Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Başkanı
Ramazan Demir, aydınlık, özgür ve
hesap verilebilir, demokrasinin bütün
kural ve kurumlarıyla işlediği bir
Türkiye için "alacakaranlık" dönemleriyle de yüzleşme cesareti ve kararlılığının gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Demir, gazeteci yazar Uğur
Mumcu'nun öldürülmesinin 18. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada,
ülkeyi
kaosa sürüklemeyi amaçlayan gazeteci ve aydın cinayetlerinin arkasındaki güçlerin hâlâ bilinmediğine dikkat çekti. Ölenlerin arkasından sadece ağıtlar yakıldığını ve olayların çok çabuk unutulduğunu belirten BGC Başkanı Demir, "Bugün de
Uğur Mumcu için ağıtlar yakılacak, nutuklar atılacak. Ertesi gün ise her şey unutulacak. İşte onun için diyoruz ki ağıt
yakmak yerine, ülkemizi kaos ortamına sürüklemek amacıyla işlenen bu cinayetlerin arkasındaki karanlık güçlerin maskelerinin düşürülmesi noktasında gayret gösterilmelidir." dedi. Mumcu başta olmak üzere
Abdi İpekçi,
Bedrettin Cömert, Bahriye
Üçok, Muammer Aksoy,
İlhan Darendelioğlu, Turan Dursun, İsmail Gerçeksöz, Çetin Emeç, Ahmet
Taner Kışlalı,
Necip Hablemitoğlu,
Gaffar Okkan,
Hrant Dink ve Cihan Hayırsevener gibi çok sayıda gazeteci ve aydının suikaste
kurban gittiğini hatırlatan Ramazan Demir, faillerden hâlâ hesap sorulamadığına dikkat çekti. "Hepimiz biliyoruz ki gerçek katiller, gerçek
ölüm emirlerini verenler dışarıda." diyen Demir, şöyle devam etti: "Kısacası insanlık dışı saldırılara kurban verdiğimiz ne kadar ülke sevdalısı aydın insanımız varsa, hiçbirinin katledilişinin arkasındaki gerçeği ve öldürme emrini verenlerin kimliğini öğrenebilmiş, hesabını sorabilmiş değiliz. Bugün demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla işlediği, aydınlık, özgür ve hesap verilebilir bir Türkiye adına, devlet sırlarının bulunduğu kozmik odalara girilebilen, dokunulamaz denilen isimlere dokunulabilen bir dönemdeyiz. Ülkemizi yönetenlerden, Türkiye'nin alacakaranlık yıllarını aydınlatacak bir dönemin üzerine de aynı kararlılık ve cesaretle gitmelerini bekliyor, bu doğrultuda atılacak adımların destekçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Onbinlerce insanını
teröre kurban veren, binlerce gencini sağ sol çatışmalarında yitiren, yetiştirdiği değerli isimleri suikast eylemleriyle kim vurduya giden Türkiye, alacakaranlık dönemiyle de yüzleşme cesareti ve kararlılığını göstermelidir. Bizler Türkiye'ye ve demokrasiye sıkılan kurşunları, katledilen meslekdaşlarımızı ve bilimadamlarını unutmadığımızı, unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı bugün bir kere daha dile getirirken basın ve terör kurbanı şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz."