Avrupa Birliği Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış,
balıkçılara bereketli bir
sezon geçirmeleri için ''Vira Bismillah'' derken, bu bereketin gelecek yıllarda da yaşanabilmesi için sürdürülebilir balıkçılığın önemine dikkati çekti.
Bağış, yaptığı yazılı açıklamada, çevre dostu ve sürdürülebilir balıkçılık
uygulamalarına, yalnızca yasalara uyma zorunluluğu olarak bakmamak gerektiğini vurguladı.
Egemen Bağış, açıklamasında, ''Vira bismillah derken geleceği de düşünün. Yeni düzenlemeleri balık rezervlerimizi korumak ve
denizlerin bereketini her yıl görmek isteyen herkesin sahiplenmesi gerekiyor'' ifadelerine yer verdi.
-BALIKLARA AB BAKANLIĞI KORUMASI-
Öte yandan,
Avrupa Birliği Bakanlığından yapılan açıklamada, avlanma yasağı sona ererken, denizlerdeki balıkların doğru şekilde avlanması ve çevre dostu balıkçılık
tekniklerinin uygulanması için
bakanlıkla
sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yaptığı belirtildi.
Dünyanın en zengin denizleriyle çevrelenmesine rağmen
Türkiye'nin balık rezervleri son yıllarda ciddi bir azalmayla karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada,
kirlilik, aşırı avlanma ve yanlış avlanma yöntemlerinin kullanılmasından kaynaklanan bu sorun nedeniyle Türkiye'nin denizlerinde bol miktarda bulunan uskumru, kalkan ve orfoz gibi birçok balığın, tükenme sınırına geldiğine dikkat çekildi.
Avrupa Birliği Bakanlığının da sürdürülebilir balıkçılık yöntemlerinin kullanılmasını
desteklemek için bu konuda proje geliştiren sivil toplum kuruluşlarına ''Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu-II'' programı dahilinde mali ve teknik destek verdiği ifade edildi.
AB tarafından finanse edilen programda, tarım ve balıkçılık alanında proje yürüten sivil toplum kuruluşlarına toplam 2 milyon 28 bin
avroluk
bütçe ayrıldığı, AB'nin balıkçılık sektörüne yönelik politikaları ve uygulamalarının Türkiye'ye uyarlanmasının, programın öncelik alanları arasında yer aldığı vurgulandı.
-İTALYAN VE TÜRK BALIKÇILAR BİRLİKTE AĞ ATIYOR-
Açıklamaya göre, Bakanlık, program kapsamında Türkiye ve AB'den 6 balıkçılık projesine destek veriyor. Destek alan tüm projelerin ortak amacı, rekabetçi balıkçılık endüstrisiyle sürdürülebilir balık rezervleri ve deniz eko-sistemi arasında doğru dengeyi sağlamaya öncelik veren AB balıkçılık politikasının, Türkiye'ye en kolay ve en gerçekçi şekilde uyarlanabilmesi. Bu politikanın kağıt üstünde kalmaması için harekete geçen sivil toplum kuruluşları da Avrupalı ortaklarıyla AB'deki en başarılı uygulamaları Türk
balıkçılarına öğretmeye başladı.
Sinop'un Güzelkent Belediyesi, İtalyan
Ulusal Balıkçılık Kooperatifi Derneği ''LEGA PESCA'' ve Güzelkent
Balıkçılık Kooperatifi ile 155 bin avro bütçeli bir proje yürütüyor.
Proje kapsamında 250 balıkçı, üretici ve satıcı AB balıkçılık standartları konusunda kapsamlı eğitimler alıyor.
Yine İtalya'dan ''Ricerca e Cooperazione'' kuruluşu ile İzmir'in Seferihisar ilçesinde faaliyet gösteren
Su Ürünleri Derneği, 12 ay süren ve toplam 172 bin avro bütçeli bir başka projeyle Türk balıkçılarının AB standartlarını anlaması ve uygulaması için çalışıyor. AB standartlarında balıkçılık tekniklerinin
Karadeniz sahillerinde uygulanmasına destek vermek amacıyla Sinop'un Abalı köyündeki Balıkçılık Kooperatifi üyeleri de
Litvanya ve Romanya'dan ortaklar bularak, 131 bin avroluk bir proje uygulamaya başladı. Bu proje sayesinde Abalı köyünün balıkçıları, AB'nin sürdürülebilir ve çevre dostu balıkçılık politikalarıyla uygulamalarını iş başında öğrenebilecek. Proje, ayrıca, merkezi düzeyde yapılan
kanun değişikliklerinin toplum düzeyinde uygulamaya geçmesinde sivil toplumun oynadığı rolü gösteren dikkat
çekici bir girişim olarak öne çıkıyor.
AB balıkçılık politikalarının uygulanması,
hijyen standartlarında, kalitede, pazarlamada ve çevre dostu balıkçılık tekniklerinin kullanılmasında artış olması anlamına geliyor.
Bu uygulamalar,
tüketim oranında da önemli bir artışa yol açarken, sürdürülebilir balıkçılığı savunan AB standartlarını uygulayan
yerli üreticiler ve balıkçılar için GSYH'den daha fazla pay alma kolaylaşıyor. Bakanlık tarafından yürütülen program, yerli balıkçılara, üreticilere ve balıkçılık örgütleri temsilcilerine AB devletlerindeki meslektaşlarını ziyaret etme imkanı verirken, bu ziyaretlerle başarılı uygulama örneklerini birbirleriyle daha rahat paylaşmaları ve uzun dönemli iş birliği sağlamaları için de fırsatlar sunuyor.
(FT-EAY)01.09.2011 10:02:17