Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Ali Balkız, "Gün kardeşlik günüdür. Gün Kahram
anmaraş'ı kirletenlerden yasalar önünde
hesap sorma günüdür." dedi.
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Balkız, Kahramanmaraş'ta söylediği "Bugün buraya, kimse sanmasın ki; bir yarayı kaşımaya,
Sivas örneğinde de iddia edildiği üzere; 'Kin ve nefret duygularını körüklemeye' geldik. Biz bugün buraya bundan 32 yıl önce bu topraklarda hayatların kaybetmiş olan canlarımızı anmaya, onları özlediğimizi, onlarsız bu hayatımızın nedenli çekilmez olduğunu anlatmaya geldik. Şu matem günlerimizde
Kerbela'nın yasını tutarken, Kerbela ile neredeyse eş tuttuğumuz bu tür
katliamlar bir kez daha olmasın dileklerimizi Kahramanmaraş'lı
Sünni kardeşlerimiz ile birlikte söylemeye geldik. Bir isteğimiz var: Bu katliam dosyası; Adliye'nin tozlu raflarından gün ışığına çıkartılıp yeniden açılmalıdır.
Karanlık noktalar aydınlatılmalı, suçlular bulunmalı ve
yargılanmalıdır. Gün kardeşlik günüdür. Gün Kahramanmaraş'ı kirletenlerden yasalar önünde hesap sorma günüdür.' sözlerini hatırlattı. Sağduyu sahibi tüm Kahramanmaraşlılara teşekkür eden Balkız,
gazete ilanındaki "Kahramanmaraş'ın huzuru, Alevi-Sünni Kardeşliği" gibi vurgulara katıldıklarını belirtti.
'19
Aralık 2010 tarihinde Kahramanmaraş'taki huzur ortamına nifak sokmak isteyen ve aynı mihraktan beslenmesine rağmen farklı sloganlar atan provokatörlere Alevi ve Sünni yurttaşlarımız sağduyu göstererek gereken cevabı vermişlerdir. Kahramanmaraş'ta yaşayan Alevi ve Sünni yurttaşlarımızın huzurunu bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.' cümlelerinin kimi yorumlara ve itirazlara neden olduğunu dile getiren Balkız, şöyle devam etti: "Soru şudur: Bu muğlak cümleden ne anlamalıyız, 'aynı mihraktan beslenmesine rağmen farklı sloganlar atan provokatörler' kimlerdir? 32 yıl sonra da olsa; canlarımızı unutmadığımız, unutmayacağımızı, dosyaların yeniden açılmasını, yeniden yargılanma yapılmasını istedik. Üstelik bunu vicdan sahibi,
adalet sahibi Kahramanmaraşlılarla birlikte yapmak istedik. Ne Maraş'ın huzurunu bozmak istedik, ne de Alevi-Sünni kardeşliğinin bozulmasını. Dolayısıyla yukarıdaki muğlak cümleyi üstümüze almıyoruz. Bu cümlenin izaha muhtaç olduğunu düşünüyoruz. Kuşkusuz ki; bu açıklama bizim Anma Etkinliğimiz üzerine yapılmıştır. Keşke bu 84 kurum, böyle bir açıklamayı, 32 yıl beklemeden önce yapsalardı. Bu böyle de olsa, ülkemizde gelecekte benzer katliamlar yaşanmasın adı ve niyetine bu açıklama olumlu, umut verici bir yaklaşımdır. Unutmayalım ki; katliamları, 'olay-olaylar' derecesine indirgeyerek önleyemeyiz. Unutarak, unutturarak hiç önleyemeyiz. Yüzleşmeden, gerçek suçluları bulup adalete teslim etmeden yenileri birgün bir şekliyle yine gelip bizi bulacak demektir. Bu nedenle, bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Dosyalar açılsın, katiller bulunsun, hesap sorulsun."