Dünyada 161 bin ton
altın bulunduğu, bunun yüzde 70'inin süs eşyası olarak kullanıldığı belirtildi.
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde, 18. İDA (Kaz Dağları)
Kültür Sanat Etkinlikleri çerçevesinde Özgürlük Parkı'nda ''Altın İşgali ve Kaz Dağları'' söyleşisi düzenlendi.
Çanakkale Onsekiz
Mart Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Kaynaş, burada yaptığı konuşmada, Kaz Dağları'nın en büyük özelliklerinden birisinin çok önemli miktarda
oksijen üretmesi olduğunu belirtti.
Yöre halkının bu topraklarda yetiştirdiği ürünleri
ülke ekonomisinin katkısına sunduğunu dile getiren Kaynaş, ''Altın elde etmek için kullanılacak
siyanür,
kanser demek,
ölüm demektir'' dedi.
Dünya yüzeyinde 161 bin ton altın bulunduğunu ifade eden Kaynaş, ''Bunun yüzde 70'i süs eşyası olarak kullanılıyor. İnsan yaşamına hiçbir fayda sağlamıyor'' diye konuştu.
-''EN KANLI SAVAŞLAR ALTIN VE HAZİNELER UĞRUNA YAPILDI''-
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Duman, bölgede yapılmaya çalışılanın madencilik olmadığını ileri sürdü.
Kimyasal maddeler kullanılarak yapılan çalışmaların madencilik olarak kabul edilemeyeceğini savunan Duman, Kaz Dağları'nda 318 ton altın madeninin olduğunun tahmin edildiğini bildirdi.
Altının topraktan alınması için 4 milyon ton toprağın, siyanürlü sudan geçirilmesinin, çevre felaketinin habercisi olduğunu ifade eden Duman, ''Toprağımızı, suyumuzu kaybedeceğiz. Mitolojik çağlardan günümüze kadar dünyada en kanlı savaşlar altın ve hazineler uğruna yapıldı. Altın insanlara hiçbir zaman mutluluk ve sağlık getirmedi. Tam tersine acı ve
gözyaşı getirdi'' dedi.
Söyleşiye,
Greenpeace Genel Direktörü Dr. Uygar Özesmi, National Geographic Editörü Oya Ayman,
TEMA Başkan Yardımcısı Deniz Ataç katıldı.
(SAS-BYR-EAY)31.07.2011 11:31:21