Adana'da birlikte yaşadığı kadını 8 yaşındaki kardeşi, 6 yaşındaki kızı ve 4 aylık oğlunun yanında 27
bıçak darbesiyle öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan sanığın yargılanmasına başlandı.
Adana 2. Ağır
Ceza Mahkemesindeki duruşmada, 23
Ağustos 2010'da Gülbahçe Mahallesi 13338. Sokak'taki evlerinde birlikte yaşadığı 2 çocuk annesi
Mukaddes Topval'ı (24) yemek yedikleri sırada aralarında çıkan
tartışma sırasında öldürdüğü öne sürülen
tutuklu sanık Musa Tunç (30), müşteki Hüseyin Topval (48) ve olay sırasında elinden yaralanan Hatun Alataş (60) hazır bulundu.
Sanık Musa Tunç, imam nikahıyla birlikte yaşadığı Mukaddes Topval ile birlikteliklerinden biri erkek 2 çocukları olduğunu söyledi.
Olay günü 4 aylık oğlunu sokakta bırakıp geldiği gerekçesiyle Mukaddes Topval'ın kızı Müjde'ye bağırarak
küfür ettiğini öne süren sanık Musa Tunç, savunmasını şöyle sürdürdü:
''Mukaddes küfür ettiği sırada eve girmiştim. Kime küfür ettiğini sorduğumda arkasını dönüp diğer odaya doğru yöneldi. Ben de bunun üzerine kendimi kaybettim ve elime geçirdiğim bıçakla vurdum. Daha önce de sürekli aramızda tartışma çıkıyordu. Olay sırasında karımın
küçük kız kardeşi 8 yaşındaki Nazime Topval da evimizde bulunuyordu. Karıma tam olarak kaç bıçak darbesi vurduğumu bilmiyorum. Daha doğrusu 7 bıçak darbesinden sonrasını hatırlamıyorum.''
Müşteki Hüseyin Topval da olayı görmediğini belirterek, kızını aileler arasında yapılan düğünle evlendirdiklerini ancak resmi nikahları olmadığını söyledi.
Kızı ve sanık arasında evlendikten bir süre sonra geçimsizlik başladığını belirten Hüseyin Topval, ''Kızıma sürekli işkence ve zulüm yapıyordu. Kızım bu nedenle zaman zaman korkup yanımıza geliyordu. Ancak dostlar araya girince barıştırıp evine geri gönderiyorduk.
Hamile kalınca sanığın Diyarbakır'da bulunan ailesinin yanına gittiler,
doğum yapınca da tekrar Adana'ya döndüler'' dedi.
Sanığın tuttuğu evin kirasını da kendisinin ödediğini, geçimlerini sağlamalarına katkıda bulunduğunu ifade eden Hüseyin Topval, şöyle konuştu:
''Sanık olaydan birkaç gün önce mahallede bulunan pazara gitmiş ve bıçak çalmış. Hatta küçük kızı da kendisine 'Baba sen nasıl böyle bir şey yaparsın' diye kızmış. Kendisi de kızına 'Bu bıçakla anneni öldüreceğim' demiş. Torunum bana bunları olaydan sonra anlattı. Olaydan birkaç gün önce kızım bizim evde kalmak istediğini söylemişti. Kendisine bir sorunu olup olmadığını sorduğumda ise bana bir şey söylemedi. Böyle bir olay yaşanacağını bilsem evine göndermezdim. Olay sırasında küçük kızım Nazime de yanlarında bulunuyordu. Kızımın psikolojisi bu olay nedeniyle bozuldu. Sınıf öğretmeni, sık sık
psikolojik tedaviye götürmemiz konusunda bizi uyarıyor. Yüzünü bile görmek istemediğim sanığın cezalandırılmasını istiyorum.''
Mahkeme başkanı, ifadesinin ardından sanıkla birbirlerine
hakaret etmeye başlamaları üzerine müşteki Hüseyin Topval'ın salondan bir süre çıkarılmasını istedi.
Olay sırasında yaralanan ve tercüman aracılığıyla ifade veren Hatun Alataş da olayı görmediğini, sanıktan şikayetçi olmadığını söyledi.
Ablası yanında öldürülen
ilköğretim ikinci
sınıf öğrencisi Nazime Topval da duruşmada
tanık olarak dinlenildi.
Olay sırasında yemek yediklerini belirten Nazime Topval, ''Bu sırada Müjde ayranı dökünce ablam ona kızdı ve küfür etti. Eniştem de 'Sen kime küfür ettin' diyerek ablamın arkasından gitti ve bıçakladı. Sonra ben de
yardım istemek için dışarı çıktım. Tekrar döndüğümde bıçaklıyordu. Ablamın boynu kesilmişti ama kopmamıştı. Sonra da yerde duran taşı alarak beline vurdu'' dedi.
Nazime Topval,
mahkeme başkanının ''Sanık ablana bıçakla kaç kez vurdu'' sorusu üzerine de ''Çok vurdu'' diye
yanıt verdi.
Mahkeme heyeti, görgü tanıklarının dinlenmek üzere tespit edilmesine karar verilerek duruşmayı erteledi.
Sanık hakkında, ''kasten öldürme'' suçlamasıyla müebbet
hapis, 60 yaşındaki Hatun Alataş'ı da kendisini engellemeye çalıştığı sırada yaraladığı iddiasıyla 5 yıla kadar
hapis cezası istemiyle
dava açılmıştı.
(AG-DAB-HAN)20.06.2011 13:03:12