Mehmet Çetin - Karaman'ın Taşkale
beldesinde öğretmen,
işçi ve memurlardan oluşan 12 kişilik amatör tiyatro ekibi, tarihi yüzyıllar öncesine uzandığı belirtilen ''
deve ve göç'' adlı seyirlik oyunu gelecek kuşaklara taşımak için özel günlerde sahne alıyor.
Ekip Sorumlusu Mehmet Eroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bolluk, tarım, hayvancılık, din, büyü gibi konuların ele alındığı seyirlik oyunların kırsal bölgelerde sergilendiğini söyledi.
Bu oyunların hiçbir yazılı
belge ve
kayıt olmamasına karşın, köylülerin toprağa ve inançlarına bağlılığı sayesinde bazı yörelerde günümüze kadar geldiğini ifade eden Eroğlu, ''
Oyuncular genellikle profesyonel değildir. Oyunların oynandığı belli başlı bir yer yoktur. Bazen bir
düğünde, bazen bir kınada, sünnette, bazen de bir odada sahnelenebilir. Oyunlarda kılık değiştirme,
maske kullanma,
müzik ve kalıplaşmış söylemlere rastlanır'' dedi.
Eroğlu, bir çok yörede ise seyirlik oyunların unutulmaya yüz tuttuğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Karaman'da her köyde belki birbirine yakın ama kesinlikle aynısı olmayan seyirlik oyunlar vardı. Bir çoğu unutuldu. Hatırlayan
yaşlı insanlar var. Onlar da ölürse tamamen unutulacak. Bizim beldemizde de en az 10 tane seyirlik oyun vardı. 12 kişilik bir
arkadaş gurubuyla 6 yıl önce görünmez kültür varlıklarımızı geleceğe taşımak amacıyla bir
ekip kurduk. Şimdi 'deve ve göç' seyirlik oyununu yaşatmaya çalışıyoruz.''
Devenin ve göçün Orta Asya'dan Anadolu'ya göç edip yerleşen belde halkının kültüründe çok önemli yeri olduğunu vurgulayan Eroğlu, hayvancılıkla geçinen beldede yaşayanların yakın zamana kadar develerinin olduğunu, eşyalarını develere yükleyerek Toroslardaki yaylalara göç ettiklerini söyledi.
Eroğlu, bu yüzden ''deve ve göç'' oyununu devam ettirmeye çalıştıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Oyunumuzda deve kostümü giyen 2 arkadaşımız ile Arap, şıh,
genç kız,
çoban ve
aile büyükleri gibi karakterler var. Kostümler tamamen yöresel. Oyun da şaman kültürünün izlerini,
Alevi Bektaşi geleneğini, o günün yaşantısını görebilirsiniz. Bir göç sahnesi, kız isteme, düğün, devenin ölmesi ve Şıh tarafından yapılan bir
tören canlandırılıyor. Elbiselerde kırmızı ağırlıktadır. Zaten beldemizin eski adı da Kızıllar'dır. Kötü ruhları kovmak için Arap tef çalar, deveyi canlandırmak için şıh, büyü yapar, büyü bozar. İki oba yolda karşılaşınca kız istenir. Yani kısacası insanlar yüzyıllar öncesindeki geleneklerini, alışkanlıklarını bu oyunla bugüne taşırlar.''
-Seyirlik oyunlar kayıt altına alınmalı-
Beldelerinde 20 yıl önce her düğün ve nişanda bu tür seyirlik oyunların oynanmasına rağmen şimdilerde sadece kendilerinin kaldığını anlatan Eroğlu, ''Bizim ekipte 4 tane öğretmen, işçi ve memur var. Kendi imkanlarımızla geleneğimiz sürdürmeye çalışıyoruz. Görünmez kültür varlıklarımızı gelecek kuşaklara taşımak istiyoruz. Ancak çok fazla
destek yok. Bazen düğünlerde bahşiş veriyorlar. Biz parasında değiliz. Üzüntümüz, biz de bırakırsak bu geleneği sürdürecek gençlerimizin olmaması. Bunun için yeni ekiplerin kurulması ve bu seyirlik oyunlarımızın kayıt altına alınması gerekiyor'' diye konuştu.
(ÇE-ÖND-MRS)08.10.2011 11:49:40