Rize Barosu Başkanı Avukat Ateş Hatinoğlu,
avukatların görevinin sadece uyuşmazlıkların çözümüne yardımcı olmak ve hukukun uygulanmasını sağlamak olmadığını söyledi. Hatinoğlu, "Avukatlar, halkın hak
arama ve özgürlüğünün sesi, teminatıdır." dedi.
Hatinoğlu, 5
Nisan Avukatlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, avukatların hayatın içinde olan olayları iyi gözlemleyen ve halkı en iyi tanıyan kişiler olduğuna dikkat çekerek, "Bu nedenle avukatların ve Baroların meslekleri ile alakası olmasa dahi cesurca ve korkusuzca söyledikleri her şeyin önemi ve anlamı vardır. Bu aynı zamanda mesleğin gerektirdiği en önemli görev ve sorumluluktur. Avukatların görevi sadece uyuşmazlıkların çözümünde yardımcı olmak, hukukun uygulanmasını sağlamak değildir. Aynı şekilde Barolarda sadece üyelerinin özlük işleri ve mesleki sorunları ile ilgilenen meslek örgütleri değildir." dedi.
Türk
Ceza Kanunu (TCK)'da özel hayatın gizliliğini ihlal ile ilgili olarak yapılması düşünülen düzenlemelerin çok ciddi sakıncalar içerdiğini öne süren Hatinoğlu, "
TBMM Genel Kurulu'na sevk edilen tasarı yasalaştığı takdirde özel hayatın gizliliği,
haberleşme hürriyeti açısından tam bir geri dönüş yaşanacaktır. Hiçbir yasal izin ve yargısal denetim içermeyen istihbarat dinlemelerinin hukuka uygun
delil olarak nitelenmesi
Anayasa ve İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır.
Basın özgürlüğünü genişletmek amacı ile özel hayatın gizliliğinin ihlali suçunu ortadan kaldıracak uygulanamaz kılacak düzenlemelerden kaçınılması gerekir." ifadelerini kullandı.
POLİSİ HEDEF ALAN MİLLETVEKİLLERİNE KINAMA
Hatinoğlu, Batman'daki
Nevruz kutlamaları sonrası gerçekleştirilen yürüyüşte polise taş atan BDP'li
Milletvekili Bengi Yıldız ve Silopi'deki kutlamalarda polis amirine tokat atan BDP Milletvekili Sabahat Tuncel'i hatırlattı. Hatinoğlu, şöyle dedi: "Ayrımcılığı, bölücülüğü ve ırkçılığı
bayrak edinmiş bazı sözde milletvekillerinin planlı bir şekilde toplumsal
ayaklanma provaları yapmalarını, inanılmaz bir kışkırtma ve
tahrik siyaseti izlemelerini ibretle izliyoruz. Bu milletvekilleri tarafından planlı ve profesyonel bir şekilde polisimizi
hedef alan fiili saldırılarda bulunulmasını nefretle kınıyoruz. Bu ülkeyi
Libya veya
Mısır zannedenlerle mücadele etmenin yegane yolu hukuktur. Hiç kimsenin sıfatı makamı görevi ne olursa olsun suç işleme özgürlüğü yoktur. Biz halkımızı açıkça kin ve düşmanlığa sevk eden, ayaklanmaya çağıran her türlü aymazlığı, ahlaksızlığı ve hukuksuzluğu hak görenlere karşı Türk Yargısının saygın mensuplarını cesur ve kararlı olmaya çağırıyoruz."
Hatinoğlu,
Ergenekon soruşturmasına da değinerek, şöyle devam etti: "Soruşturma kapsamında daha önce de yaşanan pek çok hukuksuzluğun ve çok önemli, açık hak ihlallerinin soruşturmanın önemini ve ciddiyetini gölgelediği muhakkaktır. HSYK'nın son kararnamedeki bu soruşturmanın yürütüldüğü Özel Yetkili Savcılıkla ilgili düzenlemesinin bu olumsuzlukları yaratan etkenleri ortadan kaldıracağını
ümit ediyoruz. Anayasa ve
başkanlık sistemi ile ilgili tartışmaların gölgesinde 24. dönem milletvekilliği
seçimlerine yaklaşıyoruz. Genel seçimlerin milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Ancak bu seçime de aynı Seçim Kanunu ile aynı Siyasi Partiler Kanunu ile girmemiz ümidimizi azaltıyor. Demokrasimizin önündeki en büyük engel özellikle Siyasi Partiler Kanunu'dur. Seçimle değil atamayla oluşan bir parlamenter sistemin temsili
demokrasi olamayacağı görülmek istenmiyor. Liderlerin tamamı memnun olduğundan Siyasi Partiler Yasası'nı değiştirmek kimsenin aklına ve işine gelmiyor."
Hatinoğlu, güçlü ve bağımsız bir yargının ancak güçlü ve bağımsız bir
savunma ile sağlanabileceğini ifade ederek, 'Herkes İçin Adalet, Adalet İçin Avukat' ilkesi ile tüm avukatların 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutladı.