Sakarya'da doğuştan
felçli Sertan Duman, anne
baba sevgisiyle felci yenerek 9 yaşında yürümeyi başardı. Oğullarının yürüdüğünü gören
aile büyük mutluluk yaşıyor.
Şaban-Necla çiftinin 5 çocuğundan en küçüğü olan Sertan'ın hayatını derinden etkileyecek olan olay, daha anne karnındayken başladı.
Anne Necla Duman, Sertan'a 7 aylık hamileyken evin önünde oynayan kızının çığlığını ve hemen ardından
fren sesi duydu. Kızına
araç çarptığı düşüncesiyle büyük bir korku yaşayan Duman şoka girdi, bayıldı. Bir süre nefessiz kaldı. Hemen hastaneye kaldırıldı, ancak
erken doğum yaptı.
Annenin, korku ve şokun etkisiyle oksijensiz kalması Sertan'ı da bir süre havasız bıraktı. Beyni
hasar gören Sertan, yüzde 80 felçli doğdu.
"YAŞAMAZ ÖLÜR" DEDİLER
Adapazarı'nda süs bitkisi işiyle uğraşan baba Şaban Duman (54), Sertan'ın Sakarya
Kadın ve
Çocuk Hastanesi'nde dünyaya geldiği zaman kendilerine, 'Bu çocuk yaşamaz ölür' dendiğini belirtti. Baba Duman, Sertan'ın vücudunun sol tarafıyla belden aşağısının felçli, iç organlarının yeterince gelişmemiş, gözleri ileri derecede şaşı, ayakları içe dönük gibi sağlık sorunları ile doğduğunu belirtti.
Çocuklarının doğar doğmaz küveze alındığını ve 1 ay süreyle küvezde kaldığını anlatan Duman, daha sonra 3 yıl boyunca
tedavi için İstanbul'daki büyük hastanelere getirip götürdüğünü ifade etti.
Oğlunun yüzde 80 oranında felçli olduğunun söylendiğini belirten Duman, "Bırakın yürümesine, ayağa kalkmasına imkansız gözüyle bakılıyordu. 4 sene rehabilitasyon merkezine götürüp getirdim. Bu süre içinde 4 kez
ameliyat edildi. Şaşılığı büyük oranda düzeltildi. İki kez ayaklarını düzeltmek için bir kez de topuğu uzatmak için ameliyat geçirdi. Bu ameliyatlar daha çok şekil bozukluklarını düzeltmek için yapılan ameliyatlardı. Şimdi gözünden ve ayaklarından bir ameliyat daha olacak." diye konuşuyor.
"İLK ADIMI ATTIĞINDA DÜNLAYAR BİZİM OLDU"
Aile olarak, hep oğullarının bir gün yürüyeceği hayaliyle yaşadıklarını ve bu yolda hiçbir zaman yılmadıklarını dile getiren anne Necla Duman ise "Hiçbir zaman yılmadık. Rehabilitasyon merkezlerine getirip götürdük. Evde de düzenli çeşitli hareketler yaptırdık. Gece gündüz ilgilendik. Eğitimi aksamasın, üzülmesin diye okuluna sırtımızda getirip götürdük. O'nu çok sevdik. Moralini yüksek tuttuk. Her zaman 'yürüyebilirsin, bunu başarabilirsin, sen güçlü bir çocuksun' diye telkinde bulunduk, motive ettik. Ne kendimizi ne de onu asla ümitsizliğe düşürmedik. Dua ettik. Zaman içinde felç oranı yüzde 80'den yüzde 29'a, en son yüzde 20'ye kadar düştü. 2 ay önce ilk kez
destek almadan kendi çabasıyla ayağa kalkmayı başardı. Artık zor da olsa adım atıyor, yürüyebiliyor. İlk adımı attığı gün dünyalar bizim oldu. Bu sevinci
tarif edemiyorum." diyerek mutluluğunu paylaştı.