Bakan Kavaf, hakim ve savcı adaylarıyla sevgi evine misafir oldu

Bakan Kavaf, hakim ve savcı adaylarıyla sevgi evine misafir oldu

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, genç hâkim ve savcı adayları ile birlikte sevgi ve çocuk evlerine misafir oldu. Engellilerin resim, müzik gibi faaliyetlerle rehabilite edildiği iş atölyelerini gezdi. Yeni bir konsept ile hizmet vermeye başladıklarını anlatan Kavaf, 4 yıl içinde koğuş tipi binaların hepsinin tasfiye edilmiş olacağı müjdesini de verdi. Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Adalet Akademisi'nden yaklaşık 50 hâkim ve savcı adayını Saray Rehabilitasyon Merkezi'nde ağırlayarak kurum çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kavaf, kendilerine emanet edilen kişileri insanlık onuruna yakışır bir hayat standardına kavuşturmak için çalıştıklarını anlattı. Yapılan kısa bilgilendirmenin ardından, gruplar halinde sevgi evleri ziyaret edildi. Alışılmış koğuş tipi binalardan tamamen farklı, villa tipi dizayn edilmiş iki katlı evlerden birinin zilini çalan ekip içeri girdi. Evde kalan çocuklar, misafirleri kapıda karşıladı. Çiçeklerle ve resimlerle süslü salonda misafirlerini ağırlayan çocuklar, bahçede tavuk beslediklerini, sebze ve meyve diktiklerini söyledi. Bakan Kavaf ve beraberindekiler ardından oyuncaklarla süslenmiş evin odalarını ve kış bahçesini gezdi. Kavaf, mutfağa gelindiğinde site içindeki sevgi evlerine yemeğin sefer tasları ile dağıtıldığını, her evde ısıtılarak yenildiğini anlattı. Her evde buzdolabı ve fırını bulunduğunu, çocukların istedikleri tatlı ya da yemeği de bakıcıları ile birlikte yapabildiğini belirten Kavaf yaptığı bilgilendirmede, sevgi evlerinde yaş aralıkları 3'ü geçmeyen, evin büyüklüğüne göre 8 ila 12 çocuğun, en az lise mezunu bakım elemanları ile kaldıklarını, her evde bir de öğretmen olduğunu kaydetti. Türkiye genelinde 35 ilde 235 villa tipi sevgi evi bulunduğunu kaydeden Kavaf, "Şu anda 96 tanesinin de yapımı devam ediyor, 4 bin 500 çocuk, sevgi evlerinde kalıyor." diye konuştu. ÖZÜRLÜ GENCİN RİTİM GÖSTERİSİ BÜYÜK BEĞENİ TOPLADI Ardından sevgi evlerinin bulunduğu kampüsten çıkın grup, otobüslerle engellilerin iş atölyelerine gitti. Bakan Kavaf, sadece yatılı bakım hizmeti verilen değil, ailelerinin yanında kalan engellilerin de iş atölyelerinden faydalanabildiğini söyledi. Kavaf, birimde günde 4 saat, yaklaşık 145 genç ve çocuğun rehabilitasyon çalışmalarına katıldığını kaydetti. Sorumlularla birlikte, meyve sabunculuğu, seramik ve resim yapılan atölyeler gezen grup, müzik atölyesinde özürlü bir gencin ritim gösterisini beğeniyle izledi. Daha sonra beraberindeki heyetle birlikte özürlülere 24 saat yatılı bakım hizmetinin verildiği engelsiz yaşam merkezlerini ziyaret eden Bakan Selma Aliye Kavaf, söz konusu merkezlerin de villa tipi, tek katlı evlerden oluştuğunu söyledi. Özürlü çocuğu bulunan ailelerin en büyük sıkıntısının 'biz öldükten sonra çocuklarımıza kim bakacak' kaygısı olduğuna dikkat çeken Kavaf, sıfır yaşından, hayatının sonuna kadar her derecede özürlüye hizmet verdiklerini aktardı. Kavaf, merkezde 2 engelliye bir bakım elemanı düştüğünü dile getirdi. 21 ilde engelsiz yaşam merkezleri bulunduğunu kaydeden Kavaf, "Onları rehabilite edecek, kas-motor sistemlerini kullanabilir hale gelmelerini sağlayacak, öz bakımlarını yapabilmelerini sağlayacak eğitimleri verecek eğitim elemanlarımız var." dedi. Heyet ziyaretin sonunda ağır durumda, sürekli yatağa mecbur olan özürlülerin bakıldığı reviri de gezdi. "BÖYLE GİDERSE 4 YIL İÇİNDE KOĞUŞ TİPİ BİNALARIN HEPSİNİ TASVİYE ETMİŞ OLACAĞIZ" Program kapsamında, Saray Rehabilitasyon Merkezi'nin ardından Keçiören'deki Atatürk Çocuk Yuvası'nı da beraberindekilerle gezen Bakan Kavaf, çocuk evlerinin site şeklindeki sevgi evlerinden daha farklı bir konsepte olduğuna dikkat çekti. Kavaf, çocuk evlerinin şehrin muhtelif semtlerinde kiralanan, satın alınan ya da hayırseverlerin bağışladığı evler olduğunu aktardı. Bir apartmanda en fazla bir tane ev açtıklarını kaydeden Kavaf, "İkinci bir evi açmıyoruz, çünkü çocuklar komşuları ve toplumla sosyal ilişkiler geliştirsinler istiyoruz." dedi. Kavaf, her çocuk evinde, evin büyüklüğüne göre 6 ila 8 çocuğun, bakım elemanları ile birlikte kaldığını aktardı. 33'ü Ankara'da olan çocuk evlerinden Türkiye genelinde 350'nin üzerinde bulunduğunu söyleyen Kavaf, bu evlerde 2 bin civarında çocuğun kaldığını belirtti. Çocuk evlerinde kardeşlerin de biraya getirilmesine özen gösterdiklerini aktaran Kavaf, aynı hızla gidilmesi halinde 4 yıl içinde koğuş tipi binaların hepsinin tasfiye edilmiş olacağının müjdesini verdi. "EVE ÇIKARDIĞIMIZ ÇOCUKLARIMIZIN FİZİKİ GÖRÜNTÜSÜ BİLE DEĞİŞİYOR" Kavaf, hâkim ve savcı adaylarına yaptığı bilgilendirmede ise, "Yurttan, koğuş tipi binadan eve çıkardığımız çocuklarımızın bir müddet sonra eli, yüzü, fiziki görüntüsü bile değişiyor. Davranışları değişiyor. Özgüveni artıyor." diye konuştu. Yurtta kalan çocuklarda, bütün hizmetler önlerine geldiği için sorumluluk duygusunun çok gelişemediğine dikkat çeken Kavaf, "Yemek saati, hizmetli yemeği önüne getiriyor, sonra yine hizmetli o tabağı alıyor. Odasını hizmetli temizliyor, kirlilerini gelip hizmetli alıyor." dedi. Kurumlarda kalan çocukları yasa gereği işe yerleştirdiklerini belirten Kavaf, şöyle devam etti: "Bir bakıyoruz ki, hiçbir gerekçe olmadan çocuklar işi terk edip gitmişler. Hayatı boyunca hiçbir sorumluluk üstlenmediği, çok kolay bir işe sahip olduğu için. Çok kolay sahip olduğu şeyleri bırakıyor. Ama bu ev tipi işleyişte çocuklarımızın sorumluluk duygularının daha yüksek olduğunu, hayata daha iyi tutunduklarını görebiliyoruz. Bunu okul başarılarında da görüyoruz. Evde kalan çocuklarımızın ders başarıları 5 üzerinden 3.5'in altına inmiyor." "KESİNLİKLE ÇOCUKLARIMIZI KAPI ÖNÜNE KOYMUYORUZ" "18 yaşına gelince çocuklar kapı önüne konuyor" gibi haberler yapıldığını hatırlatan Kavaf, bunun kesinlikle doğru olmadığını vurguladı. Üniversite giden çocukların kredi alma önceliği bulunduğunu belirten Kavaf, "Kredi Yurtlar Kurumu'nun yurtlarında öncelikleri var. Orası olmasa bile bizim kurumlarımızda kalmaya devam ediyor. Üniversiteyi kazanmadı, o zaman bir meslek edindirme kursu ve işe yerleştiriyoruz. Özellikle kız çocuklarımızı dışarıda da uygun şartlarda bir işe yerleştiremediysek sertifikalandırarak kendi kurumlarımızda bakıcı anne olarak işe alıyoruz. Ama asla kapının önüne koymuyoruz." şeklinde konuştu. Kavaf, suça bulaşmış ya da suçun mağduru olmuş çocuklara da hizmet verdiklerini aktardı. Suçun mağduru olmuş çocukları, çok ağır travma yaşamadılarsa tekrar kazanabildiklerini söyleyen Kavaf, "Ama bir de suça bulaşmış, suça itilmiş çocuklarımız var. Bunlar çoğunlukla suç işleyen, suç işlemeyi yaşama biçimi haline getirmiş ailelerin çocukları. Aileler çocuklarını da suç işleyen insan haline getiriyorlar. Onu yaşama biçimi, gelir kaynağı olarak tercih etmişler." dedi. Bazı çetelerin de ailelerin zafiyetinden yararlanarak, çocukları kullanabildiğine dikkat çeken Kavaf, şöyle devam etti: "Bu çocukları almışlar ağlarına, suç işleyen makine haline getirmişler. Bu çocukları polis yakaladığında mahkemeye götürüyor. 18 yaşından küçük olduğu için ceza alamıyor. Hâkim de bize yolluyor. Biz bunlara yatılı bakım ve rehabilitasyon hizmeti veriyoruz. Ancak bunlar çok çok ağır vakalar. Oralarda çalışan arkadaşlarımız da bu işin uzmanı. Ama maalesef bu çocuklardan kazandıklarımız çok az. Çünkü bunlar çok küçük yaşta sokağın kontrolsüz yaşamına alıştıkları için kurum bakımını ve rehabilitasyonu reddediyorlar." Kavaf, zaman zaman basına, "yurttan kaçtı, fuhuş yaptı" şeklinde yansıyan haberleri hatırlatarak, "Aslında basında haber olanlar bu suça bulaşan çocuklar." dedi. Kavaf, bu şekilde verilen haberlerin çözüme hiçbir katkı sağlamadığını, diğer çocukların da ötekileştirildiğini vurguladı. Kavaf, kurum bakımında olan diğer çocukların da bu haberlerden olumsuz etkilendiğini dile getirdi.
<< Önceki Haber Bakan Kavaf, hakim ve savcı adaylarıyla sevgi evine misafir... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER