Güç Gönel -
Avrupa Birliği Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış, ''
Kıbrıs meselesi, bu kadar muz çiftçisinin arasındayken özellikle vurgulamak istiyorum; AB'nin yoluna konulmuş muz kabuğudur.
Kıbrıs Rum yönetiminin AB üyesi bir
ülke sıfatıyla dönem başkanı olduğu gün, o muz kabuğuna AB kurumunun basacağı gündür. Biz onları uyarıyoruz, (Orada muz kabuğu var, basmayın) diyoruz'' dedi.
Alanya Muz Üreticileri Birliğinin (MUZBİR), AB desteğiyle hazırladığı Avrupa
Türkiye Muz Bağlantısı
Projesi, Alanya
Ticaret ve
Sanayi Odası (ALTSO) Toplantı Salonu'nda tanıtıldı. Toplantıya, Türkiye genelinden muz üreticileri ve birlik temsilcileri, ilçe ve
belde belediye başkanları,
sivil toplum kuruluşları temsilcileri, akademisyenler ve siyasiler katıldı.
Toplantı için, Alanya Kaymakamlığı ve Alanya Belediye Başkanlığı ziyaretlerini iptal ederek ALTSO binasına gelen
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi(
AKPM) Başkanı
Mevlüt Çavuşoğlu'na girişteki stanttan muz ikram edildi.
Egemen Bağış,
KKTC'de dün ''
Tarihi bir gün'' yaşandığını, Alanyalılara Baş
bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdiğini söyledi. Mevlüt Çavuşoğlu'nun AKPM Başkanlığı görevinin önemine işaret eden Bağış, Çavuşoğlu'nun 900 milyon Avrupalının seçilmiş en üst temsilcisi olduğunu,
Cumhuriyet tarihinde bir Türk'ün gelebileceği en önemli uluslararası noktaya Türk bayrağını taşıdığını ifade etti.
KKTC'de
Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı törenle Barış Harekatı'nın 37. yıl dönümünü kutladıklarını anlatan Egemen Bağış, yavru vatanın barış ve
özgürlük bayramı kutlanırken farklı duygular yaşadıklarını dile getirdi. Başbakan Erdoğan'ın burada net mesajlar verdiğine değinen Bağış, ''Nasıl 37 yıl evvel bizim kardeşlerimizin, soydaşlarımızın bağımsızlığı için orada bir dönüm noktası yaşandıysa, Sayın Başbakanımızın dünya kamuoyuna, özellikle de Avrupa'nın şımarık çocuğu konumuna geçmiş Kıbrıslı Rumlara verdiği net mesajlar, Kıbrıs konusunda yeni bir dönemin başlangıcını müjdelemiştir'' dedi.
Bağış, Türkiye'nin ''diklenmeden dik durma konusunda kararlılığını ortaya koyduğunu'' belirterek, Kıbrıs konusunda uluslararası hukukun, hakkaniyetin, anlaşmaların, verilen sözlerin tutulmasını beklediklerini kaydetti. Kıbrıs konusunda ''Çözümsüzlük çözümdür'' diyenlere katılmadıklarını 2002'den bu yana vurguladıklarını anlatan Bağış, ilk kez
AK Parti hükümeti sırasında Rum pasaportu taşıyanların Türkiye'ye rahatlıkla giriş yapabildiklerini hatırlattı.
Başbakan Erdoğan'ın, dönemin BM Genel Sekreteri Kofi
Annan ile yaptığı görüşmede çevirmenlik görevini üstlendiğini bildiren Bağış, bu görüşmeler sırasında Erdoğan'ın ''Türkiye ve KKTC barış yolunda atacağınız adımlarda, çabalarda her zaman bir adım önde olacaktır'' dediğini ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın, ''Sizi yarı yolda bırakmayız'' dediğini de anlatan Bağış, bu söz üzerine Annan'ın yeni bir süreç başlattığını bildirdi.
Dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Prodi'nin de Başbakan Erdoğan'a Kıbrıs Türk halkının planı kabul etmeleri konusunda
çağrı yaptığını belirten Bağış, Kıbrıs Türk halkının plana ''Evet'' demesi halinde KKTC'ye uygulanan ambargoların kaldırılma sözünü de bu görüşme sırasında aldıklarını söyledi.
Bağış, Annan Planı'nın oylamasına KKTC'li soydaşların yüzde 66'sı ''Evet'' derken Rumların ''
Hayır'' dediğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
''BM'nin, AB'nin,
Güvenlik Konseyinin, uluslararası camianın çağrılarına 'Hayır' diyen Rum kesimi, bu olaydan dört gün sonra ödüllendirilircesine AB üyesi oldu. Ama o 4 gün arasında önemli bir karar alındı. 26
Nisan 2004'te AB üyesi ülkeler oy birliği ile KKTC'ye uygulanan izolasyonları kaldırma kararı aldı. Yani verilen sözü resmi bir karar olarak da dünyaya ilan ettiler. Peki uyguladılar mı o kararları? Hayır. Çünkü o karardan 4 gün sonra üye olan Rum kesimi o gün, bu gün kararı uygulatmıyor. 600 bin Kıbrıslı Rum'un, 490 milyon Avrupalının çıkarlarını, geleceğini ipotek altına almasına eğer 26 diğer AB üyesi ülke
seyirci kalıyorsa, bunların da kendi halklarına vermeleri gereken bir
hesap vardır.''
- ''TÜRKİYE ARTIK AB'NİN KAPISINDA EL PENÇE DURACAK ÜLKE DEĞİL'' -
Egemen Bağış, Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını, AB'ye ilk başvuru yapılan 1959'da kişi başına düşen
milli gelir 400 dolarken, bugün 11 bin dolar seviyesine ulaştığını kaydetti. Ülkede 14 olan üniversite sayısının 200'e yükseldiğini anlatan Bağış, o dönemde tüm Türkiye'nin turizm geliri 9 milyon dolarken, bugün sadece Alanya'daki bir otelin yıllık gelirinin 9 milyon dolara ulaştığını bildirdi.
Türkiye'nin dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olma şerefine ulaştığını da belirten Bağış, şöyle dedi:
''Türkiye artık AB'nin kapısında el pençe divan duracak bir ülke değil. Gazeteciler soruyorlar, (Sayın Başbakanın Kıbrıs'taki açıklamaları sizin işinizi zora sokmaz mı?) diye. Ben AB'nin bakanı değilim, ben
Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hükümet üyesiyim. Türkiye Cumhuriyeti'nin AB'den sorumlu bakanıyım ve Türkiye'nin geleceği, çıkarları neyi nasıl yapmamızı gerektiriyorsa, bu milletin büyük çoğunluğunun, desteğini, güvenini, duasını alan Sayın Başbakanımızın birlikte oluşturduğumuz politikaları uygulamak benim görevimdir. Tabii ki ben ülkemin çıkarlarını savunacağım. Çünkü ülkemize AB sürecinde uygulanan haksız, çifte standartlara dayalı politikalar, Sayın Başbakanımızın dün söylediği gibi gerçekten milletimizin de keyfini kaçırmaktadır.''
-''ORADA BİR MUZ KABUĞU VAR, BASMAYIN''-
Bakan Bağış, eskiden proje duyurusu geldiğinde başvuru olmadığını, bugün toplantıya konu olan projenin başvuran 400 proje arasında seçildiğini hatırlattı.
Geçmişte Hazine'nin üniversitelere girişimcilik, inovasyon amaçlı ayırdığı fona hiçbir üniversitenin başvurmadığını görünce, burada biriken parayla
Bolu Tüneli'ni bitirdiklerini anlatan Bağış, ''Şimdi ARGE'ye ayrılan miktarlar yüzde 600 artmasına rağmen yetmiyor'' dedi.
Bağış, Anadolu'yu gezerken kırsaldaki muhtarların ''Sürdürülebilir
kalkınma projeleri hazırlamamız gerekiyor'' diye kendisine öneride bulunduklarını anlattı. Türkiye'de artık zihniyetin değiştiğini vurgulayan Egemen Bağış, Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi göbek bağını kesebilen, bölgesinde demokrasinin, kalkınmanın, barışın zenginleşmenin sembolü haline gelmiş, ilham kaynağı olmuş bir ülke haline geldiğini bildirdi.
Bakan Bağış, şunları kaydetti:
''Böyle bir ülke, milli
davası olan Kıbrıs konusunda hiçbir zaman baskılara
boyun eğmez. Eğer makul bir uzlaşma zemini varsa biz her zaman barış ve uzlaşmadan yanayız. Biz bunu 2002'den bu yana her vesileyle gösterdik. Sayın Başbakanımızın yaptığı uyarı, AB'nin yanlıştan dönmesi için büyük bir fırsattır. Kıbrıs meselesi, bu kadar muz çiftçisinin arasındayken özellikle vurgulamak istiyorum, AB'nin yoluna konulmuş muz kabuğudur. Kıbrıs Rum yönetiminin AB üyesi bir ülke sıfatıyla dönem başkanı olduğu gün, o muz kabuğuna AB kurumunun basacağı gündür. Biz onları uyarıyoruz, (Orada muz kabuğu var, basmayın) diyoruz. (Yanlış yaparsınız). (Çünkü AB'nin bir barış projesi olmasını istiyorsak, 2012 öncesi adada iki kesimli siyasi eşitliğe dayalı, iki kurucu devletin kuracağı bir federasyonun oluşması, herkesin huzuru açısından önemlidir) diyoruz. KKTC asla kendi kaderine terk edilen bir ülke değildir. Türkiye, hiçbir zaman
Kuzey Kıbrıs'taki kardeşlerimizi yalnız bırakmamıştır.''
Bakan Bağış, Başbakan Erdoğan'ın sözleri üzerine Rumların ''çileden çıktıklarını'' söyledi. Erdoğan'ın sözlerini bazı liderlerin ''ültimatom'' diye algıladıklarını belirten Bağış, ''Başbakanımızın dile getirdiği gerçekleri ültimatom diye algılayan liderlerin aslında büyük bir yanılgı ve hezeyan içinde olduklarını bütün dünya görmeye başladı'' dedi.
''Türkiye'nin kaderiyle KKTC'nin kaderi birdir, beraberdir'' diyen Bağış, KKTC'deki Türk halkını hiçbir zaman yalnızlığa terk etmediklerini vurguladı. KKTC'deki her soydaşın güvenliğinin önemli olduğunu belirten Bağış, ''Kimse orada kendi başına bütün adayı temsil edebileceğini zannetmesin. Bugüne kadar Kıbrıs sorununun çözümü yönünde güçlü irademizi hep muhafaza ettik, 2003'ten bu yana sürekli bir adım önde olma sözümüzü yerine getirdik. Ama açıkça söylüyorum: Şu an itibarıyla biz bir adım değil, bin adım öndeyiz'' diye konuştu.
-''RUM TARAFINI ÖDÜLLENDİREN AB HATA İÇİNDE''-
Egemen Bağış, Kıbrıs'ın Türkiye Cumhuriyeti için milli bir dava, AB üyeliğinin ise milli bir
hedef v
e devlet politikası olduğunu söyledi.
Bağış, şöyle konuştu:
''Kıbrıs meselesinde çözümsüzlükte direnen Rum tarafını ödüllendiren AB, bir hata içindedir. Onların bu hatalarından dönmesi için gerekli mesajları vermeye devam edeceğiz. Tabii AB'nin de tarihi misyonuna uyarak,
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni uyarmak ve çözüm yönünde
teşvik etmek sorumluluğu vardır. Çözülmemiş bir Kıbrıs meselesinin AB'nin başını ağrıtacağını artık Avrupalılar da görmeye başlamıştır. Birçok Avrupalı lider, kendi hatıratlarını yazarken Kıbrıs Rum Yönetimi'ni üye yapmakla hata ettiklerini bizzat kendileri
itiraf etmişlerdir. Birçok Avrupalı lider, farklı toplantılarda bunları artık açıkça dile getirmeye başlamıştır. Onun için biz, Kıbrıs Rum Yönetimi'ne 'AB üyesi' diyen 26 ülkenin gerekli mesajları vermesini önemsiyoruz.''
İzmir Karşıyaka basketbol takımının uluslararası turnuva için gittiği Rum kesiminde fanatik Rumların saldırısına maruz kaldığını hatırlatan Bağış, o geceyi hiç unutamadığını anlattı.
Basketbolcuları adadan sağlıklı çıkarmak için büyük mücadele verdiklerini belirten Bakan Bağış, ''Bırakın devlet olmayı, muz cumhuriyeti bile olamamış Kıbrıs Rum Yönetimi oradaki 5 basketbolcumuzu korumak için gereğini yapamadı'' diye konuştu.
AB standartlarını yaşatmak konusunda kararlı olduklarını söyleyen Bağış, ''Ülkelerine kızsak da, ilkelerini uyguluyoruz'' dedi.
Bağış, şöyle devam etti:
''Onlar istese de istemese de o standartları yakalayacağız. Papaza kızıp oruç bozacak halimiz yok. Bizim
demokratikleşme konusunda, zenginleşme konusunda, şeffaflaşma konusunda attığımız adımlar geri dönülemeyecek adımlardır. Artık bu ülkede kimsenin
darbe korkusuyla çocuk büyütmesini istemiyoruz. Bir daha bu ülkede kimsenin işkence korkusu çekmesini istemiyoruz. Saygı duyduğum bir büyüğümüzün sevdiğim bir lafı var, 'Tarih geriye akmaz' der. Gerçekten atılan adımlar Türkiye'nin bugün kendi bölgemizde örnek alınan,
model olarak kabul edilen, ilham kaynağı bir ülke olmasına vesile olmuştur. Bu konularda Türkiye geriye gitmez.''
Bakan Bağış'ın konuşması sırasında salonda kısa süreli
elektrik kesintisi yaşandı. Bağış, kesintiyle ilgili, ''
Elektrik kesilebilir, ama bizi susturamazlar'' diye espri yaptı.
(GÜÇ-FAL-ZVR)21.07.2011 17:13:13