmadığını, en büyük hayalinin arkadaşlarıyla dışarda
oyun oynamak olduğunu, özellikle Ankara'da yaşamaya başladıktan sonra Hatay'daki arkadaşlarını çok özlediğini söyledi.
Annesi ya da kardeşlerinin yardımı olmadan hareket etmekte zorlandığını anlatan küçük kız, tedavisinin bir an önce bitmesini istediğini ışın tedavisi nedeniyle başının arka tarafındaki saçlarının döküldüğünü, bu nedenle saçlarını uzatmak istediğini belirterek, ''İyileştiğimde saçlarımı uzatacağım'' dedi.
(ARF-FFS)12.07.2011 10:59:41