Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan, siyasete
halkın
direk içinden geldiğini, gökten zembille inmediğini söyledi. 1994 yılında
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde her kesimden oy aldığını belirten Erdoğan, özellikle gecekondu
bölgesinde yaşayan vatandaşların umudu olarak görevi devraldıklarını belirtti.
Başbakanlık Toplu
Konut İdaresi Başkanlığı (
TOKİ) tarafından düzenlenen 2011 Toplu Konut Kurultayı İstanbul
Kongre Merkezi'nde başladı. Kurultayın açılışına; Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları
Bülent Arınç,
Cemil Çiçek, Devlet Bakanları Zafer
Çağlayan,
Cevdet Yılmaz, Faruk Özak,
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım,
Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay,
Birleşmiş Milletler Habitat İnsan Yerleşimleri (UN HABITAT) Başkanı Joan Clos,
İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş, TOKİ Başkanı Erdoğan
Bayraktar, Uluslararası Şehir ve Bölge Plancıları Birliği (ISOCARP) Başkanı Ismael Fernandez Mejia ve çok sayıda davetli katıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan inşaat sektörünün son 8 yılda
Türkiye'de
rekor seviyede
büyüme kaydettiğini belirtti. 2002 yılında 36 milyon metrekare olan inşaat ruhsatının, 2009 yılında yaklaşık 3 kat artışla 103 milyon metrekareye ulaştığını söyledi. 2010 yılında bundan daha yüksek bir rakam beklediklerini ifade eden Erdoğan, inşaat sektörünün
yurt içinde ve dışında önemli başarılar kazandığını ifade etti.
Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde 2003 yılında 225 büyük
firma arasında sadece 8 Türk firması olduğunu aktaran Başbakan Erdoğan, bu gün Türk müteahhitlerinin 33 firmayla Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığını kaydetti.
"Şehirleri şekillendiren insandır." diyen Başbakan Erdoğan, insanların şehirleri şekillendirdiği kadar şehirlerin de insanları şekillendirdiğini belirtti. Edin Cansever'in "İnsan yaşadığı yere benzer. O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer, evlerine, sokaklarına, köşe başlarına." dizelerini söyleyen Erdoğan, şiirde bahsedildiği gibi evinin penceresinden baktığında gördüğü tablo, okul yolunda gördüğü mimarinin çocuğun
zihin dünyasını ve geleceğini şekillendirdiğini söyledi. Erdoğan, dünyaya
Süleymaniye Camii'nin penceresinden, Ayasofya'nın avlusundan,
Sultanahmet Camii'nin çeşmesinden ve Galata Kulesi'nden bakan çocuğun ufku ile çamur içinde yıkık dökük bir gecekonduda yetişen çocuğun ufkunun aynı olamayacağını vurgulayan vurguladı. Çocukların dili, dini, etnik kökenlerini
tercih etme imkanına sahip olmadığı gibi doğacakları yeri ve büyüyecekleri mahalleleri seçme lüksüne de sahip olmadıklarını belirten Erdoğan, "Biz her çocuğun ve insanın isanca
yaşam şartlarına, insanca yaşayabileceği konutlara, sokaklara mahallelere sahip olmasının bir insan hakkı olarak görüyoruz ve bunu yerine getirmenin bu hakkı sağlamanın mücadelesini veriyoruz." şeklinde konuştu.
'VAROŞLAR, POPÜLİST POLİTİKALARIN SONUCU'
Türkiye'de gecekondunun bir süreç olmadığını bir sonuç olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, çarpık
kentleşme,
terör,
yoksulluk gibi sebeplerin
doğurduğu göçün dünyanın bir çok ülkesinde altyapıların olmadığı, insanca yaşam şartlarının asgarisinin dahi yer almadığı yerleşim yerlerinin doğmasına sebep olduğunu ifade etti. Türkiye'de de popülist politikalar sonucunda başta İstanbul olmak üzere bir çok ilde varoşlar doğduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, son yıllarda yaptıkları çalışmalar sayesinde bu süreci yüzde 100 oranında sona erdirdiklerini belirtti.
"İstanbul bu yaşadığımız İstanbul olmamalı." diyen Başbakan Erdoğan, "İstanbul'u değiştirmemiz şart. Daha çok almamız gereken mesafe var. Bunu tabii ki vatandaşlarımızla paylaşmak istiyoruz. Orada ciddi engellerimiz var. Buna ulaşmakta zorlanıyoruz. İstiyoruz ki onlarla bu süreci paylaşarak bun gerçekleştirelim. Çarpık kentleşmeyi artık müsaade etmiyoruz. Müsamaha gösteremiyoruz. Ancak on yılar içinde büyümüş gecekonduları kendi hallerine, kaderlerine terk etmiyor, verdiğimiz mücadeleden daha fazlasını
modern şehirleşme yolunda veriyoruz." ifadelerini kullandı.
1994 yılında İstanbul'a belediye başkanı olduğu dönemde her kesimden oy almakla birlikte en çok İstanbul'u çevreleyen gecekondu mahallelerinin oyunu aldığını hatırlatan Erdoğan, "Zorunlu olarak köylerinden İstanbul'a göçmüş, başını sokacağı
çatı imal etmiş, kanalizasyonu olmayan, okulu, sağlık ocağı, yolu olmayan mahallelerde özellikle milyonlarca insanın yaşadığı, bir umudu olarak bu emaneti devraldık." şeklinde konuştu. 4,5 yıllık belediye başkanlığı süresince arkadaşlarıyla birlikte İstanbul'u modern bir şehir haline nasıl getirebileceklerini kavgasını verdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, o dönemde KİPTAŞ'ı kurduklarını ve Başakkent ve Hilal kent gibi projelerle 17 bin konut inşa ettiklerini ifade etti. Erdoğan, 2002 yılında göreve gelmeleriyle birlikte İstanbul'daki bu büyük tecrübelerini Türkiye için seferber ettiklerini belirtti.
TOKİ'nin
AK Parti iktidarı döneminde ortaya koyduğu önemli çalışmalarla dünyada pek örneği olmayan bir nitelik arz ettiğini belirten Erdoğan, iktidara geldiklerinde yaptıkları detaylı planlama ile 500 bin konut hedefini koyduklarını belirtti. O dönemde bu hedefin mümkün olmadığı yönünde eleştiriler aldıklarını aktaran Erdoğan, 7 yılda 483 bin 287 konut sayısına ulaştıklarını belirtti. Bu konutların 350 bin tanesinin tamamlandığını ve sahiplerine teslim edildiğini ifade eden Erdoğan,
Mayıs ayında inşaatına başlanacak 28 bin konutla birlikte bu rakamın 512 bin konuta ulaşacağını aktardı.
'MUHALEFET, TEHDİTKAR BİR ÜSLUPLA TOKİ'NİN ÜZERİNE GELİYOR'
Türkiye'de zaman zaman muhalefetin
teşvik kırıcı, tahrip edeci ve tehditkar bir üslupla TOKİ'nin üzerine geldiğini işaret eden Erdoğan, TOKİ'nin kurulduğu 1984 yılından beri yapılan 43 bin konutun üzerine son 8 yılda 483 bin konut eklediklerini belirtti. 483 bin konutun 100 bin nüfuslu 20 şehre tekabül ettiğini ifade eden Erdoğan, adeta
Bursa büyüklüğünde bir şehri yeniden inşa ettiklerini söyledi.
"Biz halk içinden geldik, siyasete yukarıdan zembille inmedik" diyen Erdoğan, Türkiye'nin tüm sıkıntılarını sorunlarını bizzat yaşayarak ve hissederek gelmiş bir siyasetçi olduğunu belirtti. Kendi doğduğu ve yaşadığı günün şartlarını çok iyi bildiğini söyleyen Erdoğan, "Siyasetin içine girdiğim andan itibaren her an yoksul kesimin içinde oldum. Her an gece kondu mahallelerinin, o gecekonduların içinde oldum. Siyasi hayatımız boyunca hep birlikte, eşimle,
ailemle, arkadaşlarımla bu kapıları çaldık. Bu hanelere
misafir olduk. Doğu-
batı, kuzey-güney ayrımı yapmadan gittiğimiz her ilde vatandaşın kapısına gittik, evine misafir olduk. Yaşadığı şartları bizzat yerinde müşahade ettik." dedi.
Bu gün
büyükşehirlerde yaşayan çocukların büyük çoğunluğunun soba nedir bilmediğini belirten Erdoğan, gecekonduda yaşamanın zorluklarını anlattı. Erdoğan, "Bir gecekondu da yaşıyorsanız kışın o en sert soğuğunda sabahın yazında anneler evden çıkar kömürlükten kömür taşırlar. Asansörü olmayan apartmanlarda hanımlar 5 - 6 katı iner kömür sobalarını evine taşır.
Soba ne kadar yanar sa yansın, yalıtım yoktur. Bir tek oda dahi ısınırsa o aile için daha büyük mutluluk yoktur. Su zaten yoktur. Varsa bile kış şartlarında donmuştur akmaz. Çocuklar için bırakın oyun bahçesini okula gitmek için yol dahi yoktur. Sabahın ayazında işe çıkanlar dakikalarca çamur içinde yürüyüp
otobüs duraklarına ulaştığında, saatlerce
yolculuk yaptıklarında zaten ciddi manada yorulmuşlardır." ifadelerini kullandı.
TOKİ'nin yarışmasında birinci olan Nazlı Deniz Macit'in resmini ekranlardan gösteren Erdoğan, tüm çocukların resimde yer alan yeşillik, cıvıl cıvıl oynayan çocuklar, şırıl şırıl akan suları hayal ettiklerini belirtti. Erdoğan, "İşte bizim üretiğimiz 48 bin konut insanların başını sokabilecekleri bir çatıdan çok daha fazlasıdır. Anahtarları teslim ederken sorularımı çocukları yöneltiyorum ve 'odan var mı?' diyorum. 'Odam var başbakanım' diyor. 'Odan sıcak mı?' diyorum. 'Odam sıcak' diyor. Şimdi 483 bin konut yeni bir yaşam tarzı, yeni bir hayat umutlara kavuşmadır.
TOKİ'nin yaptığı yatırımların detaylarını veren Başbakan Erdoğan, 2023'e kadar yeni bir 500 bin konutluk hedefi önlerine koyduklarını sözlerine ekledi.