Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, HSYK'nın kararıyla bazı savcıların yerlerinin değişmesinin,
Ergenekon davasına olumsuz etki yapmayacağını düşündüğünü söyledi.
Arınç, "HSYK'nın tasarrufunu, anlayışla ve saygıyla karşılamak bence en doğru olanıdır. Ancak bu savcılardan bir veya birkaç tanesinin görevlerinden bir şekilde ayrılmış olmalarının belli bir çevrede sevinç meydana getirdiğini görmekteyiz. Yani 'filan gitti bu dava bitti' şeklinde başlıklar atabilecek konuma geldiler. Doğrusu ayıplanacak, üzülecek bir davranış.'' dedi.
Şanlıurfa'da 'Yerel
Medya Eğitim Semineri'ne katılan Bülent Arınç,
Harran Oteli'nde basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. HSYK'nın kararını değerlendiren Arınç, bağımsız yargının, karar verirken hakimiyle savcısıyla ve
savunma makamındaki avukatıyla karar verdiğini ifade etti. Arınç, şöyle dedi:
''Bu savcıların kişiliklerini ve kimliklerini bir tarafa bırakarak Türkiye'nin belki de son 10 yıl içerisinde karşılaştığı en önemli bir suç işleyen veya işlediği iddia edilen bir örgütle ilgili
arama yapanlar,
iddianame tanzim edenler,
mahkeme önüne çıkaranlar, tutuklama talep edenler ve tutuklayanlarla, yeri geldiğinde
tahliye edenlerle bir bütün olarak görev yapan savcı ve hakimlerimizi kutlamak istiyorum. Tüm Türkiye'nin hatta tüm dünyanın dikkatle takip ettiği bir yargı süreci var. Bu yargı sürecinde çok müthiş iddialar var. İnsanın kanını donduracak bir
takım kayıtlar, belgeler ve bilgiler var. Tüm bunların yargı süreci sonunda karara kavuşacak olmasını hepimiz özlemle bekliyoruz. Çünkü Türkiye'nin bu kararı görmesi, bu kararın arkasından da 'Türkiye'de hakimler var' demesi, en
doğal hakkımızdır. Burada görev yapan tüm savcıları, ismi geçenler ve geçmeyenler dahil, yaptıkları çok önemli bir görevden dolayı şahsım adına kutluyorum.''
Son günlerdeki cinayetlerle gündeme gelen idam
tartışmasını da değerlendiren Arınç, ''10 sene sonra bu cezanın geri gelmesi mümkün değildir, doğru da değildir. Dolayısıyla bu tartışma
sanal bir tartışma olmuştur.
Matematik olarak şunu bileceğiz ki Türkiye'de idam cezasının artık geriye gelmesi ve uygulanması mümkün değildir.'' açıklamasında bulundu.
Bülent Arınç, BDP'nin başlattığı '
sivil itaatsizlik' eylemi ile ilgili olarak da şunları kaydetti: ''Demokratik yöntemlerden birisi olarak bunu görebiliriz ve şuna da şükredebiliriz; bu milletvekillerinden birisi giydiği
Kandil kıyafetiyle eline bir taş alıyor, o taşla beraber koşuyor, araçlara veya önündekilere savurmaya çalışıyor. Bir başkası üstelik bayan milletvekili kendisini ikaz etmeye çalışan bir
emniyet mensubuna hiç sıkılmadan ve utanmadan tokat vurabiliyor. Şimdi bunlardan vazgeçip de itaatsizliğe dönüştüyseler buna şükretmek lazım. Böyle 3 tane yan yana gelmiş, yağmurun altında. Altlarında bir
sandalye, üstlerinde bir şemsiye. Yanlarından otomobiller geçiyor. Bu garip manzaralar, bir siyasi parti mensubunun yapacağı işler değildir. Sivil itaatsizlik, insan kovalamaksa, taş atmaksa,
küfür etmekse bunun adı kandırmacadır."