BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun kararı ve BDP'nin tutumunun bağımsız adaylarla ilgili krizi tetiklediğini ve ülkede yaşanan olayları körüklediğini söyledi. Çayır, krizin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün devreye girmesi ve mahkemelerin belge temininde kolaylık sağlaması ile aşıldığını kaydetti. BDP'nin desteklediği bağımsızlarda olduğu gibi kendisinin de adaylık başvurusunun geçersiz sayılması gibi bir durumun söz konusu olduğunu belirten Çayır, ''Ancak ben YSK'nın istediği belgeleri temin ettim. Öyle anlaşılıyor ki BDP'liler bu belgeleri temin etmede önce direndiler, sonrasında ise Cumhurbaşkanı'nın devreye girmesiyle hem belgeler temin edildi, hem de YSK karar süresini uzatarak onların adaylığının önünü açtı.'' dedi. 12 Eylül darbesinin ardından cezaevinde yattığını hatırlatan Çayır, YSK'nın kendisinden mennu (yasaklı) haklarının iadesini içeren bir mahkeme kararı istediğini belirterek, ''BBP Kahramanmaraş 1. sıra adayıyım. 11 Nisan günü listeler teslim edildikten iki gün sonra YSK bizi uyardı. Ben de mahkemeye giderek bu kararı YSK'ya ilettim. Aynı uyarılar BDP'li bağımsız adaylara da yapıldı. Ancak biz mahkeme kapılarında belge teminine giderken onlar ortalığı yaygaraya verdiler. YSK, bizden memnu hakların iadesini içeren kararın yeterli olmadığını, memnu hakların iadesini içeren şerh kararının da getirilmesini istedi, son gün son ana kadar mahkeme kapısında bununla uğraştık. BDP'liler ise anlaşılan o ki 'biz belgelerimizi verdik, ne yaparsanız yapın' diye YSK'yı ateşinin içine attılar. Daha doğrusu ülkeye kargaşa oluşsun istediler.'' diye konuştu. YSK'nın yayınladığı geçici listeler ile BDP'nin desteklediği bağımsız adayların veto edildiğinin anlaşıldığını söyleyen Çayır, ''YSK, ilk etapta kanuni olan ancak siyaseten ülkeyi zor durumda bırakacak bir karara imza attı. YSK'nın bu kararının ardından yaşanan olaylarla ülke genelinde bir kaos ortamı oluşturulmaya çalışıldığını ve YSK üzerinde hissettiği baskı sonucunda ilk başta verdiği kanuni, ancak siyaseten yanlış kararını terk ederek, siyaseten doğru, ancak kanunen yanlış bir kararın altına imza atmıştır.'' dedi. Çayır, YSK ve BDP'nin krizin mimarları olduğunu, mahkemeler ve cumhurbaşkanı'nın ise krizin çözümünde katkı sağladığını belirtti. Çayır, ''İlk başta kanunlara dayanarak BDP'lilerin önünü kapayan YSK, sonrasında ise kanunları göz ardı ederek BDP'lilerin önünü açmış ve adaylıklarını onamıştır. Bu durum YSK'nın nasıl bir yapıya sahip olduğunu gözler önüne sermiştir. Son bir haftada sergilenen bu tutum, Güneydoğu'da BDP'nin bağımsız adaylarının seçilmesini sağlama alırken, batıda ise baraj endişesi yaşayanlara gün doğmuştur.'' diye konuştu.