Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı
Sahil Bezci, ''Yeni dünya düzeninde
Türkiye'nin ağırlığı ve etkinliği yükseliyor. Ülkemizin küresel alanda oynadığı rol ve sorumluluk artıyor'' dedi.
ATO Dış Ticaret Özel İhtisas
Komisyonunun düzenlediği ''Dış Ticaret ve Uluslararası
Pazarlama'' eğitimini başarıyla tamamlayan öğrencilere
sertifikaları törenle verildi.
Törende konuşan ATO Başkanı
Salih Bezci, oda olarak
2023 yılında 100. yaşlarını kutlayacaklarını belirterek,
Cumhuriyet'in 100. yaş vizyonunu daima göz önünde tutmak zorunda olduklarını söyledi.
Vizyonun birçok tarifi bulunduğunu belirten Bezci, ''Ama biz onu basit olarak 'gelecek resmi' olarak tanımlayabiliriz'' dedi. ''Gelecek resmi'' dendiğinde beraberinde ''hayal kurma''nın çağrıştığını belirten Bezci, ancak vizyon ile hayal kurmak arasında temel bir fark bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Vizyon, gelecekte kendimizi gördüğümüz yer, hayal ise orada olma olasılığımız olmasa da olmak istediğimiz yerdir. Bugünden geleceğe doğru baktığımız, kişisel,
aile ve iş yaşamımızda kendimizi ne yaparken görmek istiyorsak o bizim vizyonumuzdur. Bu vizyonu düşünürken bugünden o güne nasıl gidileceği konusunda kafamızda az çok bir fikir vardır. Hayal ise bugünden geleceğe doğru baktığımızda şu andaki koşullarla ilgisi olmadan damdan düşer gibi bulmak istediğimiz yerdir.
Sevgili gençler. Biz nasıl bir gelecek düşlüyorsak, o andan itibaren algıda seçicilik başlar. Düşündüğümüz geleceğe ulaşmak için gereken kaynaklar harekete geçer ve bizi istediğimiz, düşündüğümüz yere doğru yöneltir. Algıda seçicilik gelecekle ilgili net tablolara sahip olduğumuzda bize istediğimiz geleceğe ulaşma, kaynakları görme ve değerlendirme konusunda fırsatlar sunacaktır. Bir vizyonumuz yoksa, fırsatlar ve kaynaklar farkında olmadan gözümüzün önünden kayıp gidecektir.''
Son dönemde olağanüstü bir şey yaşandığını, Türkiye'yi yönetmeye
aday siyasal partilerin 2023 Türkiye vizyonunu ortaya koyduklarını ve gözler önüne bir ''gelecek resmi'' yerleştirdiklerini anlatan Bezci, devletiyle, milletiyle, şirketleri ve çalışanlarıyla artık herkesin bir hedefinin bulunduğunu söyledi. Kendilerine düşenin bu
ülkenin
ekonomik elçileri olarak bu hedeflere şirketleri odaklamak olduğunu ifade eden Bezci, ''Biz de siz de el ele bu gelecek vizyonunda rol almamız gerekiyor. Başka ülkelerden rol çalmak yerine ülkemizin gelecek vizyonu rolünü paylaşmamız gerekiyor'' dedi.
Yeni dünya düzeninde Türkiye'nin ağırlığı ve etkinliğinin yükseldiğine, küresel alanda oynadığı rol ve sorumluluğun arttığına dikkati çeken Bezci, Türkiye'nin teknoloji takip eden ülke olmaktan, teknoloji üreten ülke olmaya doğru hızla ilerlediğini bildirdi. Türkiye'nin 2023 yılına kadar orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya'nın
üretim üssü olacağını, 2023 yılında gayrisafi
yurt içi hasıla büyüklüğü bakımından ilk 10 ülke içerisinde yer almayı hedeflediğine işaret eden Bezci, halen 736 milyar dolar olan gayrisafi yurt içi hasıla büyüklüğünün, 2015 yılında 1 trilyon 76 milyar dolar, 2019 yılında 1 trilyon 486 milyar dolar, 2023 yılında 2–2,6 trilyon dolar bandında olacağını anlattı.
Halen 114 milyar dolar olan ihracatın, 2015 yılında 201 milyar dolara, 2019 yılında 317 milyar dolara, 2023 yılında 500-650 milyar dolar bandına yükselmesinin beklendiğini ifade eden Bezci, Ankara'nın ''gelecek resmi''nin de bunlardan farklı olmadığını bildirdi.
-DTM İHRACAT GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AĞAR-
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM)
İhracat Genel Müdür Yardımcısı
Volkan Ağar da öğrencilere iş dünyasının aradığı niteliklerdeki vasıfları kazandırmada üniversite ve özel
sektör iş birliğinin öneminin her geçen gün daha iyi kavranması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin 2000'li yıllarla birlikte rekabetçilik basamaklarını hızlı bir şekilde tırmandığını belirten Ağar, DTM olarak hayata geçirdikleri muhtelif bölgesel projeler, diğer
politika, strateji ve uygulamalarla ihracatın 30 milyar dolardan 2008 yılı itibarıyla Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamı olan 132 milyar dolar seviyelerine ulaştığını anımsattı.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da artık dünyada birinci ve ikinci kuşak üniversitelerin geride kaldığını şimdi üçüncü kuşak üniversitelerin bulunduğunu söyledi. Üniversitelerin başlangıçta siyasi otoritenin gücünü pekiştirmek amacıyla kurulduğunu belirten Ayhan, ancak eğitim ve öğretimin başlamasının ardından bilim tabanlı üniversitelere dönüştüklerini, 2. Dünya Savaşı'nın ardından da paydaşlarıyla paylaşım içine giren ve onlarla güç birliği yapan üçüncü kuşak üniversitelerin devreye girdiğini kaydetti.
ATO Dış Ticaret Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Mustafa Altınay da öğrencilere verdikleri eğitimin içeriğiyle ilgili bilgi verdi.
Konuşmaların ardından, ATO'da ''Dış Ticaret ve Uluslararası Pazarlama'' eğitimini tamamlayan öğrencilere sertifikaları verildi.
(ÖZK-ARD)02.06.2011 20:55:46