Balyoz davasının bugün görülen oturumunda yargılama ve
savunma koşullarının yetersizliğinden şikayet eden
sanık avukatları, uygun şartların oluşturulması için gün
boyunca
duruşmalara katılmayacaklarını belirterek cübbelerini çıkartıp, duruşma salonunu terk etti.
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
Balyoz davasının 22'nci duruşmasına eski
Hava Kuvvetleri Komutanı
İbrahim Fırtına, eski
Deniz Kuvvetleri Komutanı
Özden Örnek ve eski Birinci
Ordu Komutanı
Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 155
tutuklu sanık ile 22 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken'in mazereti nedeniyle katılmadığı heyete Ali Alçık
başkanlık yaptı. Alçık, duruşmaya kimlik tespiti ile başlanacağını açıkladı. Ancak sanık avukatlarından Celal Ülgen ve İlkay Sezer, böyle bir
uygulama ile
vakit kaybı olduğunu, bu uygulamanın başka hiçbir
mahkemede olmadığını belirterek "Sadece gelmeyen tutuklu sanıkların isimleri tespit edilebilir. Bu da zaten getirildikleri kolluk kuvvetlerinde kayıtlıdır." dediler. Ancak Başkan Alçık, 20 yıllık hakim olduğunu, çıktığı her duruşmada gelen sanıkların kayda geçirildiğini, bu uygulamanın hukuk kuralları çerçevesinde yapıldığını söyledi. Sanıklardan Çetin Doğan da oturduğu yerden, "Yok böyle bir şey. Okuyacaksan kendin oku." diye bağırdı. Sanıkların ayağa kalkmadıkları, isimlerini de okumadıkları görüldü.
Bunun üzerine Başkan Alçık, ellerindeki listeden sanıkların isimlerini tek tek okuyarak gelen ve gelmeyen sanıkların isimlerini tespit etti. İsimleri okunan sanıklardan bazıları ellerini bazıları da direniş anlamına gelen sol yumruklarını havaya kaldırarak var olduklarının işaretini verdi. Tutuklu sanıklardan Mehmet Fikri
Karadağ,
Muharrem Nuri Alacalı,
Ali Aydın,
Hayri Güner,
Taner Gül, Mehmet Yoleri ve Nurettin
Işık ile hakkında
yakalama kararı bulunan
Ergin Saygunve 10 tutuksuz sanığın duruşmaya katılmadığı tespit edildi. Mübaşir Aydın Arslan'ın, isim yoklamasının ardından mahkeme başkanına hitaben "Yoklama işlemi tamam komutanım." demesi, salonda gülüşmelere neden oldu.
Yoklama işleminin ardından sanık avukatlarından Şule Nazlıoğlu
Erol, hazırda bulunan sanık avukatları adına bir açıklama yapacağını belirterek söz istedi. Erol, duruşmanın, olağan mahkemesinden 100 kilometre uzakta olmasının, yargılama ve savunma hakkına uymadığını söyledi. Yargılamanın, cezaevi içerisindeki bir duruşma salonunda yapılmasının ise hukukuk F
tipi cezaevine tıkılmak anlamına geldiğini belirten Erol, "Sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz'ün savunması sırasında davanın dayanağı olan CD'nin sahte olarak üretildiğini delillendirmek için üst veri bilgilerini değiştirerek geçmişte hazırlanmış gibi gösterdiği, bu CD'yi mahkeme Başkanının masasına gizlice koyduğu ancak bunun mizansen olduğunu açıklamasına rağmen hakkında mahkeme heyeti üyelerini
hedef gösterdiği iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur." hatırlatmasını yaptı.
Avukat Erol, bu şekilde savunma haklarının kısıtlandığını belirterek, "Bu davada görev yapan ve sadece adaletin ortaya çıkmasını amaçlayan biz avukatlar, böyle bir tutuma asla boyun eğmeyeceğimizi, bu tür girişimler karşısında sessiz ve tavırsız kalmayacağımızı şimdiden belirtiriz. Bütün bu sebeplerle, savunma için özgür bir ortamın yaratılması istememizin, adil bir yargılamanın gerçekleştirilmesi uyarımızın somut göstergesi olarak bugünkü oturumun sonuna kadar mahkemeye iştirak etmeyeceğimizi beyan ederiz." diye konuştu.
Erol'un konuşmasını tamamlamasının ardından bütün sanık avukatları duruşma salonunu terk etti. Sanıkların büyük bölümü ile duruşmaya izleyici olarak katılan bazı sanık yakınları da bu açıklamayı, alkışlarıyla destekledi. Ancak Özden Örnek savunmasına devam edeceği için sadece Örnek'in avukatları Turgay Sarıakçalı ile
Dinçer Eskierli duruşma salonunda kaldı. Sanıklardan bazılarının da bu sırada duruşma salonundan ayrıldıkları gözlendi.
Başkan Alçık'ın talimatıyla üye hakim Ali Efendi Peksak, mahkeme tarafından yapılan yazışmalarla ilgili
dosyaya gelen cevabi evrakları okudu.
Kara Kuvvetleri Komutanlığından istenen ve davaya konu olan
1. Ordu Seminer Planını ilişkin sonuç raporu ile
seminere konu olan
kroki ve haritaların dosyaya ulaştığı belirtildi. İstanbul Valili Emniyet Müdürlüğü'nden dosya ve yürütülen soruşturmayla ilişkisi olduğu düşünülen, bir süre önce de internete düşen ses dosyalarının çözümünün yapılarak 30 sayfalık dökümün de mahkemeye gönderildiği belirtildi. Gelen evrakların okunmasının ardından duruşmaya, sanık Özden Örnek'in savunması ile devam edildi.