Sağlık Bakanı Recep Akdağ, asistan hekimlerin karşılaştıkları sorunlar sebebiyle Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yürüttükleri iş bırakma eylemi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Akdağ, "Ben hoca olacağım, hastalara bakmayacağım, bu nedenle hastanenin geliri azalacak bundan dolayı da asistanların gelirini düşüreceğiz, asistan da buna isyan edecek. Ben de asistan olsam ben de isyan ederim. Ama yöntemleri yanlış" dedi. Bakan Akdağ, yaşanan sıkıntının, halkın yararına yürürlüğe sokulan yeni düzene karşı eski düzeni savunanlardan kaynaklandığını söyledi. Libya'dan gelen yaralıları Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ziyaret ettikten sonra gazetecilerin, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi'nde asistanların performansa dayalı sistemi protesto etmek için eylem yaptıklarını hatırlatması üzerine önemli mesajlar verdi. DEÜ Rektörü ve 3 kişilik asistan heyetiyle birlikte yemek yiyerek konuyu masaya yatırdıklarını dile getiren Akdağ, "Değerli meslektaşlarımızı bu tip eylemlere bir şekilde teşvik etmemek lazım. Çünkü onların kendi meslek hayatlarıyla ilgili sıkıntılar çıkabilir. Asistan arkadaşlarımızın sorunlarını dinledim. Sorunlarının önemli bir kısmında kendilerini haklı gördüm. Türkiye'de özellikle üniversite hastaneleri ile kısmen de eğitim hastanelerinde bütün hizmet yükünü büyük ölçüde asistanlar çeker. Onun için değerli meslektaşlarımın emeklerinin karşılığını mutlaka kendilerine vermek gerekiyor. Çalışma şartlarını düzeltmek gerekiyor. O anlamda YÖK ve üniversitelerle görüşmeler yapıyoruz. Asistan demek bütün yükün sırtına vurulacağı kimse demek değildir" diye konuştu. "ÜNİVERSİTE HASTANELERİ HALKIN MALIDIR" Yaşanan temel sorunun, halkın yararına oluşturulan yeni düzene karşı eski düzenin devam etmesini isteyenlerin taleplerinden kaynaklandığını ifade eden Akdağ, "Eski düzenin devam etmesini isteyenler bunu problem haline getirmeye çalışıyor. Ancak buna ne biz ne de halkımız müsaade etmez" şeklinde konuştu. Üniversite hastanelerinin halkın malı olduğunu, halktan alınan vergilerle kurulduklarını hatırlatan Akdağ, "Üniversite hastanelerinde çalışan değerli hocaların ücretleri de halkın vergileriyle ödeniyor. Buralar devlete ait kurumlardır ve bana göre devlete ait her kurum, halka millete ait kurumdur. Hiçkimse bu kurumları kendi müessesesi gibi düşünmesin. Türkiye'de bir düzen bitmiştir. Yani vatandaştan özel muayenehaneye götürmek suretiyle para alma dönemi tarihe karışmıştır. Diğer sorunların hepsini çözebiliriz ama bu konuda geri dönmeyeceğiz" diye konuştu. "SAĞLIK TİCARİLEŞTİRİLİYOR DİYENLERİN MUAYENEHANELERİ VAR" Yeni sisteme karşı çıkan bazı hocalarla ilgili olarak ilginç bilgiler edindiğini aktaran Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Enteresan bir ironi yaşanıyor. Bazı hocalarımızla konuşurken bunada işaret ettiler. Yeni sisteme karşı çıkan bazı hocalarımız, (sağlık ticarileştiriliyor, piyasalaştırılıyor) gibi argümanlarla ortaya çıkıyor. Bir bakıyorsunuz bunu söyleyenlerin özel muayenehaleri var. O kadar derin bir ironi olamaz" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görev yapan asistan hekimler, performansa dayalı sistemi protesto etmek amacıyla iki gündür iş bırakıyor.