Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, ''Şu anda 5 bine yakın sınır birliklerinde görev alacak asker diyelim bunun adına veya
sözleşmeli diyelim. Bunların eğitimleri başladı,
Nisan ayında da fiilen
araziye çıkacak'' dedi.
Erzurum'da
gezi ve incelemelerde bulunan
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile
Sağlık Bakanı Recep
Akdağ, TRT Erzurum Aşık Reyhani Stüdyosu'nun açılışını yaptı.
Stüdyonun hayırlı olmasını dileyen Arınç,
Sağlık Bakanı Akdağ ile konuk olduğu TRT Erzurum Aşık Reyhani Stüdyosu'nun açılışı dolayısıyla TRT Haber kanalında gerçekleştirilen
canlı yayın haber programında yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan'ın annesinin güzel evlatlar yetiştirdiğini belirterek, onların millete,
ülkeye, hatta bütün dünyaya
hizmet ettiğini söyledi.
Terör saldırılarına da değinen Arınç, şunları kaydetti:
''Terörle ilk defa karşılaşmıyoruz.
Türkiye'nin son 30 yılını hatta biraz daha fazlasını işgal eden çok önemli bir mesele. Bugün pek çok yerde de söyledim. Ekonomik bakımdan Türkiye çok iyi bir noktada. Milletimize yapmış olduğumuz hizmetler bakımından çok önemli bir noktadayız. Dış itibarimiz fevkalade güzel. Türkiye belirleyici, itibarlı bir ülke oldu. Dış politikada etkinliğimiz var ama bütün bunların üzerine kara bir
bulut gibi bir
terör belasıyla karşı karşıyayız. Tabii 79'lu, 80'li yıllardan bugünlere gelindiğinde terör zaman zaman çok alevlendi. Zaman zaman biraz kendisini geri plana çekti. Şimdi de çılgınlaşmış bir şekilde, şehir merkezlerinde, sokaklarda veya da bir imam evinden çıkarken, uzman
çavuş üzerindeki tişörtüyle bakkala giderken, kız çocukları bir yemeğe giderken veya annesinin karnında henüz dünyayı bile görmemiş yavruların kanlarına susamış şekilde, maalesef herkesin nefretini, lanetini üzerine alacak şekilde
eylemlerine devam ediyor.''
-''Terörle mücadelede deneyimliyiz''-
Terörle mücadelede deneyimli olduklarını vurgulayan Arınç, belli bir süreden bu yana terörle mücadeleyi daha etkin bir hale getirmek için mücadelelerinin olduğunu ifade ederek, ''Aklımız neye yetiyorsa, çağdaş imkanlar neyi gerektiriyorsa, terörle mücadelede onları yapıyoruz, kimsenin bundan bir endişesi olmasın'' dedi.
Terörün bir
insanlık suçu olduğunu vurgulayan Arınç, ''Hedefi kim olursa olsun, bunu yapanı maruz göstermez. Çünkü bir bakıyorsunuz sokakta patlayan bir
bomba, kenarda
simit satan insanın canına da mal oluyor. O
terörist açısından hiç önemli değil. Birisi ölsün, kan dökülsün, toplumda panik olsun, tedirginlik olsun, endişe olsun, hükümet sıkıntıya düşsün, ülkedeki güvenlikte bir zafiyet mi var? Amaç bu'' şeklinde konuştu.
Arınç, şunları kaydetti:
''Bunu yaparken bazen Siirt'te olduğu gibi, bazen Şırnak'ta olduğu gibi, bazen İstanbul'un göbeğinde olduğu gibi, bazen parlamentoda olduğu gibi silahlı olmasa bile sözleriyle, hareketleriyle, davranışlarıyla toplumda sıkıntı meydana getirmeye çalışıyorlar. Kimisi destekçi, kimisi işlerini,
yardımlarını kolaylaştıran, eski ceza hukuku tabiriyle 'yardım ve yataklık suçları.' Yani düşünebiliyor muzunuz? Bir köyde şu kadar
korucu olacak ama o korucular bir tek mermi atmadan, birileri eylem yapacak. Mücadelenin zorluklarından birisinden bahsediyorum. Öyle bir coğrafya, öyle bir arazi, öyle bir toplumsal kültür ki zamanı geliyor teröristle orada yaşayan köylüyü ayırt edemiyorsunuz. Nereden geldikleri, nereye saklandıkları belli olmayacak bir yapıdan bahsediyorum size. Bazen görüyorsunuz, sınırdan bir şekilde
uçaksavar, neredeyse silahlarıyla, mermileriyle girebiliyor.''
-''İstihbaratı güçlendirdik''-
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şimdi bütün bunlar görününce, hükümetimizin yaptığı şey, bir defa istihbaratı güçlendirmek oldu. Çünkü bu tür işlerde aslı olan güçlü bir istihbaratla teröristin eylem yapmasından haberdar olmak ve onu kıskıvrak yakalamak. Bunda başarılıyız. Biz sadece eylemleri duyuyoruz şu anda. Ama engel olduğumuz eylemlerin sayısı bunların 30 misli, 40 misli. Çünkü şehir merkezlerinden tutun da insanların kalabalık olduğu yerlerden tek kişilik hedeflere kadar, uyuşturucudan tutun da silaha, mermiye kadar bir şeyleri Türkiye'ye sokuyorlar, sokmaya çabalıyorlar veya eylemlerini planlamaya çabalıyorlar. Biz onları kıskıvrak yeri geliyor yakalıyoruz. Bu istihbaratın güçlülüğüdür.''
Terörle mücadeleye başlarken geçmişte istihbaratta dağınıklık olduğunu ifade eden Arınç, herkesin kendi istihbaratını başkasıyla paylaşmadığını belirterek, ''Şimdi kendi istihbaratımız daha güçlü, daha hızlı, daha kolay ulaşabiliyor ve bunları kendi aralarında paylaşabiliyorlar'' diye konuştu.
Sınırlardan giriş çıkışların bir dönem kolaylaştığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
''Arazinin engebeli oluşu, bir başka şey. Şimdi bütün bunlara arazi sınır birlikleri kuruyoruz.
Askerliğini
komando olarak yapmış ve belli bir yaşa kadar da en azından 7 sene veya 10 sene o bölgede görev yapacak profesyonel asker eğitiyoruz. Bu eğitimler Nisan'da bitecek ve hepsi araziye gidecek. Şu anda 5 bine yakın sınır birliklerinde görev alacak asker diyelim bunun adına veya sözleşmeli diyelim. Bunların eğitimleri başladı. Nisan ayında da fiilen araziye çıkacak. Bugüne kadar geç kalınmış diyebilirsiniz. 'Henüz askere yeni gitmiş, 10 tane mermi bile atmamış, tüfeğini yeni eline almış bir çocuğun kendini Beytüşşebap'ta araziyi tanımaz, halkı tanımaz, teröristi fark etmez, niçin ölüyorlar' itirazlarını, şikayetlerini çok doğru ve haklı bulduk. Artık oralarda, oranın diliyle karşısındaki teröristin niyetiyle, yaptığı fiiliyle, ona karşılık verebilecek sınır güvenliğimizi sağlayabilecek ilk planda 5 bin, bunun arkası da gelecek. Bunlar araziye geçecekler.''
(AYZ-AKS-MTE)07.10.2011 23:16:06