Bilecik'te Tarih Ve Kültür Sohbetleri

Bilecik'te Tarih Ve Kültür Sohbetleri

İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Gültekin Yıldız, 1914 yılında çıkan Askeri Mükellefiyet Kanununun 1927 yılında kabul edilen Türkiye Askerlik Kanununun zeminini oluşturduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Yıldız, Bilecik Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Salonu'nda düzenlenen ''Tarih ve Kültür Sohbetleri'' etkinliği kapsamında verdiği ''Osmanlı Ordusunda Zorunlu ve Bedelli Askerlik'' konulu konferansta, 19. yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı topluluğunda askerlik mükellefiyetinin bulunmadığını belirtti. Erkeklere askerlik vazifesi mükellefiyetinin 1793 yılında getirildiğini, bunun karşılığında da vatandaşlık hukuku verildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Yıldız, zorunlu askerlik sisteminde finansmanını yüklemek üzere mutlaka sanayiye dayalı ekonomiye ihtiyaç bulunduğunu kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Yıldız, şöyle konuştu: ''İkinci Mahmut, 1826 yılında, Yeniçeri Ocağı'nı kaldırdıktan sonra kısmi uygulama başlattı. Yaklaşık 12 bin kişilik profesyonel bir ordu kurdu. Tanzimat Fermanı ilk defa her müslümana zorunlu askerlik getirdi. 1843 yılında ilk defa Kura Kanunu çıkarılıyor. Kura aslında bugün de Türkiye'de uygulanabilir. Belli bir yaşa gelmiş erkekler arasından kura çekiliyor, ordunun ihtiyacı kadar askere alınıyor, geri kalanların isimleri bir sonraki seneye yani 26 yaşına gelinceye kadar erteleniyor. Medrese hocalarını, medrese talebelerini, hakimler, kadılar, saray görevlileri, bürokratlar ve aynı zamanda İstanbul halkı bir şekilde askerlikten muaf tutuluyor. 1843'lü yıllarda ilk defa 5 ordulu sisteme geçiliyor. 1826'dan 1839'a kadar 12 senelik profesyonel askerliğe kendi rızasıyla olanların sayısı yaklaşık 150 bin kişi. Fakat 12 senelik hizmetten sonra emekli olanların sayısı ancak 1200 civarında. Çünkü bunun 55 bini salgın hastalıktan ölmüş, 20-30 bini savaşta hayatını kaybetmiş, bir kısmı firar etmiş. Verilen maaşın ve hizmetin zorluğunu gören halk bu profesyonel askerliğe fazla razı olmuyor. Zaten göçer veya aşiret sisteminde yaşayanlardan asker almanız mümkün değil.'' -''OSMANLI ORDUSU SON TEKNOLOJİ SİLAH SİSTEMLERİNİ KULLANMIŞTIR''- Osmanlı ordusunun 1. Dünya Savaşı'na kadar gayrimüslimleri askere almadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Yıldız, sözlerine şöyle devam etti: ''Gayrimüslimlerden ancak sefer zamanında parasını vererek belli bir süre askere alınıyordu. O zamanlar gayrimüslimleri askere alma noktasında endişe vardı. 'Gayrimüslim asker alırsak müslüman askerle gayrimüslim askeri nasıl motive edebiliriz' düşüncesi vardı. 1869 yılında askerlik süresi 4 yıla indiriliyor ve askerlik uygulaması giderek yaygınlaşmaya başlıyor. Zorunlu askerlik sistemi yayıldıkça halkın direnci kırılıp orduya alınan asker sayısı arttıkça, sistem giderek merkezileşmeye başlıyor. Ordu, dış savaş şartlarından çok içerideki isyanları bastırmak için kıvranmaya başlıyor, bu da Osmanlı ordusunun en önemli problemlerinden biridir. 1826-1918 tarihleri arasında Osmanlı ordusu Anadolu'da bir iç güvenlik aracı olarak kullanılıyor. Ordunun iç güvenlik unsuru halinde kullanılması sistemi demokratikleşmesinin önüne geçiyor. Osmanlı ordusu 1453'den 1918'e kadar son teknoloji silah sistemlerini kullanmıştır. Bunları kendi imal etmemiştir, satın almıştır. 1914 yılında çıkan askeri Mükellefiyet Kanunu bugün 1927 yılında kabul edilen Türkiye Askerlik Kanununun büyük ölçüde zeminini oluşturur. 1. Dünya Savaşının mirası olan seferberlik sistemi ve seferberliğe dayalı herkesin askerlik vazifesi üstlenmesine dayalı sistem Cumhuriyet'in askerlik sisteminin zeminini oluşturuyor.'' Konuşmanın ardından Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar ve Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Harun Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Gültekin Yıldız'a Osmanlı arması ile Bilecik Üniversitesinin ambleminin bulunduğu tabak hediye etti. (MA-TAR-HY)26.05.2011 10:12:37
<< Önceki Haber Bilecik'te Tarih Ve Kültür Sohbetleri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER