Sağlık Bakanlığı'nın früktoz olarak adlandırılan nişasta kaynaklı
şeker hakkında oluşturduğu
Bilimsel Danışma
Kurulu Başkanı Doç. Dr.
Serdar Güler, fruktozun pankreas kanserine neden olduğunu kanıtlayacak bir bilimsel kanıtın bulunmadığını belirtti.
Obezitenin temel nedeninin harcanandan daha çok enerji alınması olduğuna dikkat çeken Güler, "Sadece nişasta bazlı şeker değil, şeker olarak adlandırılan tüm maddelerin fazla miktarda tüketimi bu dengeyi bozarak obeziteye yol açmaktadır." diye konuştu. Güler, fruktoz iddialarının bugün itibari ile yeterli bilimsel zemini olmadığını söyledi.
Sağlık Bakanlığı'nın kamuoyunda nişasta bazlı şeker olarak bilinen konuyla ilgili oluşturduğu Bilim Kurulu, yaptığı değerlendirmeleri basın toplantısıyla duyurdu. Kurul adına açıklamayı
Ankara Numune Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Klinik Şefi Doç. Dr. Serder Güler yaptı. Güler, son zamanlarda bazı medya kuruluşlarında mısır şurubundan elde edilen ve früktoz olarak adlandırılan nişasta bazlı şekerin pankreas kanserine yol açtığı, insan vücudunda yağ şeklinde birikerek şişmanlatmaya sebep olduğu ve şeker hastalığının ortaya çıkmasında rol oynadığı yönünde çeşitli haberler yer aldığını hatırlattı. İddiaları dile getirenlerin, früktozun çikolata, gofret,
şekerleme, gazlı içecekler ve benzeri
gıda maddelerinin içine konmasının yasaklanması ve
üretim kotasının düşürülmesi yönünde talepte bulunduğu belirten Güler, şöyle devam etti:
"Konunu kamuoyu önünde tartışılarak vatandaşlarımızın tereddüt ve endişe içine düşmesine neden olması nedeniyle Sağlık Bakanlığı, iddiada bulunan kişiler ve konunun uzmanlarından oluşan bilim adamlarını bir araya getirerek ileri sürülen iddiaların bizzat sahipleri tarafından dile getirilmesini sağlamış, akabinde bilimsel danışma kurulunu toplayarak konu hakkında gerekli incelemenin yapılarak neticesinin kamuoyuna duyurulmasını talep etmiştir. "
Güler, Bilimsel Danışma Kurulu'nun, iddia sahiplerinin ileri sürdükleri delilleri, nişasta kaynaklı şekerin insan vücuduna olan etkileri hakkında dünyada yapılmış olan bilimsel araştırmaları ve diğer ülkelerin bu konu hakkındaki uygulamalarını ayrıntılı olarak inceleyerek, görüş oluşturduğunu kaydetti.
Güler, konuşmasının ardından bilim kurulun konuyla ilgili oluşturduğu 7 maddelik görüş ve tavsiyeleri okudu.
Buna göre, bilimsel kurulun konuyla ilgili görüşleri şöyle:
—Yüksek fruktozlu mısır şurubu ya da nişasta bazlı şeker olarak gündeme getirilen früktoz, gıdalarda hiçbir zaman tek başına bulunmayıp,
halk arasında şeker adıyla bilinen glükozla beraber yer almaktadır. Bahsedilen şeker cinsleri vatandaşlarımızın günlük olarak kullandığı çay şekerinin içinde de beraber bulunmaktadır.
-Gıda maddelerinde beraberce bulunmalarından dolayı glukoz ve fruktozdan ibaret şeker ile, nişasta bazlı şeker arasında insülin salgılanması ve tokluk duygusu veren hormonlar üzerindeki etkileri yönünden bir farklılık bulunmamaktadır.
FRUKTOZUN PANKREAS KANSERİ YAPTIĞI YÖNÜNDEKİ İDDİALAR ULUSLAR ARASI BİLİM CAMİASINDA KABUL GÖRMEMİŞTİR.
—Yapılmış olan çeşitli çalışmalar neticesinde, fruktozun pankreas kanserine neden olduğunu kanıtlayacak ve kanserle ilişkilendirecek bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle früktozun pankreas kanseri yaptığı yönündeki iddialar uluslar arası bilim camiasında kabul görmemiştir.
Pankreas kanserine neden olan en önemli faktörlerin sigara,
alkol ve obezite olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmış olup bilim adamlarınca tartışmasız bir gerçek olarak kabul edilmektedir.
SADECE NİŞASTA BAZLI ŞEKER DEĞİL, ŞEKER OLARAK ADLANDIRILAN TÜM MADDELERİN FAZLA MİKTARDA TÜKETİMİ OBEZİTEYE YOL AÇAR
—Mevcut beslenme şeklimizde fruktozun, yalnız başına tüketilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle fruktozun insülin direnci ve şeker hastalığına yol açacağı yönündeki iddiaların da yeterli bilimsel kanıtlarla desteklenmediği görülmektedir.
—Kişilerde obezite oluşmasının temel nedeni; vücuda alınan enerji ile harcanan enerji arasındaki dengenin bozulması ve harcanandan daha çok enerji alınmasıdır. Sadece nişasta bazlı şeker değil, şeker olarak adlandırılan tüm maddelerin fazla miktarda tüketimi bu dengeyi bozarak obeziteye yol açmaktadır.
SADECE FRUKTOZ İÇEREN ŞEKERLİ GIDALAR DEĞİL İÇİNDE ŞEKER İÇEREN TÜM GIDALARIN ALIMINDA DİKKATLİ OLUNMALI, FAZLA TÜKETİMDEN KAÇINMALI
—Gıdaların
doğal yapısında bulunan şeker dışında, gıdaya üretim aşamasında eklenen şekerle ile çay şekeri olarak adlandırılan sakarozun toplam günlük alım miktarı, ihtiyaç duyulan günlük enerji miktarının yüzde 10'unu geçmemelidir. Bu nedenle vatandaşlarımızın günlük gıda ihtiyacını karşılarken sadece fruktoz içeren şekerli gıdalar değil, içinde şeker içeren tüm gıdaların alımında dikkatli olmaları ve fazla tüketimden kaçınmaları büyük önem taşımaktadır.
—Bu bilgiler ışığında, kamuoyunda tereddütlere neden olan fruktoz iddialarının bugün itibari ile yeterli bilimsel zemini olmadığı anlaşılmıştır.