İstanbul'da göçmen kaçakçılığı yaptığı iddia edilen çeteye yönelik
soruşturma tamamlandı.
Türkiye üzerinden İsviçre'ye kaçmak isteyen İranlı çifte işkence yapan ve hamile olan
mağdurun çocuğunu düşüren çete liderinin 51 yıldan 113 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Örgütün fidyeyi almaya gelen bir üyesinin yakalanması üzerine çökertildiği anlatıldı.
İstanbul
Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Berk tarafından hazırlanan 39 sayfalık iddianamede 2 müşteki, 3 mağdur ve 11
tutuklu sanık yer aldı. İddianameye göre, savcılığa başvuran müşteki Bahram Alımardını, Türkiye üzerinden İngiltere'ye gitmek isteyen oğlu Amın Alımardını'nin 28
Aralık 2009'da İran'dan İstanbul'a geldiğini, ancak irtibatlarının kesildiğini anlattı. Oğlunun hayatından endişe ettiğini belirten
baba Bahram Alımardını'nin, kendisini arayan oğlunun kaçırıldığını şifreli olarak anlattığını ve kaçıranların talep ettikleri fidyeyi Aksaray'da bir iş yerine göndermesini istediklerini ifade etti.
Bu ihbar üzerine polis
operasyon başlattı. Söz konusu
örgüte üye olduğu belirtilen bir sanığın istenen fidyeyi Fatih'teki işyerinden almaya geldiğinde tertibat alan polis ekiplerince yakalandığı kaydedildi. Sahte kimlikle yakalanan sanık
Harun Doğan'ın ilk ifadeleri doğrultusunda kaçırılan mağdurların Şile'de tutuldukları yerin tespit edildiği belirtildi.
Çetenin
Avrupa ülkelerine gitmek isteyen mağdurlar Pervane Valizade, Halil İbrahim Moazzin ve Amın Alımardanı'yi kaçırdığı aktarılan iddianamede, mağdurların Şile'de kapatıldıkları evde günlerce işkence gördükleri ifade edildi. Mağdurlardan Pervane Valizade'nin ifadesinde, karnına vuran bir kişiye, "Ne olur vurmayın, hamileyim çocuğumu öldüreceksin" dediği ancak buna rağmen vurduklarını anlattığı belirtildi. Valizade'nin bu şekilde çocuğunu kaybettiği kaydedildi.
Şüphelilerin göçmen kaçakçılığı yaptığı, ekseriyetle Fas,
Cezayir,
Filistin,
Suriye gibi
Orta Doğu ve
Kuzey Afrika ülkelerinin Arap kökenli vatandaşlarının Türkiye'ye yasal ya da yasadışı yollardan getirilerek İstanbul'da bir süre örgüt tarafından kullanılan adreslerde tutulduğu iddianamede yer aldı. İstanbul'dan sonra kaçakların gece veya sabahın
erken saatlerinde yola çıkarılarak karayoluyla götürüldükleri
Edirne Meriç nehri üzerinden Yunanistan'a geçmelerinin sağlandığı anlatılan iddianamede, durumu iyi olan göçmenlerin saht
e pasaport temin edilerek havayoluyla Avrupa ülkelerine gönderildikleri ifade edildi. İddianamede göçmen kaçaklığı yaptıkları belirtilen şüphelilerin 3 mağduru Şile'de bulunan eve getirdikleri, burada ellerini ve ayaklarını kelepçeledikleri,
darp ettikleri, eşyalarını yağmaladıkları anlatıldı.
İddianamede örgütün liderlerinden Mehmet Yazıcı'nın "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, göçmen kaçakçılığı, resmi evrakta sahtecilik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli yağma" suçlarından 51 yıldan 113 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Örgütün diğer lideri Filistin uyruklu Corç lakaplı
Muhammed Ahmed El Said'in, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek ve göçmen kaçaklığı" suçlarından 7,5 yıldan 21 yıla kadar hapsi talep edildi. İddianamede diğer 9 sanığın ise aynı suçlardan 6 yıldan 108 yıla kadar değişen yıllarda hapisle cezalandırılmaları istendi.