Düzce'nin
Akçakoca ilçesinde 12
Kasım 1999 depreminin ardından
denizin kenarında meydana gelen
heyelanların
bölgedeki iki evi tehdit ettiği bildirildi.
Akçakoca Ceneviz Kalesi mevkisinde bulunan Akçakocabey Caddesi'nin denize
bakan falez bölümlerinde 12 Kasım 1999 depreminin ardından heyelanlar yaşanmaya başladı. Her yıl meydana gelen heyelanlar sonucu deniz kenarındaki büyük bir kısım yok oldu. Kıyı kısımda yaşanan heyelan, caddenin başında bulunan iki eve yaklaşık 25 metre kadar yaklaştı.
Akçakoca Belediye Başkanı Fikret
Albayrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgenin afet bölgesi kapsamında olduğunu ve belediyenin bölgeye hiçbir şekilde müdahale edemediğine dikkati çekerek, ''O bölge afet kapsamına alındığı için biz belediye olarak herhangi bir şey yapamıyoruz. Günlük önlemler almaya çalışıyoruz. Bölgeyle ilgili de birkaç yazı yazdık ama sonuç alamadık. Orada 2 ev ciddi
tehlike altında. Liman da bize ait olmadığı için bir şey yapamadığımız gibi o bölgeye de bir şey yapamıyoruz. Oraya ancak
Afet İşleri Genel Müdürlüğü müdahale edebilir. Afet İşleri de durumdan haberdar'' diye konuştu.
-''DOĞAL DENGEYİ BOZDUK''-
Akçakoca'da sadece o bölgede değil birçok bölgede falezlerin koparak denize düştüğünü belirten Albayrak, ''Akçakoca'da kış aylarında yaşanan en büyük sorun falezlerin kopması. Barınağın yapılmasının ardından Akçakoca sahilinde değişmeler oldu. Doğal dengeyi bozduk. Doğal dengeyi yeniden eski haline getirmemiz lazım. Liman ve barınağın
doğal dengesini bozan etkileri ortadan kaldıracak bir proje ortaya konulmalı'' dedi.
Barınağın yapımından sonra Akçakoca sahilindeki dalga hareketlerinde ciddi değişmeler meydana geldiğini ifade eden Albayrak, şöyle konuştu:
''Barınak yapıldıktan sonra ciddi oranda değişimler yaşanmaya başladı. Buna bağlı olarak sahilimizdeki falezlerde de değişmeler oldu. Çünkü kum olmadığından dalgalar falezlere vurmakta ve falezlerimizin ömrünü azaltarak ciddi zararlar vermekte. Bu nedenle barınağımızın sahilimize zararını ciddi ciddi düşündük. Bu konuda çalışma yapılmalı. Artık barınakla ilgili karar vermek zorundayız. Bununla ilgili beklemenin anlamı kalmadı. Bıçak kemiğe dayandı. Bir an önce radikal kararlar alınmalı.''
(ÖÜ-ŞNY-HAN)24.08.2011 14:47:38