Devlet Bakanı Faruk Çelik,
İslam dini ve Kur'an-ı Kerim'in ilime çok büyük değer verdiğini söyledi. Bakan Çelik, "İlk ayeti 'oku' olan Kur'an-ı Kerim, bilenlerle bilinmeyenlerin hiçbir şekilde eşit tutulamayacağını Allah'tan ancak hakkıyla alimlerin korkacağını bildirmiştir." dedi.
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi ve Muslim
World Leagua tarafından bu yıl 10'uncusu düzenlenen 'Uluslararası Kur'an Sünnet ve Modern
Bilimler Sempozyumu' İstanbul'da başladı.
Grand Cevahir Otel'de gerçekleştirilen sempozyuma; Devlet Bakanı Faruk Çelik ve
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.
Mehmet Görmez ile birçok ülkeden çok sayıda
bilim adamı katılıyor.
Sempozyumun açılışında konuşan Devlet Bakanı Faruk Çelik konuşmasına Japonya'da meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere
başsağlığı dileyerek başladı. İslam dininin ilme ve bilime verdiği önemi anlatan Bakan Çelik, "İslam ve bu dinin kitabı Kur'an-ı Kerim ilme ve ilim adamlarına büyük değer vermektedir. İlk ayeti 'oku' olan Kur'an-ı Kerim, bilenlerle bilinmeyenlerin hiçbir şekilde eşit tutulamayacağını Allah'tan ancak hakkıyla alimlerin korkacağını bildirmiştir. Akıl ve gönül sahibi varlıklara hitap olan Kur'an-ı Kerim yaratıcının varlığı ve birliğini eşsiz kudretini
akılları ve gönülleri tatmin edici delillerle sunmaktadır. Bu dinin tebliğcisi olan Hz. Peygamber de cehaletten Allah'a sığınmakta, ilmin Çin de bile olsa alınmasını
tavsiye etmekte, ilmin kadın erkek her Müslüman'a farz olduğunu bildirmektedir." diye konuştu.
Müslümanların bu emir doğrultusunda hareket ederek insanlığa eşsiz bir
medeniyet armağan ettiğini belirten Çelik, "Aynı şekilde tabii ilimler de dahil olmak üzere ilmin her alanındaki başarılara da çığır açmışlardır. Müslümanlar Allah'ın sözlü hitabı olan Kur'an-ı Kerim'i anlamaya çalıştıkları gibi yaratıcının kevni ayetlerinden oluşan kainat kitabını okuyup anlamaya çalışmanın bu doğrultuda çaba sarf etmenin görevleri olduğunu kabul ederler. Bu bağlamda Müslümanların zihninde başka medeniyetlerde olduğu gibi bilim ve dinin birbiriyle çatışan ve uzlaşmaları mümkün olmayan iki ayrı faaliyeti olduğu yönündeki bir kabule rastlanmaz. Aksine kainattaki yaratılışın ihtişamını yansıtan ayetleri araştırmanın kutsal Kur'an ayetlerini incelemek kadar takdire şayan olduğu teslim edilir. Kur'an-ı Kerim son mesajdır. Kur'an-ı Kerim kendisinin
ilahi kaynağını kabul etmek istemeyenlere adeta meydan okumaktadır." şeklinde konuştu.
Mısır,
Pakistan,
Senegal,
Moritanya,
Rusya,
Endonezya,
Lübnan,
Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt'in ardından 10'uncusu İstanbul'da başlayan sempozyumda, katılımcılar; tıp ve
biyoloji bilimleri, yer ve
deniz bilimleri,
astronomi ve uzay bilimleri, insan bilimleri ve dini hikmetler ana başlıkları altında araştırmalarını paylaşacak. Çeşitli İslam ülkelerinden gelen bilim adamları, 3 gün sürecek sempozyumda; gerek Kur'an-ı Kerim, gerekse Hz. Muhammed'in (sav)
sünnetinden bilim alanlarına yansıyan izler masaya yatırılacak. Bu alanlarda yapılan yeni bulgular ve klasik ve yeni yorumlar bilim adamlarının dikkatine sunulacak.