Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan, CHP'nin iktidarı döneminde
Kürtlerle ilgili
Bakanlar Kurulunun aldığı bazı kararları
belgelerle açıkladı. Erdoğan, "Bu belgeler, tarihe ışık tutan belgeler. Bu belgeler, bu ülkede on yıllar boyunca yaşanan zulmün, baskının, sindirmenin belgeleri. Bu belgeler, Türkiye'de 2002 yılına kadar sürdürülen inkar politikalarının belgeleri." dedi.
Erdoğan, partisince Van'da düzenlenen açık hava toplantısında halka hitap etti. Vanlılara, ''Kardeşler arasında hesaplaşma olmaz, kardeşler arasında helalleşme olur'' diyen
Başbakan Erdoğan,
AK Parti olarak, bu ülkenin 74 milyon evladının birbiriyle kucaklaşmasını, birbiriyle helalleşmesini istediklerini söyledi. Siyasetlerinin her zaman kucaklaşmanın, helalleşmenin üzerine bina edildiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz ayıranlardan, ayrıştıranlardan değil, kucaklaştıran, birleştirenlerden olduk. Mevlana'nın dediği gibi, bu dünyaya bölmeye, ayırmaya gelmedik, biz bölüneni birleştirmeye, kırılanı
tamir etmeye geldik. 3
Kasım 2002'den bugüne kadar, samimiyetle kardeşliğin mücadelesi içinde olduk. Bu yola çıkarken kardeşlik dedik Biz bu yola çıkarken 'gençler ölmesin' dedik... Biz bu yola çıkarken, samimiyetle, yürekten, 'anneler ağlamasın, babaların yürekleri dağlanmasın' dedik. Elimizi, bedenimizi, vücudumuzu, yüreğimizi taşın altına koyduk. 'Biz bu sorunu çözeceğiz' dedik. '
Kürt sorunu bizim sorunumuzdur, bu sorunu çözeceğiz' dedik. Bunu söylemekle kalmadık, yıllardır acı çektiğiniz, yıllardır anlatamadığınız, yıllardır sağır duvarlardan geri dönen meselelerinize el attık, onları çözdük.''
"TARİHE IŞIK TUTAN BELGELER"
Elinde tuttuğu bazı belgeleri vatandaşa gösteren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Şimdi şurası son derece önemli. Bakın ben size burada bazı belgeler göstereceğim. Bu belgeler, tarihe ışık tutan belgeler. Bu belgeler, bu ülkede on yıllar boyunca yaşanan zulmün, baskının, sindirmenin belgeleri. Bu belgeler, Türkiye'de 2002 yılına kadar sürdürülen inkar politikalarının belgeleri.
Belge 1: Bu Bakanlar Kurulu kararnamesi, diyor ki; Bağdat'ta, Necah Basımevi'nde
Kürtçe olarak bastırılmış olan kitabın dağıtılmasının ve yurda sokulmasının
yasaklanması ve mevcutlarının toplattırılması kararlaştırılmıştır. İmza kim biliyor musunuz? İmza, Reisicumhur İsmet
İnönü ve CHP'li bakanlar kurulu. CHP'li bakanların
imzası var.
Tarih: 4
Ekim 1944... Tabii Sayın Kılıçdaroğlu tabii bunları öğrendi ki yeni bir şey söylüyor. Ne diyor? 'Biz yeni CHP'yiz' diyor ama yeri geldiğinde de 'Biz Türkiye'nin en eski partisiyiz' diyor.
Belge 2: Suriye'de yapılıp yurdumuza sokulan 1763 ve 1764 sayılı Kürtçe plağın yurdumuza sokulmasının ve dağıtılmasının yasaklanması, mevcutlarının toplattırılması kararlaştırılmıştır. 28 Ekim 1944... İmza: Reisicumhur İsmet İnönü ve CHP'li Bakanlar Kurulu.
Belge 3: Hoybuncu Kürtlerinden Haço oğlu Süleyman Haço tarafından yazılarak 1948 yılında Halep'te bastırılan 'Modern Kürt edebiyatından parçalar' adlı kitabın yurda sokulmasının yasak edilmesi ve elde edileceklerin toplattırılması kararlaştırılmıştır. 25 Kasım 1949. İmza: İsmet İnönü. Altta CHP'li bakanlar kurulu üyeleri...
Belge 4: Kürt Fukara
Hayır Cemiyeti tarafından 1932 yılında El Cezire'de bastırılan Kürt Fukara Hayır Cemiyeti Nizamnamesi adlı kitabın yurda sokulmasının yasak edilmesi ve elde edileceklerinin toplattırılması kararlaştırılmıştır. 25 Kasım 1949. İmza: İsmet İnönü... Altta CHP'li bakanlar.
Şimdi geliyorum en önemli belgeye... Belge 5: Ahmet
Hani tarafından yazılan ve İstanbul'da Necmi İstikbal Matbaası'nda basılan Memo Zin adlı kitabın yasak edilmesi ve elde edileceklerinin toplattırılması kararlaştırılmıştır. 13
Nisan 1950. İmza: Reisicumhur İsmet İnönü...
"SEN VAN'DA HANGİ ACIYI YAŞADIYSAN BEN İSTANBUL'DA AYNI ACIYI YAŞADIM''
Ah benim Vanlı kardeşim.Biz çok acı yaşadık. Biz bu acıları beraber yaşadık. Sen burada, Van'da hangi acıyı yaşadıysan ben İstanbul'da aynı acıyı yaşadım.''
Bu belgelerin, sadece tarihi aydınlatan belgeler olmadığını, aynı zamanda yaşanan dramın, yaşanan acının belgeleri olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Bu belgeler, bizim dönemimize kadar devam eden inkar politikalarının belgeleri'' dedi. Başbakan Erdoğan, Mem-u Zin kitabını göstererek, kitabın üzerindeki baskıyı okudu ve sözlerini şöyle sürdürdü: "2005 yılında Diyarbakır'da '
Kürt meselesi benim meselemdir' dedim. Ben sözümün arkasında durdum ve duruyorum, ancak bir şey söyleyeceğim; Kürt sorunu dediğimiz olay kıyamete dek bu başlıkla devam mı edecek? Söylediğimden bu yana biz birçok mesafe aldık. Nedir o? İşte az önce dediklerim... Bunların hepsini biz kaldırdık. Asimilasyon diye bir olay kaldı mı? Benim şu anda kabinemde, benim Kürt milletvekili bakan arkadaşlarım var mı? Var. Benim şu anda grubumda 60'ı aşkın milletvekilim Kürt olarak var mı? Daha neyi konuşuyoruz? İşte asimilasyon olayı bitmiştir. Gidip kendi dilinde kurs alma imkanı var. Üniversitelerde de bölümler açıldı. Okullarda gidip kendi dilinde kurs alma imkanı var, üniversitelerde bölümler açıldı. Olmayan şeylerdi biz gerçekleştirdik ve bunlar bizim partiyi kurarken programımızda yer aldı ve bunları şimdi adım adım hayata geçirdik."
"BİZ GERÇEĞİN ÜZERİNİ ÖRTMEYİZ, İNKAR YOLUNA ASLA SAPMAYIZ"
İlkeli, dürüst
siyaset yaptıklarını söyleyen Erdoğan, "Biz gerçeğin üzerini örtmeyiz, inkar yoluna asla sapmayız. Kasıtlı şekilde bunu BDP saptırıyor. Ben söylüyorum; acaba şu ana kadar parlamentoda, yerel yönetimlerde benim vatandaşıma ne kazandırdılar? Ne kazandırdılar, ne verdiler
Allah aşkına? Siz bundan sonra ne kazandıracaklarını zannediyorsunuz? Sadece
terör örgütünden aldıkları güçle halkımı korkutarak, tehdit ederek buralardan elde edecekleri oylarla bu ülkede bir şey yapacaklarını mı zannediyorlar? Türkiye'yi kucaklayamayanların bu ülkede
hizmet vermesi mümkün değil. Önce 74 milyonu kucaklayacaksın ki buraya hizmet veresin. Bunlar asla benim Kürt kardeşlerimin temsilcisi olamaz, sadece istismarını yaparlar." ifadelerini kullandı.
Kürt sorunu ile
PKK sorununu lütfen birbirine karıştırmamalısı gerektiğini aktaran Erdoğan konuşmasını şöyle sonlandırdı: "PKK üzerinden de
evet kendileri gayet güzel
rant elde ediyorlar.
Milletvekili seçilmenin yolu oradan geçiyor ama benim halkım bu doğruları görüyor. Başımızı iki elimizin arasına alacağız. Biz ölüme inanmış insanlarız. Sonuna kadar bu ülkede doğruyu, hakkı
egemen kılmak için çalışacağız.'' Başbakan konuşmasından sonra iktidarı döneminde yapılan 365 eserin açılışı yaptı.