Ergenekon yargılamalarının yapıldığı mahkemeye ulaşan en son bilirkişi raporunda,
Ergenekon soruşturması sürecinin başlamasına neden olan,
Ümraniye'de ele geçirilen 27
el bombasının
patlayıcı niteliklerini koruduğu kanaatine varıldığı belirtildi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne ulaşan 21
Mart 2011 tarihli ele geçirilen bütün mühimmata ilişkin bilirkişi raporunda Ümraniye'de ele geçirilen ve Ergenekon soruşturmasının başlamasına neden olan el bombaları ile ilgili değerlendirme yapıldı.
Ümraniye'deki bombalarla suçlanan
Oktay Yıldırım'ın
olay yeri tutağında maşa,
fünye sayılarına ilişkin itirazına karşılık olay yeri tutanağının en yakın polis biriminde gözle görülebilen tanımlayıcı niteliklerin kaydedildiği, daha sonra fünye grubu ve gövdenin birbirinden ayrılarak aletlerle incelendiği anlatıldı. Raporda şu konuya dikkat çekildi: "Sonuç olarak, iddia edildiği gibi 'var olduğu iddia edilen, kaybolan, doğuran, esrarengiz bombalar' bulunmayıp, Ümraniye'de 27 el bombası bulunmuş, 27 el bombası olay tutanağında belirtilmiş, 27 el bombasının incelemesi yapılmış, sadece bulunan 3 adet M26
model el bombasının fünye gruplarının 2 adeti aynı, bir adeti farklı numaralı iken inceleme raporu yazılırken bir karışıklık veya yanlışlık yapılarak 3 adeti de aynı numaralı yazılarak 1 adet fünye grubunun numaralarının belirtilmemiş olduğu tespiti yapılmıştır." şeklinde değerlendirme yapıldı.
Mahkemeni Ümraniye bombalarının ayrıntılı olarak tespitine, fünyelerin çalışıp çalışmadığına, parçaların nemlenip özelliklerini yitirip yitirmedikleri sorusuna karşılık, "Nemlenme hususu özelliği kaybettiren faktörlerden sadece birisi olabilir." denildi. El bombalarını kış şartları, yağmur gibi her türlü ortamdaki bir muharebe kullanım için üretildiği kaydedilen raporda, zaman zaman
Kurtuluş savaşı muharebelerinin yaşandığı
Afyon,
Çanakkale,
Gümüşhane gibi illerde patladıklarına dikkat çekildi. Raporda, "Uzun yıllar su altında kalma gibi bir durum sonucu oluşacak korozyon ile
metal kısımların eriyerek içlerindeki patlayıcı kimyasalın doğrudan suya maruz kalması durumu hariç uzun yıllar boyunca bir mühimmatın patlayıcı özelliğini koruyacağı değerlendirilmektedir." denildi.
Bombaların uzun dönem çıplak halde
toprak altında gömülü kalan bombanın gövdesinde delik açılması dışında, patlayıcı maddenin etkilenmeyeceği anlatılan raporda, "Ayrıca incelenen bazı el bombalarında kor tapanın plastik contasının yerinde olduğu, bu durumun muhafaza özelliğini arttırdığı değerlendirilmektedir." ifadesi kullanıldı.
Dosya kapsamındaki el bombalarına ilişkin, "İçindeki ana imla hakkı dolu olan el bombalarının açılıp içi kısmı görünür hale getirilerek yapılan fiziki incelemelerinde, az bir miktar ele dökülmek suretiyle genel fiziki durumları incelenmiş olup, toz kalıp veya granül halde bulunan ana imla dolgularının, patlayıcı niteliklerini koruduğu kanaatine varılmıştır. Ana imla dolgularının sarıdan kahverengiye değişen
renk tonları itibariyle TNT oldukları değerlendirilmiştir." ifadeleri yer aldı.