Güç Gönel - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bakın ben Kılıçdaroğlu'na hakaret ediyor muyum, Bahçeli'ye hakaret ediyor muyum? Ama bunlar durmadan hakaret üstüne hakaret. Çünkü tilki ulaşamadığı üzüme ne dermiş? Koruk. Kedi ne diyor ciğer için? Mundar diyor değil mi? Onun için biz onlardan olmayacağız'' dedi. Başbakan Erdoğan, Muğla'daki Kışla Parkı'nda düzenlenen mitingde, bugün katılacağı planlanmasına rağmen havanın kararması üzerine Dalaman'daki Akköprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin açılışına, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nu gönderdiğini anlattı. Bu barajı ''Ege'nin GAP'ı'' olarak gördüğünü belirten Erdoğan, Akköprü barajının bu kıyaslamayı hak edecek kadar ihtişamlı olduğunu ifade etti. Barajın 13 milyon 250 bin metreküplük gövde hacmi ve 163 metre yüksekliğiyle Türkiye'nin altıncı büyük barajı olduğunu anlatan Erdoğan, bu barajla 142 bin dekar arazinin sulanacağını, çiftçinin kazancının da artacağını söyledi. Baraj sayesinde Dalaman Ovası'nın, Köyceğiz ve Ortaca ilçeleri ile köylerinin ve turistik tesislerin su taşkınlarından kurtulacağını belirten Erdoğan, barajda yılda 343 milyon kilovat/saat elektrik üretileceğini bildirdi. Erdoğan, barajın yaklaşık 1,5 katrilyona mal olduğunu, bu özelliğiyle ekonomiye 145 trilyon lira katkı sağlayacağını ve kendini 10 yılda amorti edeceğini belirtti. Akköprü ile Akgedik ve Bayır barajlarını tamamladıklarını, Bodrum Yarımadası İçmesuyu Projesine başladıklarını anlatan Erdoğan, bunların belediyeler tarafından yapılması gerektiğini vurgulayarak, ''Belediye yapmadığı için, 'oraya da DSİ suyu götürsün' dedik. Anlayışımız bu. Yani (burada şu parti, bu parti var) demedik, oraya da hizmeti götürdük'' dedi. Erdoğan, deniz kirliliğinin önlenmesi için bin 100 münferit, 25 toplu arıtma tesisi inşa ettiklerini, Muğla'nın tarımsal ihracatını 10 kat artırdıklarını ifade etti. Göreve geldiklerinde 15 bin ton olan tarımsal ihracatın bugün 140 bin tona ulaştığını belirten Erdoğan, orman yangınlarıyla mücadele için de Muğla'da ciddi bir koruma tedbiri aldıklarını, yangınlara 5 helikopter ve 95 arazözle müdahale ettiklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, 2002'de 2 milyon olan turist sayısının 2010'da küresel krize rağmen 3 milyonu aştığını, Muğla'nın Türkiye'nin turizmdeki gurur illerinden olduğunu belirtti. Erdoğan, Türkiye genelinde 163 bin, Muğla'da ise 2 bin 121 derslik yaptıklarını, Muğla'ya 9 bin 159 bilgisayar gönderdiklerini kaydetti. Türkiye genelinde bu rakamın 1 milyon olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: ''Ah ah bacım ah. Kulak var ama duymuyor, göz var ama görmüyor ama siz anlatacaksınız inşallah. Bakın ben Kılıçdaroğlu'na hakaret ediyor muyum, Bahçeli'ye hakaret ediyor muyum? Ama bunlar durmadan hakaret üstüne hakaret. Çünkü tilki ulaşamadığı üzüme ne dermiş? Koruk. Kedi ne diyor ciğer için? Mundar diyor değil mi? Onun için biz onlardan olmayacağız. Biz hizmete devam edeceğiz. Çünkü biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik, bizim farkımız bu.'' -''ZENGİN FAKİR AYRIMI YAPMAYACAĞIZ''- Başbakan Erdoğan, ilk ve ortaöğretimde kitapları okullara ücretsiz verdiklerini, sosyal güvencesi olmayan ailelerde ilköğretimde erkek öğrenciye 30 lira, kız öğrenciye 35 lira; orta öğretimde erkek öğrenciye 45 lira, kız öğrenciye 55 lira verdiklerini bildirdi. Okullardan kara tahtanın kaldırılacağını ve akıllı tahta uygulamasına geçileceğini belirten Erdoğan, öğrencilere birer elektronik kitap dağıtılacağını anlattı. Erdoğan, bu projenin 4 yıl içinde tamamlanacağını ifade etti. Elektronik kitabı dağıtırken zengin fakir ayrımı yapmayacaklarına değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Fakire de, zengine de ayrım yok. Öğrencide ayrım olmaz. Bize bu CHP'liler dedi ki, 'fakire veriyorsunuz, zengine niye veriyorsunuz?' Kusura bakmayın öğrencide ayrım olmaz. Bu CHP değil mi belediyeler burs veriyordu Anayasa Mahkemesine götürdü ve belediyelerin burs vermesini engellediler. Ey genç kardeşlerim sizlere sesleniyorum. Bu CHP'yi iyi tanıyın. Bunlar bugüne kadar gençliğin yanında yer almadılar. Her zaman ön kestiler. Hala o durumdalar. Bakınız bütün bunlarla beraber şurada üniversitelerde 45 lira biz geldiğimizde burs veriliyordu. Kim vardı işbaşında? Bahçeli. 45 lira. Biz ne veriyoruz? 240 lira veriyoruz. Kredi Yurtlar Kurumunda kalıyorsa 150 lira da beslenme yardımı yapıyoruz. Ne oldu 390. Master öğrencisiyse 480 lira veriyoruz, doktora öğrencilerine 720 lira veriyoruz.'' -SAĞLIK YATIRIMLARI- Başbakan Erdoğan, AK Parti hükümeti olarak sağlıkta da önemli yatırımlar yaptıklarını, vatandaşın istediği ilacı sıkıntı olmadan istediği eczaneden alabildiklerini söyledi. Bu konuda bir sıkıntı yaşanmadığına değinen Erdoğan, şöyle dedi: ''1990'lı yıllarda bay Kemal SSK Genel Müdürüydü. Sekiz yıl genel müdürlük yaptı kardeşler. Rahat rahat SSK'da muayene hizmetini alabiliyor muyduk? Doktor diyordu ki, 'muayenehaneye gel.' Ondan sonra da ne oluyordu? Bizden parayı alıyordu. Bay Kemal bunu duyuyor muydu? Belki duysa bile onun için çok önemli değildi. Reçete veriliyor. Gel SSK'nın eczanesine ikisi var, üçü yok. Nereden alacağım? 'Eczaneden al.' 'Bunun parasını maaştan kestiniz niye vermiyorsun' dediğimizde verilen cevap, 'Ne yapayım, yönetenlere sor.' Ama bay Kemal diyor ki, 'bu beni ilgilendirmez.' Seni nasıl ilgilendirmez, sen SSK'nın genel müdürüsün. Her şeyi nereye fatura ediyorlar? Siyasilere. Şimdi sen hangi siyasi olarak, hangi yüzle bu milletin karşısına çıkacaksın ya. Kelin ilacı olsa başına sürerdi başına. Sen SSK'yı yönetemedin batırdın, şimdi Türkiye'yi yöneteceksin. Benim milletim bu oyunu yutmaz.'' Erdoğan, şu anda her vatandaş için her hastanenin açık olduğunu, istediği eczaneden istediği ilacı aldığını söyledi. ''Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi'' anlayışıyla büyüdüklerini belirten Erdoğan, ''Biz bir sağlıklı nefese devleti feda edecek ecdadın torunlarıyız'' diye konuştu. Türkiye'de 18 helikopter ambulans, iki de jet ambulans olduğunu belirten Erdoğan, sanatçı İbrahim Tatlıses'in de bu jet ambulansla Almanya'ya gönderildiğini söyledi. Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'yi TOKİ yatırımları konusunda da eleştirdi. Başbakan Yardımcılığı döneminde TOKİ'nin Bahçeli'ye bağlı olduğunu belirten Erdoğan, ''Sayın Bahçeli başbakan yardımcısıyken kaç tane toplu konut yaptırmış bunu açıklasın'' dedi. Türkiye'de 490 bin konut inşaatı olduğunu, 360 binini sahiplerine teslim ettiklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: ''Yeni bir adım daha atıyoruz. Sosyal güvencesi olmayan fakir gençlere evlilikte yardımcı olmak için 50-65 metrekarelik daireler yapıyoruz ve bunlar peşinatsız olacak ama içinde buzdolabı olacak, mobilyası olacak. 20 yıl vadeyle 100-120 lira aylık taksitle ama bak fakir olacak, sosyal güvencesi olmayacak. Türkiye'nin her yerinde. Her yerin fakiri, garip gurebası var. Hepsine ulaşacağız. Biz devletiz ya. Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Biz kabile devleti değiliz. Batıda ne varsa doğuda da o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak. 780 bin kilometrekareyi evvel Allah değişim dönüşüm planları içinde modern konutlara kavuşturuyoruz, kavuşturacağız. Şu anda ilk etapta 500 bindi, 490 bine geldik. En geç yıl sonuna kadar ilk 500 bin bitiyor. 2023'e yeni 500 bin ile başlıyoruz. Her yere.'' -ULAŞIM PROJELERİ- Erdoğan, 79 senede Türkiye'de 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, sekiz yılda 13 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını belirterek, ''Cumhuriyet tarihinde AK Parti hükümeti olsaydı, 136 bin kilometre bölünmüş yol olurdu, hesap ortada'' dedi. Milas Bodrum Havaalanı'nda 2002'de 1 milyon 619 bin yolcu geldiğini, 2010 yılında ise bu rakamın 3 milyona yükseldiğini anlatan Erdoğan, Dalaman Havaalanı'nda ise bu rakamın 2 milyon 374 binden 3 milyon 785 bine çıktığını söyledi. Erdoğan, 5 milyon yolcu kapasiteli Milas Bodrum Havaalanı Dış Hatlar Terminal Binasını da bu sene içinde hizmete almayı planladıklarını bildirdi. Yat limanıyla ilgili çalışmalara devam edildiğini belirten Erdoğan, KÖYDES'le Muğla'ya 85 trilyonluk yatırım yaptıklarını, 356 trilyon lira hayvancılık desteği verdiklerini açıkladı. Ziraat Bankası'nın daha önce çiftçiye yüzde 59 faizle kredi verdiğini, şimdi ise bu oranın yüzde 5'e düştüğünü vurgulayan Erdoğan, esnaf ve sanatkara verilen kredi oranının ise yüzde 47'den yüzde 5'e gerilediğini söyledi. ''Aradaki fark bu kadar büyük'' diyen Erdoğan, ''Faizle sömürdüler benim milletimi. Benim vatandaşımı sömürdüler. Biz bu sömürüye de 'dur' dedik. Daha güzel günler var önümüzde yeter ki biz buna hazır olalım, büyük düşünelim. Bu millete büyük düşünmek yakışır. İşte biz bunu başaracağız'' dedi. -''ETNİK MİLLİYETÇİLİĞE HAYIR''- Başbakan Erdoğan, etnik milliyetçiliğe de ''hayır'' dediklerini bildirdi. Ülkede artık etnik milliyetçilik olmayacağını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bölgesel milliyetçiliğe 'hayır' diyoruz. 780 bin kilometrekare ile bu vatan bizim. Dinsel milliyetçilik de olmayacak. Sevgili kardeşlerim çıkmış BDP'nin eş başkanıydı bir zamanlar, diyor ki, 'Başbakan din birliğinden bahsediyor, dil birliğinden bahsediyor.' Bu ifadelerin hepsi yalan. Ben bugüne kadar hiçbir yerde, çıksın ispat etsin, ispata çağırıyorum, din birliği ifadesini kullanmadım. Tam aksine dinsel milliyetçiliğe 'hayır' diyen birisiyim. Çünkü bu ülkede yüzde 99 Müslüman, farklı mezhepler, Hristiyan, Musevi, hepsi bizim güvencemiz altındadır. Biz hepsine eşit mesafedeyiz. Kaldı ki bizim dinimizin bize emri de budur. Herkesin dini kendinedir. Biz kimseye müdahale edemeyiz ve onları korumak, güvence altına almak da bizim boynumuzun borcudur. Kaldı ki biz demokratik, laik, sosyal bir sosyal hukuk devletiyiz. Dil birliği. Bu konuda benim tek ifadem vardır; 'resmi dil Türkçe'dir.' İkinci bir resmi dil kabul etmeyiz ama herkes istediği dilde konuşur, o ayrı bir konu. Onun için de biz kendi dillerini öğrenmeleri için 'kurslar açın' dedik. TRT Şeş'i, devlet televizyonundan bir kanalı Kürt kardeşlerimize biz tahsis ettik. Bizim bu konuda bir korkumuz yok. Bizden öncekiler bunu yapamadılar biz yaptık. Bilboardlarda istedikleri gibi kendi dillerinde ilan verebiliyorlar, bunu biz yaptık ama resmi dile gelince kusura bakma, resmi dil Türkçe'dir. Bundan taviz yok.'' Başbakan Erdoğan, daha sonra miting alanını dolduran kalabalığa AK Parti andını okuttu. Erdoğan, ''12 Haziran Türkiyemiz için, Muğlamız için, milletimiz için, Muğlalı kardeşlerim için, yeni anayasa, yepyeni anayasa, temel hak ve özgürlükler için aydınlık geleceğin miladı olsun diyorum'' dedi. Erdoğan, konuşmasının ardından vatandaşlara çiçek attı. Mitinge, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç, eski TBMM Başkanı, Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan ve Başbakan Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan da katıldı. (GÜÇ-SRP)28.05.2011 09:30:23