Devlet Bakanı ve Baş
bakan Yardımcısı
Bülent Arınç, 8. Cumhurbaşkanı
merhum Turgut
Özal'ın vefatında sonra da ülkeye
hizmet etmeye devam ettiğini söyledi.
Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği tarafından düzenlenen 2010 yılı 'Turgut Özal Ödülleri' sahiplerini buldu. Turgut Özal Üniversitesi'nde gerçekleştirilen
ödül törenine Dernek Başkanı Galip
Demirel ev sahipliği yaptı. Ödül töreninde bir konuşma yapan Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,
Bediüzzaman Said Nursi'nin 'Bazen mevti hayatından ziyade hizmet eder.' sözünden alıntı yaparak 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın vefatında sonra da ülkeye hizmet etmeye devam ettiğini kaydetti. Özal'ın ölümünden sonra da Türk Siyasi Tarihine armağan ettiği önemli bir olayın olduğuna vurgu yapan
Başbakan Yardımcısı Arınç sözlerini şöyle sürdürdü; "Rahmetli Özal'ın ölümünden sonra Türk Siyasi Tarihine armağan ettiği çok önemli bir olay var. 2007
Nisan Ayında bir
ödül töreni yapılmıştı. Ben de
Meclis Başkanıydım. Benden konuşmamı istediler. Ben de konuşmamın içinde rahmetli Özal'a ilişkin ne söyleyebilirim diye düşündüm. Bir şeyler söyledim. Ama sonra vefatına ait izlediğim fotoğraflardan bir
pankart dikkatimi çekti. O iki milyon insan üzgün bir şekilde yürürken, arada bir
küçük pankart dikkatimi çekmişti: 'Sivil,
dindar, demokrat Cumhurbaşkanı'"
Meclis Başkanlığı yaptığı süreçte
Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğuna da değinen Arınç, o dönem bir
takım eleştirilerin yapıldığını hatırlattı. Bir takım medya kuruluşlarının Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden korku duyduklarını aktaran Bülent Arınç; "Meclis Başkanıyım süreç başlıyor. Anayasayı 20 defa okudum. Şartlar nedir? Nasıl seçilir? Süreç nasıl başlar? Ama
gürültü koptu
Türkiye'de.
AK Parti'den birisi olmayacak diye karşı çıktılar. Eşinin başında
örtü var diye şikayet ettiler. Geçmişte Milli Görüş siyasetinde bulunmuş bir siyasetçi istemiyoruz diye ortalığı ayağa kaldırdılar. Halbuki Anayasada bunların hiçbirini dikkate alan bir madde şart bulunmuyordu. Ben acaba bu gürültülerin arkasında ne var diye arka planını araştırdım. Ve kafamda bir
şimşek çaktı. Rahmetli Özal'ı halkın sevmesine yol açan o üç önemli özellik acaba yeniden parlamentoda bu özellikli bir Cumhurbaşkanı seçilir mi? diye endişe eden, korku duyan insanların gürültüsüydü. Evet TBMM'nin yeniden 11. Cumhurbaşkanı'nı 'Sivil, dindar, demokrat' birisi olarak seçmesinden korku duyuyorlardı. O gün ki konuşmam da bunu söyledim." dedi.
'MÜSLÜMAN CUMHURBAŞKANI İSTİYOR' DİYEREK SAFSATA YAYDILAR
Arınç,
Müslüman Cumhurbaşkanı istediklerine dair bazı haberlerin yapıldığını da kaydederek dönemin gazetelerini de sert bir dille eleştirdi. O günkü konuşmasının çarptırıldığını ve safsata çıkarıldığını belirten Arınç, "Bu konuşmayı o gün yaptım. Ben pankartta sadece varlığı belli olan bir şeyi söylemiştim. Ama ertesi gün o gürültüleri koparanlar, beni de
hedef tahtasına koyarak 'Bu adam aslında Müslüman Cumhurbaşkanı seçeceğiz' demek istedi dediler. Söylediğim üç kelimeydi. O çok satan gazeteler ki artık o çok satan gazetelerin başında hamdolsun ki 1 milyon tirajıyla Zaman geliyor." diye konuştu.
Arınç sözlerine şöyle devam etti: "Ertesi gün bu gürültüler koptu. Biz hedef tahtasındayız.
Cumhuriyet mitingleri başladı. 'Bunlar Müslüman Cumhurbaşkanı istiyor' safsatasını yayan gazeteler ve bunun üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalışanlar bakınız nelerle karşılaştılar."
'TÜRKİYE 'GÜL' GİBİ BİR CUMHURBAŞKANINA KAVUŞTU'
Arınç, son olarak 'Dindarlık' sıfatının dünya ülkelerinde de bir ölçüt sayıldığını hatırlatarak konuşmasını şöyle tamamladı: "Bütün bunların arkasından sadece 4 aylık gecikmeyle
Ağustos 2007'de Türkiye 'Gül' gibi bir Cumhurbaşkanı'na kavuştu. Dindarlık sıfatı Müslümanlık anlamında kullanılmaz. Her inancın dindarı vardır. ABD'den Avrupa'nın tüm ülkelerine kadar bir yere Cumhurbaşkanı seçilecekse dindarlık vasfı,
aile vasfı, ortak toplumun değerleri her zaman bir avantajdır."
Törene, Eski Başbakan ve Turgut Özal Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı
Yıldırım Akbulut, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,
Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek ve
Ulaştırma Eski Bakanı
Binali Yıldırım'ın yanı sıra,
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yusuf
Ziya Özcan ve
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'yle birlikte çok sayıda davetli katıldı.
Konuşmaların ardından ödül almaya hak kazanan bakan ve idarecilere ödülleri verildi. İlk olarak 'Turgut Özal Özel Ödülü'ne layık görülen TRT Genel Müdürü İbrahim
Şahin sahneye çağrılarak ödülünü aldı. Şahin, ödülünü Dernek Başkanı Galip Demirel'in elinden aldı.
2010 yılı İnsani Yardım Ödülü sahibi Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'ye ise ödülünü AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Abdülkadir Aksu verdi. YÖK Başkanı
Yusuf Ziya Özcan ise Turgut Özal Eğitim ve
Bilim Ödülünün sahibi oldu. Ulaştırma Eski Bakanı Binali Yıldırım, Bilişim ve İletişim dalında,
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise
Ekonomi Ödülüne layık görülen diğer siyasetçiler oldu.