Akademik ilerlemesinin engellendiğini iddia ederek Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)'ne başvuru yapan Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Baylar, üniversitenin dekanlığı tarafından tehdit edildiğini belirtti. Baylar, Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığı'nın, olmayan bir incelemeyi öne sürerek BİMER'e sunduğu bilgi ve belgeleri talep etmesinin yanlış olduğunu ifade etti. Ahmet Baylar, "Mühendislik Fakültesi Dekanlığı'na dilekçe yazarak Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında, Rektörlük tarafından başlatıldığı ifade edilen incelemenin sonucunun ne olduğu ve elimdeki bilgi ve belgeleri isteme talebinin; hangi hukuksal gerekçelerle, dekanlığın hangi yetkisine dayanılarak, 2547 Sayılı Yasa'nın hangi maddesi uyarınca yapıldığının yazılı olarak tarafıma bildirilmesini talep ettim. Ancak Mühendislik Fakültesi Dekanlığı tarafından bana yazılan yazıda 'Hakkınızda başlatılmış bir soruşturma söz konusu olmayıp, iddia ettiğiniz gibi bir haksız işlem yapılıp yapılmadığını araştırmaktayız' şeklinde bir cevap verilmiştir." dedi. Mühendislik Fakültesi Dekanlığı'nın yalan beyanda bulunup suç işlediğini vurgulayan Baylar, "Mühendislik Fakültesi Dekanlığı'nca tarafıma gönderilen yazıda 'Rektörlük makamı tarafından dekanlığımıza gönderilen yazı ile isnat ettiğiniz bu konular hakkında başlatılan inceleme için, elinizde bulundurduğunuz tüm bilgi ve belgeleri yasal süresi içerisinde dekanlığımıza vermenizi, aksi takdirde hakkınızda yasal işlemlerin başlatılacağı hususunun bilinmesini rica ederim.' denilmiştir. Mühendislik Fakültesi dekanlığının, olmayan bir incelemeyi öne sürerek elimdeki bilgi ve belgeleri talep etmesini ve 'aksi takdirde hakkınızda yasal işlemlerin başlatılacağı' ifadelerini, BİMER'e yaptığım başvuru nedeniyle tarafıma yapılan bir tehdit olarak algılamaktayım. Mühendislik Fakültesi Dekanlığı, yalan beyanda bulunup suç işlemiştir." açıklamasını yaptı. Baylar, BİMER'e yaptığı başvuruda şu ifadeleri kullandığını kaydetti: "Fırat Üniversitesi'nde yönetim ile aynı düşünmeyen ve hareket etmeyenler tespit edilip, bu kişiler elenerek kadrolaşmaya gidilmektedir. Birçok öğretim üyesi mağdur edilmektedir. 28 Kasım 2010'da yapılacak olan rektörler toplantısından önce bu hususlardan sayın başbakanımızın haberdar edilmesini arzu ediyoruz." Şahsı hakkında herhangi bir incelemenin olmamasına rağmen yalan beyanla var gibi gösterilmesine tepki gösteren Baylar, konuyla ilgili YÖK'e dilekçe de verdiğini söyledi. Baylar dilekçesinde "4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çok açık olmasına rağmen, kurum yasal olmayan şekilde şahsımdan bilgi ve belge istedi. Yetkililerin, görev ve yetkisini ihlal ederek 'aksi takdirde hakkınızda yasal işlemlerin başlatılacağı' ifadeleri ile şahsım üzerinde tehdit ve baskı oluşturması nedeniyle, ilgililer hakkında gereğinin yapılmasını istedim." şeklinde beyanda bulunduğunu vurguladı.