Adana Valisi İlhan Atış, "Türkler dünyanın en zor işini, yani işgal edilmiş ülkeyi vatan etmeyi başardı. Dinimize, dilimize, yurdumuza vurulmak istenen kelepçeyi, zinciri kırmış atmışız. Ancak imar konusuna gelince sıfır verilecek kadar zayıf kalmışız." dedi. Adana Yapı Müteahhitleri Derneği (AYAMDER)'in Hilton Oteli'nde düzenlediği "Adana'da İmar" konulu panelin açılışında konuşan Atış, imar uygulamaları konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hemen her insanın güzel bir şehir, semt ve evde yaşamak istediğine işaret eden Atış, böyle mekânlarda yaşamanın insanın ruh sağlığını olumlu yönde etkilediğini ifade etti. Atış, "Eğer siz çarpık bir kentte yaşıyorsanız, evinizin içi ne kadar güzel olursa olsun dışarıya çıktığında bir kaosla karşılaşacağınızdan mutlu olmanız mümkün değildir." diye konuştu. İlgili kurumların parası olsa bile, gerektiği gibi arsa üretmediğini hatırlatan Atış, bir süre sonra ortaya çıkan çarpık kentleşmeyle herkesin birbirini suçlamaya başladığını kaydetti. Atış, şunları söyledi: "Eğer belediyeler büyükşehirlere göç olacağını görüp arsa üretselerdi hazine ve vakıf arazileri mafyanın eline gitmezdi. Hatta alınan paralar terör örgütlerine verilmezdi. Hem de biz muhteşem bir ülkede yaşıyor olacaktık. Ama biz kendi ayağımıza baltayı vurduk. Hazine, belediye ve vakıf arazilerinin yağma edilmesine göz yumduk. Oradan elde edilen paraların yine bize döneceğini göremedik. Öyle bir hale geldik ki milli birlik ve bütünlüğümüz bile tehdit edecek, illegal güçlerin oluşmasına neden olduk. Bunun en büyük nedeni de bence ülkede imara verilmeyen önemdir." İlin imarını yapacak ve uygulayacak kurumların pek de yetkin olmadıklarını savunan Atış, mimar, mühendis ve müteahhitlerin de bundan sorumlu olduğunu vurguladı. Atış, şöyle devam etti: "Bu kesimlerin rolü şu: Bu kafayı değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. İstanbul'dan müteahhit arkadaşımız Kahramanmaraş'a gelmişti. Oraya ikimiz de hayran kalmıştık. Ama o arkadaş 'buraya en aşağı yedi blok dikilebilir' dedi. Ben de kafamda buraya güzel bir park yapılabileceğini hesaplıyordum. Bizler nerede bir boş yer bulduk. Hemen orada bir yapı dikmeyi düşündük. Çünkü para getiriyordu, göç fazlaydı. Kibrit kutusu gibi, hiçbir mimari özelliği olmayan apartmanlar dikmekten kendimizi alıkoymadık. Bakıldığında size mutluluk vermeyen yapılarla kentlerimizi doldurduk. İşin garibi Adana dahil kentlerimizi ziyaret eden yöneticilere de bu çarpık yapıları gösterdik. Onlar da dönüp bize, 'Kardeşim bunlar senin eserin, senin…' bana niye gösteriyorsun, demedi." Adana'nın Türkiye'nin en önemli bir kenti olduğunu ve gelecek de daha da stratejik bir hale geleceğine işaret eden Atış, "Adana'yı bilmeyen birisi gökyüzünden o mahallelere indirseniz; burası 'Amerika'nın Irak'ta bombaladığı bir yer' der." şeklinde konuştu. AYAMDER Başkanı Murtaza Kılçık ise konut inşa edecekleri gerekli ebatlarda arsa bulamadıklarını dile getirdi. Kılçık, bu nedenle yeni arsalar üretilmesini istedi.