Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek, ''Ankara'nın
şebeke suyunun pırıl pırıl, ter
temiz olduğunu, gönül rahatlığıyla içilebileceğini'' belirtti.
Gökçek, yaptığı yazılı açıklamada,
Başkent'in içme suyu ihtiyacını karşılayan Kurtboğazı, Eğrekkaya, Akyar, Kavşakkaya,
Çubuk-2 ve Çamlıdere barajlarının tamamen yağmur ve kar sularıyla beslendiğini, şebeke suyunun ''çok kaliteli ve sağlıklı olduğunu'' bildirdi.
Sertlik derecesi 10,2 olan içme suyunun kalitesinin dünya standartlarının üzerinde bulunduğunu ifade eden Gökçek, Başkent musluklarından akan suyun ''
Fransız sertliği kalitesinde yumuşak su'' sınıfına girdiğini belirtti.
Türkiye'nin en büyük içme suyu arıtma tesisinin de Ankara'da olduğunu,
İvedik Arıtma Tesisi'ne barajlardan gelen suyun
modern yöntemlerle arıtıldığını ve abonelere aynı kalitede ulaştırıldığını ifade eden Gökçek, şunları kaydetti:
''
Sağlık Bakanlığı Refik Saydam
Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ile
ASKİ Genel Müdürlüğünce Başkent'in yaklaşık 1040 noktasındaki musluklardan alınan numunelerle içme suyumuz
kontrol edilmektedir. Ankara'nın şebeke suyu pırıl pırıl, tertemiz, gönül rahatlığı ile içilebilir. Ankaralılar içme suyunu güven içerisinde tüketebilirler.
Eskiyen tesisatlar veya borularda oluşan paslanmalar musluklardan akan suyun kalitesini bozmaktadır. Bakıyorsunuz ki bazı konutlarda suyun lezzeti 'sası' tabir edilen türde biraz dilinizi burkuyor. Bunun nedeni de özellikle su depolarının temizlenmemesi. Depolar zaman içinde kirleniyor. Temizlik yaptırmayınca oluşan
kirlilik olduğu gibi musluktan akıyor. İkincisi borular çok eski olabiliyor. Bina içi borularda oluşan paslanma suya sasılık veriyor, dolayısıyla lezzeti bozuyor. Bizim şehir şebekesinin vermiş olduğumuz suda herhangi bir kalite noksanlığı yok. Çünkü şehir içi içme suyu borularının tamamı duktil borularla yenilendi. Arıtma tesisinde arıtılan su aynı kalitede vatandaşlarımıza ulaştırılıyor.''
Öte yandan, Başkent'in içme suyunun diğer bir özelliğinin de içerisinde insan vücudu için gerekli birçok minerali barındırması olduğu belirtilen açıklamada, içme suyunun parametrelerine ilişkin şu bilgilere yer verildi:
''Bulanıklık: Bulanıklık
estetik açıdan önemlidir ve suyun tadını etkiler.
Sınır değerin üzerinde bulanıklık, sudaki tat bozukluğuna ve istenmeyen maddelerin varlığına işaret eder. Ankara'nın
İçme suyundaki bulanıklık değeri çok düşüktür.
Sertlik: Suyun tadını belirleyen en önemli parametrelerden biridir. Başkent'in içme suyunun 10,2'lik (Fransız) sertlik değeri YUMUŞAK SU sınıfına girmektedir. Piyasada satılan hazır suların sertlik değeri 1 ila 15 F.S arasında değişmektedir.
Sülfat, Klorür: Suyun tadını etkileyen parametrelerdendir. Klorür, sodyum ile birlikte vücudun su dengesinde etkilidir. Özellikle hazım açısından önemlidir.
Şebeke suyundaki sülfat, sınır değerden 10 kat, klorür ise sınır değerden ise 29 kat daha düşüktür.
Sodyum: Vücut dokularını esnek tutar ve
vücuttaki su miktarını ayarlar.
Kalsiyum, Magnezyum: Kemik ve diş yapısının gelişmesinde etkilidir. Kansızlıkta ve sinirlerin adale hücrelerine nakledilmesinde önemli bir rol oynar. Özellikle çocukların ve yaşlıların
kemik yapısında büyük önem taşımaktadır. Magnezyum ise sinirleri kas hücrelerine iletir. Ayrıca bedenin sakin olmasını da sağlar.''
(FT-JM)20.09.2011 12:03:09