Rize İdare Mahkemesi, UNESCO'nun 'Biyosfer Rezerv Alanı' ilan ettiği
Artvin'in Borçka ilçesindeki Camili Vadisi'nde (Maçahel) yapımı planlanan Düzenli HES projesine ilişkin
Çevre ve
Orman Bakanlığı'nın ormanlık alanların kullanımına izin veren kararının yürütmesini durdurdu.
Artvin'in Borçka ilçesi Camili Vadisi'nde Gülkar
Enerji firması tarafından kurulması planlanan 5.05 megavat kurulu gücündeki Düzenli HES projesi için Çevre ve
Orman Bakanlığı tarafından yapılan ormanlık alan tahsisinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle, Camili Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği ile 18
köylü, kararı
mahkemeye taşıdı.
Rize İdare Mahkemesi, görülen
davada Camili Vadisi'ndeki ormanların HES projelerinin kullanımına tahsis edilmesinde kamu yararı, mevzuat ve hukuka uygunluk olmadığına hükmederek, Bakanlığın kararının yürütmesinin durdurulmasına hükmetti. Kararda, Anayasanın 17 ve 56. maddeleri ile Çevre Kanunu'nun 17/3 sayılı maddelerine göndermelerde bulunularak,
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara yer verildi. Mahkeme kararında, HES projesi için tahsis edilen 280 bin metrekarelik ormanlık alan için,
Hacettepe Üniversitesi'nden Doç. Dr. Latif Sanin ve Prof. Dr. Şinasi
Yıldırım ve
Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden (
ODTÜ) Dr. Emre Alp tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna da yer verildi.
Camili Vadisi'nin endemik bitkiler açısından çok zengin olduğu belirtilen bilirkişi raporunda, ayrıca vadinin Uluslararası Çevre Koruma Örgütü,
Dünya Bankası ve
Küresel Çevre Fonu tarafından dünyanın biyolojik çeşitlilik açısından en zengin ve aynı zamanda
tehlike altındaki en önemli karasal
ekolojik bölgelerinden biri olarak tanımlandığı belirtildi. Bilirkişi raporunda ayrıca HES projelerinin
doğal yaşama geri dönüşümsüz zararlar vereceği ve vahşi hayatı göçe zorlayacağı kaydedildi.
8 HES PROJESİNDEN 2'SİNE KARŞI DAVA AÇILDI
Sadece Camili Vadisi'nde değil, bölgede yapılacak HES projelerinin Türkiye'yi uluslararası anlaşmalar açısından hukuki olarak zor duruma düşüreceği dile getirilen mahkeme kararında, Camili gibi ender bulunan doğal yapının insan kullanımına açılmasının doğru olmadığı, ormanlık alanların HES projelerine tahsis edilmesinde herhangi bir zaruret bulunmadığı kaydedildi.
Davanın avukatı Yakup Okumuşoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Maçahel'deki 8 HES projesinden 2'sine karşı açtıkları 4 davada da ''yürütmeyi durdurma'' kararı verildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Çevre ve Orman Bakanlığı, Maçahel'in Biyosfer Rezerv Alanı statüsünü tanımasına karşın, nasıl korunacağına dair yönetmeliği çıkarmıyor.
Yönetmelik çıkmayınca da ülkenin prwestiji olabilecek Maçahel'in nasıl korunacağı belirsizleşiyor. Böyle olunca Maçahel'de 8 adet HES için izin verilebiliyor. Diğer yandan örneğin korunan alanlar listesi içinde ÇED Yönetmeliğinde Dünya Biyosfer Rezerv alanlarından bahsediliyor. Ama sıra HES'e gelince 'yönetmeliği yok' diye, ÇED süreçlerinde 'ÇED Olumlu' veya 'ÇED Gerekli Değildir' kararları verilebiliyor. Bu proje de ÇED'den muaf tutulmuş. Yani hem ÇED'den muaf, hem Biyosfer Rezerv Alanında, hem de 11 derenin suyunu toplayan ve bu sebeple de benzerlerinden ayrılan bir proje.''
Okumuşoğlu, bilirkişi raporunda Camili'de 100'e yakın bitki türü toplandığı, bunlardan birinin
bilim dünyası için alt tür, birinin varyete, birinin ise Türkiye florası için yeni bir tür olduğuna işaret edildiğini anlatarak, şöyle dedi: ''Raporda ayrıca bu alanda, keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda bitki ve buna bağlı
hayvan çeşitliliği olabileceğine de işaret edilmiştir. İşte böylesine önemli bir alanda bir başka HES projesi için daha ÇED süreci yürütülmekte olduğu haberlerini alıyoruz. Çevre ve Orman Bakanlığı, Dünya Biyosfer Rezerv Alanını dahi HES'lere açmışsa, üstelik bir yandan ÇED'den muaf tutmuş, diğer yandan da ÇED süreci yürütüyorsa geriye diyecek bir şey kalmadı.''