Eskişehir'de ele geçen belgeler
Balyoz davası sanıklarının
tahliyesi yönünde görüş bildiren
mahkeme başkanının gerekçesini çürüttü. Üç kez şerh koyan
İstanbul 11. Ağır
Ceza Mahkemesi Başkanı
Şeref Akçay, gerekçesinde ısrarla sanıkların seminerden sonra eylemlerine devam etmediklerini ve yeni
deliller bulunmadığını vurgulamıştı.
Balyoz davasında sanıkların
tutukluluk halinin devamı yönündeki karara yapılan itirazı İstanbul 11.
Ağır Ceza Mahkemesi oy çokluğu ile reddetmişti. Mahkeme başkanı Şeref Akçay ise şerh kararı koyarak sanıkların tahliye edilmeleri gerektiğini belirtmişti. Üç kez şerh kararı veren başkanın son muhalefeti geçtiğimiz hafta olmuş ve gündemde geniş yer bulmuştu. Akçay, üç şerh kararında da ısrarla sanıkların eylemlerine devam ettiğine dair delil bulunmadığını ve toplanacak delil kalmadığını savunmuştu. Son şerhinde dosyada CD ve bilirkişi raporları dışında delil bulunmadığını ileri süren başkan Akçay, "Deliller varsa bugüne kadar neden toplanmamıştır?" diye sormuştu.
Balyoz davasına
bakan mahkemenin kendi eleştirisinden sonra deliller yönünden karar aldığını savunan Akçay, "Bu kararlar daha önce 29 celsedir delil toplanmamıştır diye yapılan eleştiriden sonra oluşturulmuştur. Bu ara kararlarda sanıklar hakkında resmi makamların dışındaki belgelerin istenmesi haricinde hangi delil toplanmıştır? Bu deliller sanıklar tutuklu olmadan toplansa ne olur tutuklu iken toplansa ne olur? Toplanacak bir delil varsa tensip dahil 29 duruşmada toplanması gerekirdi. Ancak yapılmamıştır. Çünkü esasa ilişkin tüm deliller, CD'ler bunların dökümleridir. Başka bir şey yoktur. Olsa zaten iddianamede delil olarak gösterilirdi." ifadelerini kullanmıştı.
Başkan Akçay, ayrıca Gölcük'te çıkan belgelerin farklı bir delil oluşturmadığını, önceki belgelerin aynısı olduğunu kaydetmişti.
Bir ihbar üzerine Eskişehir'de
emekli Albay Hakan Büyük'ün evinde 21
Şubat 2011 tarihinde yapılan aramada ele geçirilen belgeler başkan Akçay'ın bu gerekçesini çürüttü.
Balyoz soruşturması savcısı Mehmet Ergül'ün talimatıyla yapılan operasyonda ele geçirilen belgelerin
Suga ve
Oraj planlarının devamı niteliğinde olduğu belirtildi. Belgelerin daha önceden ele geçirilenlerden farklı olduğu ifade edildi. Belgelere göre, bilgi sızdıranların ve planların uygulanmasına engel olanların yanlarına
personel yerleştirerek yakın takibe alınması isteniyor. Yine planların deşifre olması durumunda uygulanacak
tedbir ve stratejilere dair bilgiler bulunduğu belirtiliyor.