Milli Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçu,
Türkiye'de 1998 yılından sonra imam hatip liselerinin yüksek öğrenime girişini engellemek için adeta tüm meslek liselerinin sekteye uğratıldığını söyledi. Çubukçu, tüm dünyada mesleki eğitim sınıflandırmalara ayrılıp daha da güçlendirilirken Türkiye'de yaşananların mesleki eğitimin gelişimini olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi.
Müstakil İşadamları Derneği (
MÜSİAD) tarafından düzenlenen
Mesleki Eğitimde Yeni Açılımlar Çalıştayı'na, Mili Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Halis Yunus Ersöz, MÜSİAD Başkanı Ömer Cihat Vardan,
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı
Murat Yalçıntaş,
Beyoğlu Belediye Başkanı
Ahmet Misbah Demircan, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Erhan Erken, çok sayıda mesleki eğitim uzmanı ve iş adamları katıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, mesleki ve
teknik eğitimdeki sorunların Türkiye'nin en önemli
gündem maddelerinden bir tanesi olduğunu dile getirdi. Çubukçu, hızla değişen dünyada Türkiye'nin en önemli avantajlarından bir tanesinin
genç nüfusu olduğunu söyledi.
Mesleki eğitim alanında son yıllarda değişime geçilmeye başlandığını ancak sürecin de o kadar kolay ve kısa sürede sonuç alınabilecek bir süreç olmadığını belirten Nimet Çubukçu, "Eğitim gerçekten çok önemli ama bu gün attığınız tohumların sonuçlarını alabilmek için bazen yıllarca, bazen çok daha fazla beklemeniz gerekiyor." diye konuştu.
Türkiye'nin bu gün gelinen noktada sanayileşmeye yönelik bir mesleki eğitim paradigmasıyla hareket edemeyeceğini vurgulayan Çubukçu, kendisinin de bulunduğu bir çok ortamda verilen
Almanya örneğinin
Avrupa Birliği tarafından artık sorgulanmaya başlandığını dile getirdi.
BİZİM GÖREVİMİZ SANAYİCİYE ARA ELEMAN YETİŞTİRMEK DEĞİL
Dünyada
bilişim sektörü,
hizmet sektörü ve
iletişim alanında önemli gelişmeler olduğunu belirten Çubukçu, bu sektörlerin
analiz edilerek eğitim
sisteminin de buna göre yenilenmesi gerektiğini vurguladı.
Milli Eğitim Bakanlığı olarak aldıkları en büyük eleştirilerin, "Sistem çok sık değişiyor" olduğunu anlatan Çubukçu, bu eleştirinin de aslında çok doğru olmadığını belirtti. Çubukçu, "Dünya sık değişiyor. Eğitim sistemimizi bu sık değişime uydurmak durumundayız. Modüler bir eğitim sistemini hayata geçirilmesi için yapılması gerekenleri yaptık. Türkiye Avrupa'nın bir çok
ülkesinden daha ileri düzeyde hızlı ve esnek eğitime adapte olabilecek bir düzeyde bir kadroya sahip ve yetiştirebileceğimiz çok nitelikli bir genç nüfusa sahibiz. Bu açıdan baktığımız zaman nüfusumuzu iyi yetiştirdiğimiz takdirde dünyayla en iyi şekilde
rekabet edebilecek bir ülke iken, kötü yetiştirdiğimiz takdirde, bağımlı, sosyal desteğe muhtaç bir nüfus oluşur." şeklinde konuştu.
İş dünyasından gelen "Bize nitelikli insan yetiştir miyorsunuz" eleştirilerine katılmadığını aktaran Nimet Çubukçu, "Bizim görevimiz sadece sanayicinin ara
eleman ihtiyacını gidermek değil. Biz sadece Türkiye'de değil tüm dünyada nitelikli bir şekilde yetişmiş ve çaldığı her kapıda iş bulabilecek insan gücünü yetiştirmeyi amaçlıyoruz." ifadesini kullandı.
BÜTÜN MESLEKİ EĞİTİM 1998 YILINDAN BERİ SEKTEYE UĞRATILDI
Türkiye'de belli bir mesleki eğitim kurumunun yüksek öğrenime geçişinin önüne engeller koymak için adeta yıllarca adeta bütün mesleki eğitimin sekteye uğradığını belirten Çubukçu, "Adeta bütün mesleki eğitim 1998 yılından beri sekteye uğratıldı. Tüm dünyada mesleki eğitimle, akademik eğitim veren liseler ikiye ayrılıp, bu yönlendirmeler neticesinde mesleki eğitimin daha çok güçlendirilmesi hedeflenirken bizde, git gide mesleki eğitimin önüne koyulan engeller maalesef mesleki eğitimin gelişimini olumsuz yönde etkiledi."dedi.
Bugün teknolojinin çok hızlı gelişip değiştiğini belirten Çubukçu, bu hızlı değişimin mesleki eğitimin özel sektörle birlikte yürütülmesi gerekliliğini bir kez daha ortaya koyduğunu aktardı. Fizik donanım ve altyapı değişiminin sadece
bakanlık tarafından giderilmesinin mümkün olmadığını belirten Çubukçu, "Tüm dünyada okullarda adeta birer yan sanayi kuruluşu gibi okul işletmeler kurmak yerine mevcut işletmelerde çocukları yetiştirmek çok daha mantıklı. Devlet daha az bir maliyetle çok daha yüksek alabilir. Kendi okullarında yapacağı yatırımlar yerine iş yerlerinde gençlerin sigortalanması karşılığında oralarda çalıştırmak suretiyle bu eğitim yapılabilir." diye konuştu.
Mesleki alanda bir gencin yetiştirilmesi için 4 yıllık bir eğitime ihtiyaç olmadığını, 1 yıllık eğitimin yeterli olacağını vurgulayan Çubukçu, meslek liselerinde öğrencilere temel meslek bilgilerinin yanı sıra öğrenme becerisi vermeyi amaçladıklarını aktardı.
VARDAN: "BİRKAÇ DELİ BİR KUYUYA TAŞ ATTI, BİNLERCE AKILLI ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR"
MÜSİAD Başkanı Ömer Cihat Vardan da, 28
Şubat döneminde imam hatip liselerinin önünü kapamak için yapılan uygulamalara değindi. O dönemde bir çok meslek liselinin üniversiteye girebilmek için düz liselere geçtiğini ve sınavı kazanamayınca yüz binlerce mesleksiz işsiz stoku oluştuğunu vurgulayan Vardan, "Şimdi birkaç delinin kuyuya attığı taşı çıkarmak iİçn binlerce akıllı çaba harcamaktadır. Bozulan bu sistem topyekün düzeltilmeye çalışılmakta ve mesleki eğitim özendirilmeye çalışılmaktadır. Bu koluya bir süreç değildir. Zira mesleksizlik yani bir çok gencimizin mesleki yeterliliğe sahip olmaması ülkemizde artık ciddi bir sorun haline gelmiştir. Bir yandan gençleriz iş bulamamakta, bir yandan da hızla gelişen sanayi aradığı vasıflı işçiye ulaşamamaktadır. " dedi. Konuşmaların ardından Müsiad Başkanı Vardan katılımcılara plaket takdim etti.
MÜSİAD tarafından düzenlenen "Mesleki Eğitim'de Yeni Açılımlar Çalıştayı" iki gün boyunca devam edecek. Çalıştayda çok sayıda mesleki eğitimi uzmanı ve akademisyen, "Mesleki eğitimde sosyal adaletin ve fırsat eşitliğinin sağlanması, insani ve milli değerlerin kazandırılması", "Şeffaf ve sürdürülebilir bir kalite güvence sisteminin geliştirilmesi", "Mesleki yeterlilikle ilgili çalışmaların genel değerlendirilmesi" konularında fikir alışverişinde bulunacak.