Demokratik Toplum Kongresi Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, teröristbaşı Abdullah Öcalan'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Öcalan'ın YSK'nın aldığı veto kararı ve ardından yaşananları müzakere sürecine darbe vurmak isteyenlerin çabası olarak değerlendirdiğini söyledi. İmralı'da bölücü başı ile görüştükten sonra akşam saatlerinde Gemlik'e dönen Tuğluk, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. YSK kararı ve KCK duruşmaları gibi konuları konuştuklarını belirten Tuğluk, Öcalan'ın bu süreci, kendi yürüttüğü görüşmelere müdahale olarak gördüğünü kaydetti. Tuğluk, şöyle konuştu: "Yürütülen bir müzakere sürecini sekteye uğratmak için bazı kesimlerin yarattığı bir ortam olarak değerlendiriyor bu süreci. Bir yandan görüşme devam ederken bir yandan halka dönük saldırıların yapılmasının görüşme sürecini ya da müzakere sürecini, demokratik süreci sekteye uğrattığını ifade etti. Sanıyorum devlet yetkilileri ile bir görüşme daha gerçekleştirilmiş. O konuda da şunu ifade edebilirim; görüşenlerin iyi niyetli olduğunu ancak bu 3 yıldan beridir kendisinin sürdürdüğü barış ve demokratik çözüm çerçevesindeki müzakere sürecinin bu niyetli yaklaşımların ötesine geçemediğini, güven verici yaklaşımın söz konusu olmadığını, özellikle son dönemdeki askeri ve siyasi operasyonların artması, KCK tutuklarının halen serbest bırakılmamış olması nedeniyle burada bir çözüm iradesini göremediğini ya da kendisiyle görüşenlerin yeterince inisiyatifli olmadıklarını düşündüğünü ama buna rağmen 15 Hazirana kadar görüşmelerin devam edebileceğini anlattı. Fakat hani ben şunu söyleyebilirim ki; çok fazla umut verici bulmuyorum gelişmeleri." Tuğluk, Öcalan'ın, Kürtler üzerinde bir tasfiye politikasının uygulandığını ifade ettiğini belirterek, şöyle devam etti: "Bunun da uluslararası bir planın parçası olduğunu özellikle ifade etti. 'Kamuoyunun bunu bilmesi gerektiğini ancak müzakere yoluyla çözmenin bu sorunun anayasal çerçevede çözmenin mümkün olduğuna inandığım için bu çabayı sarf ettim ama buna yanıt alamıyorum' şeklindeydi.'' Tuğluk, bir gazetecinin "Demokratik çözüm çadırlarına yönelik operasyonun ardından Bengi Yıldız'ın bir açıklaması oldu. KCK'nın da açıklaması oldu ortamı geren açıklamaydı bu konuda özellikle tavsiyede bulundu mu?" şeklindeki sorusuna ise şu cevabı verdi: "Yani süreci geren bizler değiliz. Çok insafsız değerlendirme olur diye düşünüyorum. Bir haftadır halkın içindeyiz ve adeta sokakta gözlerimizin önünde insanlara işkence yapılırcasına muameleler oldu. Çocuk genç yaşlı demeden sokak ortasında bir linç girişimi uygulandı. Dolayısıyla bunlar bizim açımızdan çok ciddi suçlardır. Çok zarar verici ve umutları kıran bir yaklaşımdı. Ben burada AK Parti iktidarını özellikle çok yanlış yaklaşım içinde olduğunu düşünüyorum."