Bülent Karaaslan -
Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan, işsizlik rakamlarının sevindirici nitelikte olduğunu belirterek, ''Bu rakamlar, pek çok ülkenin de gıptayla baktığı rakamlar'' dedi.
Babacan AA muhabirinin sorularını yanıtlarken,
Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre 2011 yılı Haziran döneminde işsizlik oranının, geçen yılın aynı dönemine göre 1,3 puan azalarak 9,2'ye gerilediğini anımsattı. Son 1 yıllık dönemde Türkiye'de çalışan sayısında yaklaşık 1 milyon 400 bin kişilik artış olduğuna dikkati çeken Babacan, ''Bu rakamlar sevindirici rakamlar. Pek çok ülkenin de gıptayla baktığı rakamlar'' dedi.
Avrupa Birliği'nde de işsizlik rakamlarının açıklandığına işaret eden Babacan, orada işsizlik oranında 0,3'lük bir artış olduğunu hatırlattı.
Türkiye'deki işsizlik oranının,
ekonomik büyümeyle ilgili olduğunu, büyüme arttıkça işsizlik oranlarının düştüğünü ifade eden babacan, uyguladıkları istihdam politikalarının olumlu sonuçlarını görmeye başladıklarını kaydetti.
Son 2 yıl içinde gençlerin ve kadınların istihdamının teşviki için bir çok
tedbir aldıklarını, önemli uygulamaları hayata geçirdiklerini anlatan Babacan, ''Bunların güzel sonuçlarını da bu rakamlar içerisinde görüyoruz'' diye konuştu.
-KUR SAVAŞLARI-
Kur konusuna da değinen Babacan, pek çok ülkede aslında makro ekonomik dengesizliklerin sonucu olarak ''kur savaşları''nın yaşandığını söyledi. Ülkelerin ihracatlarını artırmak adına paralarının değerini düşürdüğünü, ancak bunun sonuç vermediğinin görüldüğünü ifade eden Babacan, şöyle konuştu:
''Herhalde kur savaşları tabirini ilk ortaya atan
Brezilya Maliye Bakanıdır ve şu anda Brezilya'nın parası,
gelişmekte olan ülkeler içerisinde en çok değer kazananıdır. Kur savaşları tabirini ortaya atmışlardır,
sermaye hareketlerine sınırlama getirmişlerdir ancak hiç bir uygulamaları işe yaramamış, Brezilya'nın para değeri yükselmeye devam etmiştir. Biz hep serbest kur diyoruz ve serbest piyasada oluşan kurun doğru kur olduğunu söylüyoruz.
Merkez Bankamız, dönem dönem piyasanın yön aradığı zamanlarda ya da piyasaya bir yön vermek gerektiği zamanlarda döviz alıyor, döviz satıyor, arz-talebi yakından izliyor. Merkez Bankamızın ortaya koyduğu duruşu ve uyguladığı politikaları biz destekliyoruz.''
Babacan, bundan sonraki dönemde cari açık konusunun önemli olacağını, bununla ilgili geniş bir alanda reform paketi hazırladıklarını belirterek, ''Açık konusunda uzun vadede gerekli olan yapısal reformlar yapılmalı. Asıl olan Türkiye'nin
rekabet gücünü artırıcı, yapısal tedbirlerdir. Türkiye'nin, 25 bin dolarlık
milli gelir hedeflerken tamamen
ucuz iş gücüne dayanan bir rekabet politikasını da devam ettirmesi mümkün değil'' diye konuştu.
-FİNANSAL İSTİKRAR KOMİTESİ
Finansal İstikrar Komitesinin, son toplantısını önceki gece yaptıklarını anlatan Babacan, her toplantıda
finans sistemini mutlaka masaya yatırdıklarını söyledi. Dünyada ve Avrupa'da neler olduğunu değerlendirdiklerini, sonra Türkiye'deki iç piyasayı ele aldıklarını ifade eden Babacan, şöyle devam etti:
''Bir yandan da Türkiye'deki tasarruf oranlarını artırmayla ilgili uzun vadeli tedbirler neler olabilir ona çalışıyoruz. Finans sektörünün olması gereken yapısı konusunda çalışmalar yapıyoruz. Ama biz yapısal konulara da eğilmiş vaziyetteyiz. Bütün bu çalışmalar bir süre sonra toparlanacak, uygulamalar başlayacak. Aldığımız kararları şimdiye kadar çok açıklamadık. Çünkü genelde orada örneğin Merkez Bankamızın, BDDK'nın, TMSF'nin, SPK'nın uygulaması gereken konular ele alınıyor. Orada konular tartışılıyor ondan sonra her kurum gidiyor kendi düzenlemesini yapıyor. Bundaki amaç, problemler ortaya çıkmadan önleyici tedbirler almak ve tabi sorunlar ortaya çıkarsa da bu sorunların hızlı çözümü için de koordineli bir şekilde hareket edebilmek. Bunu yapabilmek için de kurumların birbirleriyle sık sık görüşmesi gerekir. Bunların çoğu bağımsız kurul, dolayısıyla bağımsız kurulların da hareket ederken eşgüdüm içerisinde, aynı hedefe dönük adım atabilmeleri gerekir. Şu ana kadar güzel sonuçlar aldık.''
(BLN-TNÇ)16.09.2011 10:30:51