Eski
Cumhuriyet Savcısı Gültekin
Avcı, Ahmet Şık'ın
mahkeme kararıyla el koyulan kitabıyla ilgili değerlendirmesinde, "Savcı ve mahkeme ona kitap olarak değil, örgütsel doküman olarak bakar. Önemli olan, örgütsel faaliyet çerçevesinde yapılan bir çalışma veya
belge olup olmadığı, yoksa basılıp basılmadığı değil. İllegal örgütsel faaliyet çerçevesinde cereyan eden, basılan ya da basılmayan tüm belge ve müsveddeler örgütsel doküman sayılır." dedi.
Yıllardır DHKP/C,
TİKKO,
Hizbullah,
PKK ve KCK gibi
soruşturma ve davalarda aynı yöntemlerin izlendiğine ve bugüne kadar da hiç kimsenin ses çıkarmadığına dikkat çeken Avcı Terörle Mücadele, Türk
Ceza ve Ceza Muhakemesi kanunlarının, soruşturmaların yol haritasını açıkça çizdiğini belirtti. Terör soruşturmalarında yıllardır yapılan rutin uygulamanın
Ergenekon'da da uygulanması sebebiyle koparılan feryatların soğukkanlılık, eşitlik ve
adalet duygusuyla ilgisi olmadığını söyleyen Avcı, "Diğer
terör örgütleri soruşturulurken, yayınlanan ve yayınlanmayan kitap ve dokümanlar toplanırken neredeydiniz?" şeklinde konuştu. Ergenekon soruşturmalarını ve Oda TV operasyonunu değerlendirirken mevcut kanunların bilinmesi gerektiğini vurgulayan
Gültekin Avcı, "Burada, 'Bence şöyle olması lazım. Bu işin sınırlarının böyle olması lazım.' şeklindeki temenniler hissidir. Bu zamana kadar
terör örgütü soruşturmaları hep bu şekilde yürütülmüştür. Savcılar, bu noktada gazetecilerin ve medya unsurlarının hissiyatına, temennilerine göre değil, tabii ki mevcut kanunların gösterdiği yol haritalarına göre hareket edecek. Buna bilinçsiz bir şekilde
itiraz etmek, kanunları kabul etmemektir. Bu zamana kadar yürütülen soruşturmaların hepsinin yanlış olduğunu ifade etmektir. Yıllardır itiraz etmediğiniz konulara Ergenekon'da itiraz ederseniz, samimiyetiniz sorgulanır." dedi.