Eskişehir'in Muttalip beldesinde 2,5 ay içerisinde aynı aileden 6 kişiyi öldüren zanlı
İhsan Doğu, ikinci kez hakim karşısına çıktı. İşlediği
cinayetlerden dolayı vicdan azabı duyduğunu belirten Zanlı Doğu, "Yaptıklarımdan dolayı vicdan azabı çekiyorum. Allah'ın karşısına
katil olarak gitmektense ölmeyi
tercih ederim." dedi. Zanlı, cinayetler sırasında hep
siyah elbise giydiğini, bunları da ucuzcu bir dükkandan aldığını anlattı.
Polis ve jandarmanın geniş güvenlik önlemi aldığı
duruşmada konuşan Doğu, işlediği cinayetlerden dolayı pişman olduğunu ifade ederek, "Yaptıklarımdan dolayı vicdan azabı çekiyorum. Allah'ın karşısına katil olarak gitmektense ölmeyi tercih ederim." dedi.
Güvenlik gerekçesiyle
Ankara Sincan Cezaevinde
tutuklu bulunan zanlı İhsan Doğu, polis ve jandarmanın geniş güvenlik önlemi altında Eskişehir
Adliyesine getirildi.
Cezaevi aracıyla Adliyenin garajından içeriye alınan Zanlı Doğu, daha sonra 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Zanlının yakınlarından kimsenin katılmadığı duruşmada ölen 6 kişinin yakınları hazır bulundu. Duruşma öncesinde, 6 öldürülen maktulün adli tıp raporları
mahkeme heyetine sunuldu.
Hakkındaki iddiaları kabul eden Zanlı Doğu, öldürdüğü Toprak ailesinin kendisine yıllarca eziyet ettiğini, kendisinin dayanacak gücünün kalmadığını belirterek, "Davanın sonuna kadar olayla ilgili en
küçük bir yalanım olmayacak. Yaşananları tek tek anlatacağım." dedi. 4. cinayetten sonra teslim olmayı planladığını ancak yaşadığı bir olay üzerine bundan vazgeçtiğini kaydeden Zanlı Doğu, " Saklandığım evin camı hamam sokağa bakıyordu. Kadınların konuşmasını dinlerken
Ziya Akın'ın Mehmet
Emin Toprak'ı yanına alıp küçük kızımın evine götürdüğünü ve (İşte kızının camı burası) dediğini ve Mehmet Emin Toprak'ın silahla kızımın camına ateş ettiğini duydum. Kadınların konuşmasında (Bu Ziya olduktan sonra daha çok canlar yanar) dediğini duyduktan sonra diğer cinayetleri işledim." ifadelerini kullandı.
Maktül avukatlarının "Cinayetleri planlı olarak mı işledin?' yönündeki sorusuna Zanlı Doğu, şöyle dedi: "Olaylar akışında gitti. Baba Yusuf Toprak haricinde kimseyi öldürmeyecektim. Ama işler değişti. İşlediğim bu cinayetler yüzünden vicdan azabı çekiyorum. Allah'ın huzuruna katil olarak gitmektense ölmeye tercih ederim."
CİNAYETİ İŞLEDİKTEN SONRA BİSİKLETLE KAÇTIM
Cinayetleri işlerken kimsenin kendisine
yardımcı olmadığını ve sürekli kılık değiştirerek korunduğunu diye getiren Doğu, "Köylülerim beni çarşıda görürdü ama kılık değiştirdiğim için kimse beni tanımadı. Sağ gözüm kör, olaylar sırasında rastgele nişan alıp ateş ettim. Cinayeti işledikten sonra arabama binerek Muttalip beldesinin kuzeyine gittim. Aracı burada
toprak bir yola bıraktım. Kapıları kilitledim. Aracımda bulunan bisiklete binerek bölgeden ayrıldım." diye konuştu.
"BÜTÜN ELBİSELERİMİ SİYAH ALDIM"
Zanlı Doğu, cinayetleri işlerken sürekli kılık
kıyafet değiştirdiğini, tüm elbiseleri ise siyah renkte aldığını ifade ederek, "Sürekli elbise değiştirdim. Elbiseleri ise eski
otogar civarında, camının üzerinde (pantolon 10 TL yazan bir iş yerinden alıyordum. Elbiselerimin hepsinin rengi ise siyahtı. Hep siyah giymeyi tercih ettim" dedi.
Maktül yakınlarından
Münevver Toprak ise zanlıyı cinayetleri sırasında eşinin de yardım ettiğini ileri sürdü. Toprak, "Karısı da bu işin içindedir. Kendisini 'kılıbık İhsan' diye kışkırtmıştır. İhsan Doğu, geceleri çıkar mahallede silahla ateş ederdi. Aynı zamanda
akşam ezanından sonra köpeklerini sokağa salıp koyunlarımızı saldırtıyordu." şeklinde konuştu.
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, zanlının
akıl sağlının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için
Adli Tıp Kurumu'ndan beklenen raporun gelmesi, kızının evine yapılan silahlı saldırıyla ilgili savcılıktan ilgili raporun istenmesi ve diğer eksik evrakların tamamlanması için 6
Mayıs 2011 tarihine ertelendi.