Tutukluluk sürelerini sınırlayan
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle birlikte
tahliye talebinde bulunan 5
cinayet sanığı Durmuş Aruçin'in bu talebi reddedildi. Anuçin ile aynı
dosyada yer alan
sanık Mikail Zor'un talebi de kabul edilmedi.
Beş cinayet, dört
gasp ve bir
tecavüz suçlamasıyla 2002 yılından beri
tutuklu yargılanan Durmuş Anuçin ve aynı dosyada sanık olan Mikail Zor,
CMK 102. maddeden
tahliye talebinde bulunmuştu. Talepleri değerlendiren
İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi ret kararı verdi.
Kararda, Mikail Zor hakkında
mahkemenin 22
Aralık 2005 tarihli tutuklama yazısının infaza hiç konulmadığı ve sanık Zor'un İstanbul 14.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin tutuklama yazısından dolayı infazının devam ettiği belirtilerek, tutuklama müzekkeresinin mahkemeye ait dosyaya ilişkin olmadığı ifade edildi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Durmuş Anuçin ile ilgili verdiği kararda da, 2 Nolu DGM'de, ''çıkar amaçlı
suç örgütü içinde yer almak'', ''silahla adam öldürmek'' ve ''6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet etmek'' suçlarından 26 Aralık 2002 tarihi itibariyle tutuklu olarak yargılanan sanığın infazına, 27
Kasım 2008 ile 10
Eylül 2009 tarihleri arasında ara verildiğini belirtti.
Anuçin'in ayrıca ''2 kişi öldürmek'' ve ''yağma'' suçlarından
Kocaeli 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 7
Nisan 2003 tarihli vicahi kararı nedeniyle tutuklandığı belirtilen kararda, mahkemenin yazdığı söz konusu müzekkerenin henüz infaza konulmadığı ve bu davaya ilişkin kamu davasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yürüdüğünün anlaşıldığı ifade edildi.
Mahkeme, sanıklardan Mikail Zor'un tutukluluk müzekkeresinin infaza konulmaması, atılı suçun yasal yaptırımı, kuvvetli suç şüphesini gösterir bulguların devamı ve CMK'nın 100/3. maddesinin dikkate alınması gerekçeleriyle tahliye talebinin reddine hükmetti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, hakkında ''çıkar amaçlı suç örgütü içerisinde yer almak'', ''silahla adam öldürmek'' ve ''6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet'' ile '' 2 kişiyi öldürmek'' ve ''yağma'' suçları olmak üzere 2 ayrı tutuklama yazısı bulunan sanık Durmuş Anuçin'in, her iki tutuklama yazısındaki suçların CMK'nın 100/2. maddede yazılı suçlardan olup, 1. tevkif müzekkeresinin infazının kesilmesi halinde bile henüz infaza konulmayan, ''2 kişi öldürmek'' ve ''yağma'' suçlarının yasal yaptırımı, bu suçlar bakımından kuvvetli suç şüphesini gösterir bulguların devamı, dosya kapsamında yargılaması yapılan suç ve sanık sayısının fazlalığının göz önüne alınması, makul sürenin henüz aşılmamış olmasının dikkate alınması ve tahliye talebinin makul görülmemesi gerekçeleriyle tahliye talebinin reddini kararlaştırdı.
Bu arada, mahkemenin
Kartal Savcılığı'na bir müzekkere yazılarak, farklı bir suç işleyen ve bu suç nedeniyle 2028 yılına kadar hakkında şartlı tahliye kararı verilen Anuçin'e ilişkin daha önce verilen şartlı tahliye kararının geri alınması yönünde başvuruda bulunmasını kararlaştırdığı da öğrenildi.
Anuçin, tutuklandıktan sonra duruşmada verdiği ifadesinde
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Necip Hablemitoğlu'nu öldürdüğünü söylemişti. Anuçin, ''Cinayeti İmrali Cezaevi'nde tanistigim, İzmir'de '
baba' olarak bilinen İbrahim Çiftçi ile birlikte işledim. Ancak tetiği ben çektim. Çiftçi yanımda değildi. Ama Ankara'ya gelmişti.'' dedimişti. Bu ifadeleri nedeniyle
Ergenekon soruşturması savcısı
Zekeriya Öz de Anuçin'in ifadesini almıştı.
İDDİANAMEDEN
İstanbul DGM
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Durmuş Anuçin'in, 13 Eylül 2002'de Şile yolunda Bünyamin
Gazi Oral'ı, 15 Eylül 2002'de Maltepe'deki ormanlık alanda Arif Arduç ve Esma Baş'ı,
10 Kasım 2002'de Maltepe'de Soner Kayabaş'ı, 21 Kasım 2002 tarihinde de
Ümraniye Atakent Mahallesi'nde müteahhit Aydın Özbey'i silahla öldürdüğü belirtiliyor.
Aykut Sancaktar'ın ise bu 5 cinayetin yanında 31 Temmuz 2002 tarihinde İstanbul Şile otoyolunun Sofular Köyü Mevkii'ndeki ormanlık alanda Hüseyin Çataltepe'yi silahla öldürdüğü ifade edilen iddianamede, bu sanığın ayrıca oto hırsızlığı ve gasp olaylarına da karıştığı anlatılıyor.
Anuçin'in eylemlerinin bir kısmını para, bir kısmını da zevk için gerçekleştirdiği kaydedilen iddianamede, bu sanığın, ''5 kişiyi öldürmek'' suçundan 5 kez müebbet ağır
hapis, ayrıca ''çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek'', ''4 kez gasp'', ''4 kez oto hırsızlığı yapmak'', ''3 kişiyi kaçırmak'', ''5 kez silahlı tehdit'' ve ''sahte
ehliyet kullanmak'' suçlarından da 109 ile 210 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianamede, Sancaktar'ın ise ''6 kişiyi öldürmek'' suçundan 6 kez müebbet, ''çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek'', ''
hırsızlık'', ''gasp'' ve ''hürriyeti tahdit'' suçlarından 92 ile 178 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Sanık Mustafa Baş'ın da ''çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak'', ''eşi Esma Baş'ı 30 milyar lira karşılığında Durmuş Anuçin'e öldürtmek'' suçlarından müebbet ağır hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, Tahsin Acuner ve Mustafa
Serdar Balta'nın da ''adam öldürmek'' suçundan yine müebbet ağır hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
İddianamede, Selim
Gündoğdu, Ali
Mısır, Ahmet Durmuş, Yılmaz
Güngör, Murat Yılmaz,
Ramazan Yeğen,
Yıldırım Piraloğlu, Mehmet
Çağlayan, Orhan Özadam, Rıdvan
Topal, Mehmet Önel, Nurcan Özbey, Aysun Sultan
Bozdağ, Tülay Kıvırcı ve Lokman Eser'in de, çeşitli suçlamalara ilişkin, 6 ay ile 39 yıl arasında değişen ağır hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.