Devlet Bakanı ve
Başbakan Bülent Arınç,
küçük esnafı büyük marketlere karşı koruyacak tedbirleri almak gerektiğini belirterek, bu yönde
kanun hazırlığı içinde olduklarını söyledi.
Antalya'nın
Alanya ilçesinde Sabit ve Seyyar Pazarcılar ve Manavlar
Esnaf ve Sanatkarlar Odası'nın Doğanay Otel'de düzenlenen 7. Dayanışma ve Kaynaşma Yemeği'ne katılan Arınç, burada yaptığı konuşmada, esnafın
Türkiye'nin çok önemli bir direği olduğunu söyledi.
Esnafın en büyük şikayetinin süper ve hipermarketler olduğunu kaydeden Arınç, büyük marketlerin esnafın iş yerini kapatmasına neden olduğunu söyledi.
Esnafın sattığıyla geçinemez hale geldiğine ilişkin bir endişe de bulunduğunu kaydeden Arınç, esnafın bu endişede de haksız olmadığını ifade etti. Aynı durumun dünyada da yaşandığını belirten Arınç, esnafı büyük marketlere karşı koruyacak kanun hazırlığı içinde olduklarını ifade etti.
Arınç, "Bunlar (marketler) il dışına çıksınlar, büyüklükleri şu kadardan aşağı olmasın, cumartesi veya pazarları çalışmasınlar, çalışma saatlerini kısıtlayalım, etrafında
otopark şartı getirelim" gibi şartlarla küçük esnafa karşı korumak istediklerini söyledi.
Onlara karşı esnafı, kendi sermayesiyle ayakta tutacak tedbirler alacaklarını belirten Arınç, esnafın da birleşerek müşterek işler yapmasını da
teşvik edeceklerini söyledi. Dünyada büyük bir
kriz yaşandığını, Yunanistan'ın, Portekiz'in, İspanya'nın dilenir hale geldiğini, büyük işletmelerin battığı bir dünyada Türkiye'nin ayakta kaldığını ve yüzde 10'a yakın
büyüme hızını yakaladığını belirten Arınç, bu başarının hükümetin başarısı olduğunu ifade etti.
Hükümetin 8 yıldan beri esnafı
destekleyecek kararlara
imza attığını kaydeden Arınç, esnafa verilen desteğin, Türkiye'ye yani 70 milyona verilen destek olduğunu dile getirdi.
Esnafı bu yönde koruyacak hizmetlerin devam edeceğini kaydeden Arınç, "Türkiye çok zor zamanlar geçirdi. 2000 ve 2001 yılında büyük kriz oldu. İnsanlar paralarını, işlerini kaybettiler. Paramız devalüe edildi. Türk lirası yüzde 100 değer kaybetti. Akşam 100 lira ile yattık, sabah cebimizde bir baktık 50 TL kalmış. Raflar boşaldı, yerine koyamadık, insanlar yüksek enflasyonla geçinemez oldular. Türkiye'de büyük bir karmaşa oldu; ama
patlama olmadı. Yani insanlar dükkanları yağmalamadılar, başkalarının boğazına
bıçak dayamadılar, başkalarını çiğnemediler.
Oysa Avrupa'da
Güney Amerika'da sosyal patlama yaşandı. Ekonomik krizde insanlar ellerine silahları alıp kasapları bastılar, marketleri yağmaladılar, sokakta insanları yere yatırıp cebinden parasını aldılar. 'Neden orada oldu da Türkiye'de olmadı?' deyince, çok
şükür bizim inancımız var, kanaatimiz var, ahlakımız var,
Allah korkumuz var, her şeyimiz var. Biz aza kanaat etmesini de biliriz, hatta biz yanımızdaki komşu eğer aç yatıyorsa tok sabahlamayacak kadar, ihtiyacı varsa ekmeğimizi bölüşecek kadar onlarla bütünleşiriz. Ne mutlu Türkiye'de insanımızın böyle duyguları var." dedi.