Vize almadan
Almanya'ya giriş yaptığı için 28
Aralık 2010'dan itibaren cezaevinde
tutuklu bulunan
Türk vatandaşı, Hannover İdare Mahkemesi'nin 20 Ocak'taki kararı ile serbest bırakıldı. Alman
mahkemesinin salıverme kararı, vizesiz
Avrupa önündeki engellerin hukuken de geçerli olmadığının bir başka kanıtı olarak kabul ediliyor.
Adı açıklanmayan 26 yaşındaki bir Türk vatandaşı, vize almadan
Almanya'ya gitti. 28
Kasım 2010'da Langenhagen Havalimanı'ndan ülkeye giriş yapan Türk vatandaşı, Alman polisi tarafından yakalanarak hapsedildi. Alman savcı, tutuklu Türk vatandaşının 1 hafta içinde sınır dışı edilmesini istedi. 28 Kasım'dan itibaren cezaevinde tutuklu olan Türk vatandaşının
davası, 20 Ocak 2011'de Hannover İdare Mahkemesi'nde görüldü.
Türk vatandaşını savunan Alman
avukat Peter Fahlbusch,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vize almadan 3 aya kadar bir
Avrupa Birliği ülkesini ziyaret etme hakkı olduğunu savundu. Avukat, savunmasını tamamlayıcı olarak da turist olarak Almanya'ya gelen Türklerin aynı şekilde vize almadan 3 ay kalabilecekleri iddiasında bulundu.
Avukat, bu iddialarını, Avrupa ülkelerinin en yüksek ve en son yargı mercii olan Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın kararına dayandırdı. Mahkeme, 20 Ocak 2011 tarihli kararıyla Türk vatandaşını serbest bıraktı. Mahkeme, savcının iddialarını ispatlayamadığını ve iddialarının hukuken eksik olduğuna hükmetti.
Almanya'da ilk kez bir yerel mahkemenin aldığı kararın Türklere vize uygulanamayacağı yönünde tezlerini desteklediğini açıklayan
Akdeniz Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Harun Gümrükçü, "Alman mahkemesinin salıverme kararı, vizesiz Avrupa önündeki engellerin hukuken de geçerli olmadığının bir başka kanıtıdır." dedi.
Mahkemenin, cezaevine konulan Türk vatandaşının Almanya'ya turist olarak girdiği kanaatine vardığını ifad eden Gümrükçü, "1973'ten önce de böyleydi. Vize üç aylıktır, daha fazla olmaz. 3 aydan sonra dönmek zorundayız. Uygulama 3 aya kadar. Karar esas kabul edilip vizesiz girebilir. Almanya'da buna benzer 5-6 dava daha devam ediyor. Alman hükümetinde bu konuda açıklık yok. Biz de polis de yapacağını bilmiyor." diye konuştu.
Gelişmeyle ilgili
Akdeniz Üniversitesi Senato Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Gümrükçü, mahkemenin aldığı kararın Almanya kamuoyunun en çok konuştuğu konulardan birisi haline geldiğini söyledi.
"Almanya'daki bu hassasiyeti Türkiye'de gördüğümüzü söyleyemeyiz." Diyen Gümrükçü, şöyle devam etti: "Meşru haklarımızı hareket ettirmek için karar vericiler gerekli direnci göstermiyor. Bu da Avrupa Komisyonu'nun karar almasını engelliyor.
Vizenin kalktığı yönünde kamuoyu baskısı oluşturmamız lazım. Vize ve vize ötesi haklardan bahsediyoruz. 1973'den bu yana elimizden alınan tüm hakların iadesini istiyoruz.
TÜRSAB geçen hafta açıkladı, 5-6 milyar vize parası ödenmiş. Çok yüksek kaybımız var. Avrupa'ya girme yolumuzu kendimiz kesiyoruz."
Hannover İdare Mahkemesi'nin kararının tüm Türk vatandaşlarını kapsayan bir hak olduğuna işaret eden Gümrükçü, "Avrupa'da hukuki güvencesiz alan oluştu. Türkler söz konusu olunca hukuku çiğniyorlar. Hukuka saygılı kamuoyu bu durumdan rahatsız. Alman mahkemeleri kamuoyundaki rahatsızlığı ele almak zorundadırlar. Alman hükümeti mahkeme kararına nasıl tepki gösterecek? Türk hükümeti ne yapacak? Pazarlıklara devam mı edecektir? Türkiye tavrını koyarsa sonuç alacaktır.
Bu haklara Avrupalılar '
evet' dediği an biz AB'ye girmiş oluruz. Bu AB'ye girme ya da girmeme stratejisi. Elimizden
gasp ettikleri hakları iade ettikleri an Türkiye Avrupa'nın önemli bir parçası oluyor. Türkiye aldığı hakları pazarlık konusu yapıyor. Avrupa'nın direnci bundan kaynaklanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Alman mahkemesinin aldığı kararın 3 ay önce Akdeniz Üniversitesi'nin yayınladığı Vizesiz Avrupa Deklerasyonu'ndaki tezleri desteklediğini savunan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meral Gültekin de "Mahkemenin verdiği bu karar tezimizi destekleyen bir karar oldu. Çok önemli yol almamıza neden olan karar diye düşünüyoruz." dedi.