sma
Aygün -
AK Parti Çorum milletvekili adayı Salim
Uslu, ''Kim ki anayasayı işlevsiz bırakmaya, anayasayı yürürlükten kaldırmaya, anayasal düzeni bozmaya, parlamentoyu görevden alıkoymaya, seçilmişleri beğenip beğenmeme gibi bir imtiyazı kendinde görmeye devam ederse anayasal suç işliyor demektir'' dedi.
Eski Hak-İş Genel Başkanı ve AK Parti Çorum milletvekili adayı Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sendikacılıktan
siyasete geçişinin hiç kolay olmadığını, birkaç dönem gelen teklifleri, mazeretleriyle siyaset büyüklerine sunduğunu ancak bu son dönemde mazeretleri tükendiği için mücadelesini siyaset işçisi olarak sürdürmeye karar verdiğini söyledi.
Çorum'da birinci sıra milletvekili adayı olarak görevlendirildiğini belirten Uslu, doğup büyüdüğü topraklara, hemşehrilerine, dostlarına yakın olma ve
hizmet sunma imkanı bulduğunu, yaptığı hizmetlerin Çorum'da görünürlüğünün daha mümkün olduğunu düşündüğünü kaydetti.
Sendikal hareketin içinde zaten işçiye yakın olduğunu vurgulayan Uslu, ''İşçilerle beraber iyi, kötü günleri paylaştık, tasayı da kıvancı da, eylemi de başarıyı da birlikte paylaştığımız günlerimiz oldu. Şimdi o işçilerin anneleri, babaları, kardeşleri ile beraberiz. İşçilerle de
Anadolu insanıyla nasıl çalışılıyorsa öyle çalışmıştım. Şimdi yine Anadolu insanıyla çalışıyorum, Anadolu'nun değerlerini temsil eden insanlarla birlikte çalışıyor olmak benim için hiç de zor değil'' dedi.
Sendikacıyken hangi demokratik değerleri, insani değerleri, emeği savunuyorsa, siyasette de aynı değerleri savunmaya devam edeceğini bildiren Uslu, siyaset de başkalaşmak gibi bir çabası olmadığını, siyasi hevesler, hesaplar, ikballerin karakterini değiştirmeyeceğini ifade etti.
-''HER TÜRLÜ DARBE GİRİŞİMİ, DARBE PROJESİ ANAYASAL BİR SUÇTUR''-
12
Eylül 1980
darbesini gerçekleştiren komutanların ifadeye çağrılmasına değinen Uslu, 12
Mart muhtırası başta olmak üzere,
12 Eylül darbesini gerçekleştiren komutanların, 27
Mayıs darbesini yapanların, 27 Nisanda e-muhtırayı yayınlayanların, 28 Şubatın sorumlularının yargılanması gerektiğine inandığını söyledi.
Uslu, ''Kim ki
Anayasayı işlevsiz bırakmaya, anayasayı yürürlükten kaldırmaya, kim ki anayasal düzeni bozmaya, parlamentoyu görevden alıkoymaya, hükümetleri ya da seçilmişleri beğenip beğenmeme gibi bir imtiyazı kendinde görmeye devam ederse anayasal suç işliyor demektir. Anayasanın kendisine çizdiği sınırlarla yetinmiyor demektir. Kendisini toplumun üzerinde bir
vesayet kurumu olarak görüyor demektir. Bunların her birinin mutlaka cezai müeyyideleri olmak zorundadır, anayasal suç olarak yargılanmalıdır'' diye konuştu.
Bugüne kadar yapılan tüm darbelerin Türkiye'nin uluslararası kredibilitesini düşürdüğünü, itibarsızlaştırdığını ifade eden Uslu, darbelerden dolayı demokratik süreçlerin engellendiğini, hükümetlerin sorun çözme yeteneklerinin daraldığını,
sivil siyaset üzerine yeni
yaptırımlar getirildiğini bildirdi.
Uslu, şöyle devam etti:
''Her türlü darbe girişimi, darbe projesi, planı, darbe niyeti anayasal bir suçtur. Ya sorumlularının yargılanması ya da darbenin bizatihi kendisinin mahkum edilmesi gerekir ki, bu
ülkede bundan sonra kimse darbe yapmayı aklından geçirmiş olmasın. Darbe yapmak adına devleti, rejimi kollamak adına kimse birtakım illegal yapılar içine girmesin. Hele böyle
psikolojik harp gibi, toplumu korku tüneline sokmak gibi, topluma korku vermek gibi ya da ihtilal koşullarının olgunlaşmasını sağlamak gibi ya da
yargıya müdahale etmek, brifingler almak gibi yasadışı işlere teşebbüs etmesin. Benim buradaki maksadım bir kısım insanların mahkumiyet alarak cezaevlerine girmesi değildir, tam tersine kimse kendini hukukun, yargının, milletin iradesi üzerinde görmemelidir. Kimse kendisini yargıdan muaf saymamalıdır. Herkes yaptığı işin anayasal bir suç olduğunun farkında olmalı ve bunun hesabını er geç vereceğini bilerek davranmalıdır, bu anlamda caydırıcı müeyyide olmalıdır.''
Hiçbir darbenin Türkiye'ye istikrar ve iyilik getirmediğini belirten Uslu, bu açıdan darbeleri kesinlikle önleyecek yasal müeyyide, anayasal düzenlemelerin yer alması gerektiğini, 12 Haziranın da bunun için bir fırsat olduğunu kaydetti.
-YENİ, SİVİL ANAYASA-
Uslu, 12 Eylül'de yapılmış 1982 Anayasasının yerini, yeni, sivil, katılımcı, demokratik, çoğulcu bir anayasanın alacağını, Türk toplumunun bunun için AK Parti'ye bu fırsatı vereceğine inandığını bildirdi.
Anayasa yapma konusunda Türkiye'nin yeterli birikime sahip olduğunu düşündüğünü belirten Uslu, ''Bu kadar çok anayasa değiştirmiş bir ülke, zaman zaman bunu
silah zoruyla yapmış bir ülke, artık sivil bir anayasayı yapabilecek olgunluğuna erişmiştir'' dedi.
Uslu, şunları kaydetti:
''Toplumun yeni bir sivil anayasa yapma konusunda hem talebi, hem ihtiyacı hem de yeteneği vardır diye düşünüyorum. 'Nasıl bir anayasa' sorusunun cevabında bir uzlaşma sağlanamamıştır. Bence bu konuda da yeterli uzlaşma vardır artık
Güney Afrika modeli gibi ulusal, genel bir uzlaşmadan vazgeçip yeterli konsensüsü önemsiyor olmamız, bu konsensüse katılan, katkı verenlerle anayasa yapılıyor olması lazım. Çünkü uzlaşma kavramı artık uzlaşma niyetinden çok bir tıkaç aracı gibi kullanılmaktadır, istismar edilmektedir. 'Nasıl bir anayasa' sorusuna evrensel değerlerle
cevap veren, bunlara uygun bir anayasa düşüncesi olanların üzerinde uzlaştığı, oydaştığı bir anayasa pekala mümkün diye düşünüyorum. En azından 12 Eylül ihtilal anayasasından daha iyi bir
yol haritası olacaktır.''
AK Parti'ye karşı bir
ittifak oluşturulduğunu savunan Uslu, partilerin birbirlerini ağırladığını, desteklediğini ancak bunun mevsimlik bir ittifak olduğunu söyledi.
Uslu, ''Bu ittifak içinde işin garibi sadece bu üç siyasi parti yok. Bu ittifaktan Kandilin'de çok mutlu olduğu, Silivri'dekilerin de çok mutlu olduğu gözleniyor. Hatta dışardaki kimi yayın organları da yer alıyorlar, çok da cesur açıklamalarda bulunuyorlar, 'AK Parti iktidarı başarılıdır ama gitmelidir' gibi. Dışarıdakilerin bunda bir menfaati olabilir de içeridekiler istikrardan, büyümeden niye rahatsızlar anlamak mümkün değil. Böyle bir kirli ittifak olduğunu görüyoruz. Türk toplumu da bunu çok iyi biliyor. Böyle bir oyuna Türk toplumu gelmez, sağduyusu böyle bir oyunu bozar hatta'' dedi.
Uslu, Çorum halkının da Türk milletinin de sağduyulu davranacağını, aklı ve vicdanı ile oy vereceğini, Çorum'un ve Türkiye'nin geleceğini oylayacağının bilincinde olduğuna inandığını sözlerine ekledi.
(ESM-YÜC-NÖZ)10.06.2011 13:14:48