Orman ve Su İşleri Bakanı
Veysel Eroğlu, ''Geçenlerde Sayın Baş
bakanımız; 'Türkiye'de otomobil yapacak bir
babayiğit arıyorum' dedi. Ben bu babayiğidin
Bursa'dan çıkacağına inanıyorum'' dedi.
Bu yıl ilk kez Doğa Bilimleri Mühendislik ve Mimarlık Fakültesine bağlı Makine Mühendisliği ve Kimya bölümlerine öğrenci kabul eden Bursa Teknik
Üniversitesi, toplam 78 öğrencisiyle 2011-2012 akademik yılını, törenle açtı.
Bakan Eroğlu, Merinos
Kongre Kültür Merkezi'ndeki törende yaptığı konuşmada, eski bir
teknik üniversiteli ve yıllarca
İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ)
ders vermiş bir bir hoca olarak, Bursa Teknik Üniversitesinin akademik yıl açılışında bulunmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Bursa'da böyle bir teknik üniversitenin açılmasının gerçekten çok isabetli olduğunu vurgulayan Eroğlu, konu Bakanlar Kuruluna geldiğinde, kendisinin de imzayı büyük bir keyifle attığını dile getirdi.
Eroğlu, Bursa'ya karşı ayrı bir gönül bağının da olduğunu ifade ederek, ''İlk stajımı İTÜ'de talebeyken burada yaptım. O bakımdan adeta ilk göz ağrısı nasıl hiç unutulmazsa ben de o stajı hiç unutmuyorum. O nedenle böyle bir akademik yıl açılışında bulunmayı gerçekten arzu ettim. Bu teknik üniversite Bursa için çok şeyler yapacaktır. Bir kere şu anda, Makine Mühendisliği Fakültesi ve bir de Kimya bölümü açılmıştır. Bursa'da hakikaten otomotiv sanayisi çok gelişmiştir, o yüzden bir otomotiv bölümünün açılması da fevkalade faydalı olacaktır'' diye konuştu.
-''Babayiğidin Bursa'dan çıkacağına inanıyorum''-
Türkiye'nin büyük hedeflerinin bulunduğunu özellikle belirtmek istediğini vurgulayan Eroğlu, şöyle devam etti:
''
2023 yılından önce, yani Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. sene-i devriyesinde biz Türkiye'yi 10 büyük ekonomi arasına taşımak istiyoruz. Bunlar sizlerle olacak, hep beraber çalışarak olacak. Şunu unutmayın 21. asır büyük düşünenlerin asrı olacaktır. Büyük hedefi olmayan milletler tarih sahnesinden silinmeye mahkumdur. Büyük hedefleri olmayan üniversiteler, programlar yapamaz onlar da silinmeye mahkumdur. Dolayısıyla bizim de hükümet olarak gerçekten çok büyük hedeflerimiz var. Bildiğiniz üzere şu anda tanklarımızı yapıyoruz, ayrıca dünyada harp gemisi inşa eden 10
ülke arasına girdik. Geçen hafta Sayın Başbakanımız, bu gemilerden birisini kahraman Silahlı Kuvvetlerimize teslim etti ve
denize indirildi. Uydumuzu uzaya fırlatacağız, helikopterlerimizi yapacağız inşallah. Bir de geçenlerde sayın Başbakanımız; 'Türkiye'de otomobil yapacak bir babayiğit arıyorum' dedi. Ben bu baba yiğidin Bursa'dan çıkacağına inanıyorum.'
Eroğlu, hükümetin en önem verdiği konunun eğitim olduğuna dikkati çekerek, eğitimin 2002 yılında 7 milyar TL olan bütçesinin, şu anda 35 milyar TL'ye çıktığını, bunun gerçekten çok büyük bir artış olduğunu belirtti.
-''Şevk ve heyecan''-
Üniversitesi olmayan bir şehrin kalmadığını, Bursa'nın da
Uludağ Üniversitesinin (UÜ) ardından teknik üniversiteyle birlikte ik
inci bir üniversiteye kavuştuğunu anlatan Eroğlu, şunları kaydetti:
''Burada bir hususu belirtmemde fayda var; özellikle gerçekten bir üniversitede, muvaffakiyeti yakalamak için birkaç şart var. Birinci şart; fiziki imkanlardır. Biz, fiziki imkanlar için
kampüs, binalar, laboratuvarlar her şey için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu bizim boynumuzun borcu. İkinci husus; tabii ki hocalarımızın gayreti, şevk ve heyecanla öğrencilerine bilgiyi aktarmasıdır. Bilgi paylaşılmıyorsa hiçbir kıymeti yoktur. Yusuf Has Hacib, '
Gönül öyle engindir ki dipsiz bir deniz gibidir, dibindeki bilgi eğer yukarıya çıkarılmazsa, ha bir çakıl taşı olmuş ha inci olmuş' diye buyuruyor. Yani paylaşılmadıktan sonra siz istediğiniz kadar bilgili olun, siz o bilgiyi talebelerinize, özel
sektöre, kamu kurumlarına yansıtamıyorsanız, o zaman o bilginin bir değeri yoktur. Deniz dibindeki çakıl taşından farkı yoktur. Dolayısıyla hocalarımızın şevk ve heyecanla öğrencilerimizi yetiştirmesi çok önemlidir.''
Veysel Eroğlu, Bursa Teknik Üniversitesinin ilk öğrencileri olan 78 gence büyük bir görev düştüğünü vurgulayarak, şöyle dedi:
''İlk mezunlar, o üniversitenin bayrağını ya yerde süründürecek ve yahut da zirveye taşıyacak kimselerdir. Bu ilk intiba ile ilgili, sizler piyasaya çıktığınız kamu kurumlarına girdiğiniz zaman, 'ya Bursa Teknik Üniversitesi ne kadar güzel öğrenci yetiştiriyor' dediği zaman siz üzerinize düşen vazifeyi yapmış olursunuz. O bakımdan sizlere çok çalışmak düşüyor. Sadece hocaların verdiği kitabi bilgi ve notlarla idare eden hiçbir yere varamaz. Ben bu yaşta hala öğreniyorum. Bilginin sınırı yok...''
Teknolojinin de artık çok değiştiğini, geliştiğini anlatan Eroğlu, kendisinin üniversitede hocalık yaptığı dönemde bilgisayar bulamadığını, ancak şimdi değil üniversiteleri köy okullarına bile bilgisayar gönderdiklerini ifade etti.
-''Sosyal
enfeksiyon''-
Bakan Eroğlu,
öğretim üyelerinin sadece ders anlatmak değil,
özel sektör ve kamu kurumlarıyla irtibatı iyi kurması gerektiğini ifade ederek, öğrencilere sahip çıkılması gerektiğini belirtti. Eroğlu, şunları söyledi:
''Bizim ailelerimiz genelde artık 'üniversite talebesi oldu' deyip yavrularını başıboş bırakıyor. Üniversitemizle birlikte sıkı bir
işbirliğiyle onları hakikaten sosyal enfeksiyonlardan korumak da sizin önemli görevlerinizden biridir. Bunu da unutmayın. Sürekli işbirliği halinde olalım ve evlatlarımızı da bu enfeksiyonlardan koruyalım.''
Eroğlu hükümetin burs miktarlarını artırdığına da değinerek, bursların 5 kat artırıldığını, yüksek
lisans ve doktora yapmak isteyenler için ise bu oranını 7-10 kat arasında arttığını,
yurt ihtiyaçlarının giderilmesi için de tüm güçleriyle çalıştıklarını sözlerine ekledi.
-Rektörden öğrencilere
çağrı-
Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Sürmen de uzun emeklerden sonra
doğan bebeklerin ne kadar değerli olduğunun bilindiğini ifade ederek, ''Şimdi bizim de öyle bir bebeğimiz var. Pek değerli'' dedi.
Sürmen, çok zor bir görev üstlendiklerini farkında olduklarını vurgulayarak, ''Bu görevi hakkıyla yapabilmek en büyük temennimizdir, duamızdır'' diye konuştu.
Öğrencilere de seslenen Sürmen, şöyle devam etti:
''Artık, 'dersimi, sınıfımı geçsem, diplomamı alsam, şöyle getirisi fena da olmayan bir iş, geçimimize katkısı olacak bir eş...
Allah bereket versin'.
Hayır. Bu dönem bitti. Artık iyi bir mezunun 'istihdam edilmeyi düşünen' değil, 'istihdam yaratmayı düşünecek kadar cesur ve geniş ufuklu' olarak tanımlandığı günlere geldik. 'Gözü dışarıda olmak' çapkınlık anlamında kullanılan olumsuz bir deyimdi. Ama ben size 'basit ve yerel düşünmeyen, dünyaya açılmayı hedefleyen, dünya ölçeğinde işler peşinde koşan' insanlar olma anlamında 'gözünüz dışarıda olsun' diyorum.''
Bursa Valisi Şahabettin
Harput ve Büyükşehir Belediye
Başkanvekili Abdullah
Karadağ ile
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek'in de katıldığı törenin sonunda, üniversitenin ilk öğrencileriyle toplu fotoğraf çektirildi.
(HLK-KAK)05.10.2011 13:23:15